Mehmet Emin Genç

Mehmet Emin Genç

Hacca hazırlık ve oradaki haller - 3

Hacca hazırlık ve oradaki haller - 3

Gerek ülkemizde, gerekse diğer beldelerde ve Müslümanların önemli ibadetlerini yapmak üzere Hicazda, yani Mekke ve Medine’de hummalı bir çalışma ve hazırlık mevcut. Kimi kurban telaşında, kimi de Arafat yolunda, mina hazırlığında. Ama her kes Rabbinin huzurunda ve yolunda.

Onu memnun edebilmenin ve Ona layık olabilmenin gayretinde. Gözler ve gönüller hep bir olmuş Onun için atmakta, Ona yakarmakta ve sadece ondan beklemektedir. Niyet ve çabaların hiç birisi boşa gitmeyeceğine göre hayra ve hakikate yönelenlere ne mutlu. Bu yönelişe önceki hafta kaldığımız yerden devam edelim hayırlısıyla.

Farz tavaf, bir önceki yazıda şeytanları taşlamış ve kurbanımızı kesmiştik. Bununla Hacc tamamlanmadı. Bundan sonra sırada farz olan tavafımız var. Farz tavafı artık hedefe varıldığının işaretidir. Uğruna pek çok şeylerden vazgeçtiğimiz sadece rüyalarımızda olması imkân dâhilinde gibi gözüken fakat artık gerçekleşen bir rüyadır Kâbe’ye varış.

Başarının elde edilmesidir. Aradığımıza, özlediğimize, hasretini çektiğimize, yokluğunu hissettiğimize kavuşmamızdır. Eksikliğini çektiğimiz şeyin tamamlanmasıdır Kâbe’ye ikinci defa gelişimiz. Orada yaptığımız tavaf galibiyet kupasını alıp sahada selamlama turu atmaktır.

Buraya nasıl bir istikamet sayesinde gelmiş isek bundan sonra da şampiyon kalmak ve daha büyük kupalar alabilmek için hedefe giderken yalpalamadan, yoldan sapmadan belli bir istikamette yürümeyi öğretir. Bizim Kâbe’yi tavaf ettiğimiz gibi bizim dışımızda olan insanlar da adeta bizim çevremizde pervane olup tavaf edeceklerdir.

Tavaf Namazı (Şükür Secdesi), Tavaf bittikten sonra binlerce, yüz binlerce, milyonlarca şükür için secdeye kapanılarak tavaf (şükür) namazı kılınır. Bunun sebebi Rabbimizin hedefe ulaşma da bize verdiği destekten dolayı teşekkürlerimizi sunmamızdır.

Zemzemden İçmek, Hedefe ulaşırken çektiğimiz zahmetlerin yorgunluğunu giderip, kendimizi ödüllendirmektir. Başlayacağımız Safa ve Merve koşusu için enerji toplamaktır. Çünkü sadece hedefe varmak bir şey ifade etmez. Başarılı olduğumuz işte belki de en zor olan kısım burasıdır.

Başarımızın devamını sağlamak. Yani sahip olduklarımızı korumak, sahip olduklarımızı ihtiyacı olan başkalarıyla paylaşmak daha fazla bir enerji gerektirir.

Safa ile Merve Arasında Say Yapmak, Say yapmak, hedefe ulaştıktan sonra belirli sınırlar içinde zirvede kalmamızı sağlayacak olan zemzeme ulaşmak için çalışmak anlamına gelir. Burada da yedi rakamı önemlidir. Çalışmamız sonsuza kadar sürebilir.

Bizim anlamamız gereken bu çalışmalarımızı Allah’ın (cc) çizdiği helal hudutları içinde yaptığımız sürece bize mutlaka ihtiyacımız olan enerjiyi ve gücü sağlayacak zemzemi vereceğidir. Say’i ilk defa Hz.Hacer yapmıştır.

Onun Safa ile Merve arasında çocuğuna su bulabilmek için koşturması ve Allah’ın, (cc) Hz. Hacer’in ihtiyacı olan suyu bu tepeler arasında değil de oraya çok da uzak olmayan Kâbe’nin yanından vermesi, bizim kendisine karşı olan güvenimizin artması için bir işarettir.

Bu işareti alamayan günümüz Müslümanları ümitsizlik ve miskinlik bataklığında bocalamaktadırlar. Bu konuda Müslümanlar olarak her birimiz kendimizi yeniden sorgulamamız ve toplum içinde üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışma konusunda kararlı olmamız gerekmektedir.

Zemzem, Hudutlar dâhilinde yaptığımız çalışmaların karşılığında mutlaka zemzemi bulacağımızı simgeler. Zemzem bazen üzerinde çalıştığımız iş dalında olmaz da daha basite aldığımız hatta belki de umursamadığımız ufak bir detayda gizlidir. Ancak biz şu anda yerini bilemesek de say yapan insanlara zemzemin verileceğine olan inancımız tamdır.

Bu şekilde hac görevini yerine getiren herkes, kendisinden önce de Mekke’de yalnız başına toplumsal değişim hareketini başlatan Peygamber (as)’ın mücadele ettiği mekânlarla yüz yüze gelerek, onun hangi safhalardan geçtiğini gözünde canlandırmış olur. Bundan da kendi yapacağı çalışmalar için sonsuz bir ümit ve cesaret alır.

Bu duygularla Mekke’den ayrılma zamanı gelmiştir artık. Yeniden Kâbe’ye gidilip toplantı sahibinin son nasihatleri alınır ve geldiği yere döndükten sonra yapacağı çalışmalar hakkında çeşitli sözler ve taahhütler verilir. Bunun adı veda tavafıdır.

Medine, artık bazı kardeşlerimizin ziyaret etmeleri gereken bir diğer durak ve tefekkür noktasıdır. Başta kâinatın sultanı, bizim fahr-ı ebedimiz, sevgi, rahmet, merhamet ve melhamet elçisi Hz. Muhammed Mustafa (sav) olmak üzere, onun halifeleri, çocukları, eşleri ve yakın dostu olan sahabelerinin bir bölümünün kabri mevcut.

Cennetül baki ve çevresi, dinleyene neler anlatıyor neler. Bu Faslıda inşallah önümüzdeki hafta ele alalım.

Ümmet-i Muhammed’in bayramı ve kurbanları makbul, sayleri meşkûr olsun. Selametle kalın, Allaha emanet olun…


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Emin Genç Arşivi