Ahmet Varol

Ahmet Varol

Fas'ta Yumuşak Geçiş

Fas'ta Yumuşak Geçiş

Türkiye'de İslâm coğrafyasıyla ve bu coğrafyadaki ünlülerle ilgili bazı isimler galatı meşhur olmuştur. Bunlardan bazıları geçmişten gelen, bazıları da yazılışlarının Batı dillerinden alınmasından dolayı hatalı okunan isimlerdir.

Örneğin Yasir Arafat'ın adı yıllardan beri Yaser Arafat diye okunur. Oysa İngilizcede Yaser yazıp Yasir okuyorlar. Türkçeye İngilizce kaynaklardan alındığı için yazıldığı gibi okunur oldu. Libya'nın lağım borusuna saklanan eski devlet başkanının adını ben Kazzafi diye zikrettiğimde "mizah amacıyla mı böyle söylüyorsun?" diye soruyorlardı. Bu kelimenin Türkçede mizahi bir anlamı olsaydı hak verecektim. Ama yine de artık galatı meşhuru tercih etmek zorunda kaldım.

Fas aslında bir ülkenin değil bir şehrin adıdır ve Türkiye'de "Fas" diye bilinen Mağrib Krallığı adlı ülkenin sınırları içinde yer alır. Ama biz Mağrib veya Mağrib Krallığı dersek "sen yeni bir devlet mi icat ediyorsun?" diye sorabilirler. En iyisi herkes gibi biz de Fas diyelim. Ama yine de bizi okuyanlar doğrusunu bilsinler. Okuyucularımız da inşallah bu tür yanlış isimlendirmelerle ilgili bilgilendirmelerimizi gereksiz görmezler.

Resmi adı Mağrib Krallığı (el-Memleketu'l-Mağribiyye), tarihten gelen coğrafi adı el-Mağribu'l-Aksa (Uzak Batı) olan, günümüzdeki coğrafi isimlendirmelere göre Kuzeybatı Afrika bölgesinde yer alan Türkiye'de ise Fas diye bilinen ülkede 25 Kasım 2011'de seçimler yapıldı. Çoğunlukla Arap baharı diye adlandırılan halk hareketleri sebebiyle önemli bir dönüşümün yaşandığı dönemde Arap dünyasında Tunus'takinden sonra ikinci önemli seçimdi. Üçüncüsü ise Mısır'da gerçekleştirildi.

Tunus'taki seçimlerde İslâmî hareketin siyasi alandaki en güçlü kanadı olan Nahda Hareketi büyük başarı gerçekleştirdi. Biz bu seçim ve Nahda'yla ilgili değerlendirmemizi seçimlerin hemen ardından yazdığımız yazılarda yapmıştık. Mısır seçimleri öncesinde yazdığımız yazılarda bu ülkedeki siyasi zemin, halkın temayülü ve öne çıkan partiler hakkında bilgi vermeye çalıştık. Bu ülkede olayların durulmamasına rağmen seçimler belirlenen tarihte yani 28 Kasım Pazartesi günü gerçekleştirildi. İlk alınan sonuçlar Müslüman Kardeşler'i temsil eden siyasi partinin önde gittiğini gösteriyor. Ama biz bu seçimlerin sonuçlarını değerlendirmeden önce Fas seçimlerinin sonuçlarını ve oluşan siyasi zemini değerlendirmek istiyoruz.

Fas seçimleri yeterince güven verici olmamakla ve kral yanlısı siyasi partilerin özellikle de Asalet ve Çağdaşlık (Hizbu'l-Asale ve'l-Muasere) lehine hile yapıldığı şüphelerinin bulunmasına rağmen birinciliği İslâmî çizgideki Adalet ve Kalkınma Partisi aldı.

Türkiye'deki medyada bu seçimlerle ilgili dikkatimizi çeken hatalardan biri bu partinin Müslüman Kardeşler cemaatinin siyasi kanadı olduğu iddiasıydı. O yüzden birçok haberde Fas'ta seçimleri İhvan'ın yani Müslüman Kardeşler'in kazandığı ifade ediliyordu. Oysa bu partinin kaynağını oluşturan Islah ve Tecdid (İyileştirme ve Yenileme) Cemaati'nin çizgisi Müslüman Kardeşler'in çizgisine yakın olsa da onun bir kanadı veya Fas'taki şubesi değildir. Bağımsız bir cemaattir. Zaten bildiğimiz kadarıyla Müslüman Kardeşler'in Fas'ta mevcut İslâmî oluşumlara alternatif bir yapılanma çabası da yok.

Fas'ın AKP'si Tunus'taki Nahda hareketi gibi seçimlerden birinci parti olarak çıkmakla birlikte parlamentoda tek başına hükûmeti oluşturmaya yetecek çoğunluğu elde edemedi. 395 sandalyenin bulunduğu parlamentoda 107 sandalyeyi aldı. Yani meclis üyeliklerinin % 27'sini elde etmiş oldu. Aslında bunu özellikle Arap dünyasında sancılı geçişin yaşandığı bir merhalede kendileri de tercih ediyorlar.

Fas Kralı VI. Muhammed, hükûmeti kurma görevini Adalet ve Kalkınma Partisi'nin lideri Abdülilah Benkîran'a (doğrusu Abdülilah bin Kîran) verdi. Hükûmeti kurma çalışmalarının nasıl yürüdüğünü bir yandan takip edeceğiz inşallah. Ancak bu seçimlerin ve onun altyapısını hazırlayan Anayasa değişikliğinin Arap Baharının etkisinden dolayı endişelenen Fas Krallığı'nın bir yumuşak geçiş çabası olduğunu hatırlatarak önce bu çabaların geçmişi ve ortaya çıkan durum hakkında biraz değerlendirme yapmak sonra da seçimlerden birinci çıkan parti ve onun kaynağı niteliğindeki cemaat hakkında bilgi vermek istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi