Serdar Arseven

Serdar Arseven

Osman Yıldırım, Ertuğrul Cesur

Osman Yıldırım, Ertuğrul Cesur

Türk Hava Kurumu Genel Başkanı Osman Yıldırım Paşamız ile THK Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ünsal Ban Hocamızı ziyaret ettim.

Teşekkür ziyareti!



THK’nın bizler nezdinde çok olumsuz bir imajı vardı.

“Vardı” diyorum zira, öyle umuyor ve görüyorum ki THK çok olumlu yönde bir tavır değişikliği içinde.

Hayır; THK, eskisinden daha az Atatürkçü, daha az laik vs. değil.

Fark, yönetim anlayışında.

Eskiden, Atatürkçülük iddiasındaki bazı yöneticiler, vatandaşın ibadetinin bir parçası olan derileri resmen “gasp” ettirir, okullara “fitre, zekât” (!) zarfları dağıttırır ve buralardan gelen paraları malûm işlerde kullanırdı. “Malûm” deyip de bırakmayalım, iyice açalım oldu olacak:

Bu kardeşiniz bir dönem THK yöneticilerinin peşine düşmüş ve bu fedakar halkın kaynaklarını hangi yollarda harcadıklarını belgelemiş...

Konuyu zamanın Genelkurmay yönetimine ve hükümetine taşımış..

Muhterem Cumhur Asparuk Paşa’nın ilgi göstermesi üzerine, o yönetimin yolsuzluktan devrilmesine vesile olmuştur.

Bugüne gelecek olursak...

Kurban Bayramı’ndan önce, “Bu sene deri gaspı olmayacak” çerçeveli yazılar kaleme almıştık... Şükür, kayda değer olumsuzluk yaşanmadı. Ve bir problem alanı daha, büyük ölçüde ortadan kalktı.

Osman Yıldırım Paşa; varsın dünya görüşlerimiz tam olarak örtüşmesin; üzerine aldığı sorumluluğun hakkını vermek için gecesini gündüzüne katan, kendisine emanet edilmiş kaynakların namusuna sahip çıkan bir Emekli Komutan. Askerlik hayatı başarılarla dolu.

Bundan çok daha önemlisi, 17 Ekim 2009 tarihinde yani henüz iki yıl evvel Başkanlığını üstlendiği THK’yı, taaaa oralardan aldı ve “üreten” bir yapı haline getirdi.

Orman yangınlarına erken müdahalelerdeki başarı payının yarısını Çevre ve Orman Bakanlığı’na vereceksek, öbür yarısı da bir zamanlar “deri gaspından” ve “sosyete çocuklarına paraşüt eğitimi vermekten” öte çok da işlevi bulunmayan Türk Hava Kurumu’nun.

Osman Paşa’ya sorumuz bu mevzu ile alâkalı: “Kurum yine deri topladı ama gasp yoktu. Kaynakları aynı kaynaklar, hatta belki kurban deri gelirlerindeki azalmadan dolayı sıkıntıya düşmesi de beklenirdi. Ne oldu, ne yaptınız da böyle oldu!..”

Güldü Paşam...

“Eski defterler üzerinde konuşmak istemediğini, ufka baktığını” belirtti.

Ve devam etti: “Stratejik merkezlerde uçaklarımız nöbet tutuyor. Ekibiyle, pilotlarıyla, anında kalkışa hazır bir şekilde bekliyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’mızdan müsaade gelir gelmez havalanıyor, yangına müdahale ediyoruz. Bu işin masrafı çok ama... Yangın mahalline süratle ulaştık, insanımızdan ağacımıza, her biri tabiat dengesinin korunmasında çok önemli roller oynayan binlerce çeşit kuşumuza, böceğimize kadar sayısız mahlûkatın hayatlarının kurtulmasına vesile olduk ya, bunun manevî hazzı bize yeter.”

Evet, bir zamanlar, millet kesesinden “Libido” ormanındaki yangınları söndüren adamlar vardı, bugün milletin kaynaklarına sahip çıkan, ormanlarımızdaki yangınları süratle söndüren bir ekip!..

Osman Paşa’mı dinlerken kafam Anıtkabir taraflarına, Atatürk’e gitti.

Hani, Atatürk, ‘İstikbal göklerdedir’ demişti ya...

Birileri zamanında bu lafın “Göklerdedir” kısmını biraz yanlış anlamış ve çıplak festivallerde bambaşka alanlara dalmıştı!..

Ve yine Atatürk, hedefi ‘muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak’ olarak koymuştu... Ama “Batılıların üzerine çıkmak ayıp olur!..” diyen birileri, bu sözde ufak bir oynama yapmış, hedefi “Muasır medeniyet seviyesini yakalamak!” olarak revize etmişti!..

Ben böyle acayip mevzulara dalmışken...

Osman Paşam düşüncelerimi anlamışçasına devam etti: “Bakın, mesele ne: Dört yıl öncesine kadar İtalya’dan yangın söndürme uçağı kiralar iken şimdi İtalya’ya uçak kiralıyoruz. Mesele bu; gelişmeleri takip etmekten öte, öncü olmak!..”



Evet... Bu iş laiklik-antilaiklik işi değil.

Memleketim için iş üreten, teknoloji üreten, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak isteyen herkesin başımızın üstünde yeri var!..

Devam Osman Paşam!..

ERTUĞRUL CESUR’A KUDUZ SALDIRISI!

Muhabirimiz Ertuğrul Cesur, bir grup “Kuduz provokasyon köpeği”nin saldırısına uğradı...

Saldırının sebebi de özetle “Olayların ardındaki Balyoz’u niçin araştırmıyorsunuz?” diye sormuş olması!..

“Kuduz köpeklerin saldırısı” sonucu hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan Ertuğrul Cesur’a, en yakın sağlık kurumuna gidip aşı yaptırmasını tavsiye etmiş olalım!..

Geçmiş olsun aziz kardeşim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi