Müslüman olup da Fatiha suresini bilmeyenimiz yoktur.
Namaz kılanlarımız sadece farzlarda her gün 17 defa bu sureyi okurlar.
Sünnetler de dahil nafilelerle birlikte onlarca defa tekrar edilir.
Bu sure o kadar önemlidir ki, bunsuz namaz olmaz.
***
Allah’a övgü, medh ve Senadan sonra O’na verdiğimiz sözler vardır:
Sadece O’na kulluk yapmak, sadece O’ndan yardım istemek!..
Verdiğimiz çok ciddi söz ve teminatlardır bunlar!
Şeksiz gümansız sadece O’na boyun eğilir.
O kendisine tapılacak tek ve yegâne varlıktır.
Kayıtsız şartsız sadece ve ancak O’na itaat edilir.
En büyük otorite O’dur.
Biz de böyle biliyor, böyle ifade ediyoruz.
Çünkü Rabbimiz öğretiyor.
Böyle söylememizi öğütlüyor.
Sadece benden yardım isteyin, diyor.
Biz de O’nun sözünü tekrarlıyor, tasdik ediyoruz:
Ancak Senden yardım dileriz, diyoruz
Çünkü Senden başka hakiki yardım edecek yoktur!
***
Zaten bu gerçeği bilenler, sadece O’ndan yardım isterler.
Çünkü O, yardım istenmeye layık tek varlıktır.
Yardım isteyenlerin yardımına koşan O’dur.
O’dur dualara icabet eden.
İnsana şah damarından daha yakın olan yine O.
Bunu böyle bilen O’na dua etmek için başkasına ihtiyaç duyar mı?
Sadece Allah’tan yardım ister, yalnız O’ndan yardım bekler, değil mi?.
Bilir ki, kendisini en iyi işiten O’dur.
O’ndan başka kendine yakın olan kimse yoktur çünkü.
Kendisini en iyi bilen de O’dur, en iyi tanıyan da O.
***
Duanın kıblesi Allah’tır.
Duanın kıblesini Allah’tan başka tarafa çevirmek, kulluğu da başka tarafa çevirmek olur.
Ancak Sana ibadet ederiz derken, ibadette tevhidimizi ikrar ederiz.
Allah’ım, Senden başkasını araya sokmam, ibadetime başkasını karıştırmam, deriz.
Ancak Senden yardım dileriz derken de, duada tevhidimizi ikrar ederiz.
Yani, Allah’ım, Senden başkasını imdada çağırmam, duamda başkasını Sana ortak koşmam deriz..
Dua ile ibadet, Müminin has kulluğunun işaretidir.
Ve dahi Allah karşısındaki samimiyetinin belgesidir.
Dini yalnızca Allah’a has kılmanın ölçüsüdür dua ve ibadet!
Onun için kabirlerde ibadet etmek, ölülerden yardım istemek İslam’da reddedilmiştir.
Bunlar, eski kavimlerden gelen cahilî adetlerdir.
***
Şimdi gelin Fatiha suresinin bu iki ayetini Ra’d suresinin 14.ayetiyle biraz daha açalım:
Böylece, Kur’an’ın Kur’an’la tefsirine de bir örnek vermiş olalım:
“Hak olan çağrı (dua, ibadet) yalnızca O'nadır. Onların Allah'tan başka çağırdıkları ise, onlara hiç bir şeyle cevap veremezler. (Onların durumu) yalnızca, ağzına gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir. Oysa ona su gelmez. İnkâr edenlerin duası, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir.”