Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Uludere’ye sis çöktü

Uludere’ye sis çöktü

Bir susun kardeşim bir susun ya! Yahu bunlar yabancı değil! Düne kadar Roj TV’de üstünü çizdiğiniz, düşman ilan ettiğiniz aile! Bölgedeki askerle, devlet erkânıyla ahbaplık eden, hatta PKK ile yani sizinle mücadele ettiği için hedef gösterdiğiniz, onlarca adamını yok ettiğiniz aile! Encü ailesi!Şimdi söyleyin bakalım hadi, ne oldu size?

Bu ne öforik mutluluk? Bu ne manevra kabiliyeti böyle?

Bu yüzden mi histerik kahkahalar atıyordu milletvekiliniz olay gününde?

Örgütçü de olsa adamda bir şahsiyet, bir denge, bir muvazene olacak!

Hedefi yörüngesi şaşırmayacak! Aklı karışmayacak! Asgari bir saygı uyandıracak!

Kendiyle bu kadar çelişip komik olmayacak!Hem derin Ankara-PKK ilişkisinde, örgüt içindeki şu çok yönlü ajanları maniple ederek, F-16’ların 35 sivili bombalamasını sağlayacak, hem de masum edebiyatı yapıp acıdan kar koparacaksınız öyle mi? Vallahi sizin zekânızın, destek almaksızın bu dalavereye yetmeyeceğini biliyorum.

Bu yüzden kulağınıza strateji üfleyen yeni birilerinin varlığını seziyorum. Kuvvetli ihtimalle de doğru hissediyorum. Çünkü bu strateji kabiliyeti sizde olsa, taşeron değil adam gibi bir örgüt olurdunuz değil mi? Demek ki bu manzaranın kerameti sizden menkul değil, hocanız kuvvetli!

Bir taşla çok kuş vurmak da sizin değil, bu profesyonel stratejistlerin marifeti!Mezarlık sinekleriÖnce PKK içindeki çok başlı ajanlarınızla derin Ankara’ya yanlış istihbarat vererek hem sizi Kuzey Irak’tan kovan Barzani’ye, hem ezeli düşmanınız korucu köyüne, hem de terörle mücadeleye hız vermiş hükümete darbe vurarak intikamınızı alacaksınız, hem de ucuz Kürdistan fedailiği numaralarıyla bizi kandıracaksınız! Ne sanıyorsunuz bu insanları? Kendiniz gibi zekâ engelli mi?

Acaba can çekişirken sizi kim yeniden güncelledi?

Encü ailesi konusunda size kim format çekti? Karın üstü sürünürken size kâğıttan kanatlar takan kim?

Hangi alçaklarsa başardılar! Tam da doksanlı yılların kaosundan kurtulduk işte derken... Sis çöktü yeniden. Göz gözü görmez oldu. Karasinekler gibi üşüştünüz yapış yapış kan kokan toprakların üzerine! Sizi gidi mezarlık sinekleri!Yetkililer, orada bir PKK baskını olasılığı yoktu diyorlar. Kaçakçılığın uzun yıllardır yapıldığını.

Sanırım Başbakanımızın “One minute” çıkartması, yılanın kuyruğuna bastı.Ergenekon sanığı Levent Ersöz’ün, faili meçhuller konusunda Encü ailesini susmaya ikna ettiği biliniyor. Mustafa Bakıcı’nın emekli olup, TSK’nın sırlarını da yanına alarak Kuzey Irak üstünden Rusya’ya kaçırılışında da bu ailenin Zaho’daki akrabalarının destek verdiği söyleniyor.

Bu bilgiler, bize sivil cesetler halinde geri dönüyor. Acaba Mustafa Bakıcı mı birilerine hizmet veriyor? Haksız mı adam? Buradan Rusya’ya kaçırdığı belge ve bilgileri ziyan edecek hali yok ya? Kaldı ki millet bu belalı adamı bir şey almadan mı himaye edecek?

Elin Rus’u enayi mi?Müebbet, dış kapının mandalı!Bu ülkede Kürt’sen terörist olmadığını açıklamak zorunda bırakılırsın. Alevi’ysen Ateist olmadığını... Ermeni’ysen hain olmadığını açıklamak zorundasın. Müslüman’san, ötekiyi yok etme niyetinin olmadığını. Var mı dünyada bu kadar “öteki” bolluğu olan başka bir ülke? Yok! O halde kendi gerçeğinle yüzleşip, uyum sağlamalısın! Yani kaçınılmaz olarak, canın çıkıncaya kadar dış kapının mandalı olmaya müebbet mahkûm kalacaksın!

Diyarbakırlı olunca, doğuştan antifrizli vicdanım, Uludere’nin buz kesen soğuğunda dahi donmayınca birileri beni “virüs bunların hepsi, hastalıklı virüs”, “Ordu, hayatındaki en iyi işi yaptı” gibi sözlerle acıttılar. Eşzamanlı olarak BDP’li fanatikler beni “sen insan mısın” ve daha ileri hakaretlerle, AK Parti yalakalığıyla, “nemalanmakla” suçladılar. AK Parti’den bir kesim de Başbakan’a “kurban olmamı” dileyerek, beni AK Parti’ye ihanetle yaftaladılar.

Beni bu kadar çoğaltmalarına ben bile hayret ettim. Araf böyle bir yer işte! Sırat gibi... Her tarafı ateş! Buna rağmen seçim sonrası yazımda iktidara “bırakmayın bölgemin ellerini. Doksanlı yılların karanlığına geri döndürmeyin bizi” diye apaçık yalvardım! Acı sömürücülüğü değil, ölü soygunculuğu değil asgari bir insan duyarlılığından hareket ederek!Günün sözü“Güneydoğu’da ölüm-kalım, İstanbul Ticaret Borsası’nda kar-zarar gibidir!”(Onur Dirik-Dağlıca Tabur Komutanı) Artık siz düşünün kârda mıyım, zararda mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi