M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

İbadetlere Verdiğimiz Değer

İbadetlere Verdiğimiz Değer

Yaşı altmışın üzerindeydi. Beni görünce hızla yanıma yaklaştı ve heyecanla konuşmaya başladı:

“Hocam, iyi ki size rastladım. Önemli bir sorum olacaktı müsaade ederseniz!”

Merak etmiştim bu önemli soruyu ve “tabii ki” dedim, “buyrun sorun!”

“Hocam, Cuma namazına geç kaldım, imam ilk rekatı kılmış, ben de ikinci rekata yetiştim. Bu namazım ne olacak?”

Dedim ki: “Ne zaman oldu bu iş?”

“Bir kaç ay oldu” dedi.

“Benden önce kimseye sormadın mı?” dedim.

“Hayır” dedi.

“Peki, dedim, beni görmeseydin ne olacaktı?”

“Hiç” dedi sadece.

İçimden efkarlı bir “La havle” çektim.

Müsteftiyi de kırmak istemiyordum.

Biraz serzeniş biraz da ikaz karışımı nasihatle gereken bilgileri vererek yanından ayrıldım.

***

Sadece bu kardeşimiz için söylemiyorum.

Benzeri şahıs ve sorularla o kadar çok karşılaştım ki!

Bir Müslümanın bilmesi gereken en zaruri bilgilerdi çünkü bunlar.

Abdest, gusül, taharet, namaz, oruç….

Bunlar, mükellefleri doğrudan ilgilendiren temel ibadet konuları.

Düşünelim bir kere, yaş altmışı geçmiş.

Mükellef çağından bu yana neredeyse yarım asra yakın zaman geçmiş.

Bir Müslüman olarak en basit namaz kuralını bile bilmiyoruz!

Acaba, bunca yıldır kıldığımız namazların akıbeti ne olacak dersiniz!?

Hakeza, taharetimiz, abdestimiz, guslümüz, orucumuz…

Bunların hükümlerini öğrenmeden ibadetlerimiz nasıl sahih olacak?..

Bu ilgisizlik, vurdumduymazlık, aymazlık nasıl izah edilebilir?!

***

Genel kültürden, ansiklopedik bilgilerden söz etmiyorum.

Hatta amelimize yansımayan diğer dini malumat da konum değil!

Mesela, bir Müslüman peygamberlere inanır ama isimlerini sayması zaruretten değildir.

Mukaddes Kitaplara inanır ama Zebur’un hangi peygambere verildiğini bilmek zorunda olmayabilir.

Meleklere iman eder ama bu meleklerin adlarını sayamayabilir.

Hacerül-Evsed, Makam-ı İbrahim, Safa, Merve… gibi şeairleri de hacca gitmediği için bilmeyebilir.

Bütün bunlar, mazeret ileri süren Müslüman için belki mazur görülebilir.

Ancak, yapmak zorunda olduğu ibadetler söz konusu olunca, bu asla mazur görülemez.

Çünkü, Müslüman bu ibadetlerden sorumludur ve bunlardan hesaba çekilecektir.

Üstelik, sahih olmayan ibadetler eda edilmemiş sayılacağından, boşa gidecektir.

Bundan büyük kayıp olur mu?

***

Dünyalık için aldığımız bir arabanın cemaziyülevvelini araştırıyor, soruşturuyor, iyice öğreniyoruz.

Eve alacağımız beyaz eşya, mobilya, halı, elektronik cihazlar için de aynı hassasiyeti gösteriyoruz.

Dünyalık ihtiyaçlarımıza en küçük bir ihmalimiz, ilgisizliğimiz, boş vermişliğimiz yok!

Peki, Ahiret’te azığımız olacak ve makamımızı belirleyecek ibadetlerimiz, bunlardan daha mı az önemli?.




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi