Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Asıl Başbakan Erdoğan yalancıdır!

Asıl Başbakan Erdoğan yalancıdır!

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan benim için “Hesap uzmanı olarak başladı, yalan uzmanı oldu” deyivermiş. Daha bir sürü yalan-yanlış beyanda bulunmuş şahsım hakkında. Hatta demiş ki; “Bu memlekette bir tek dikili ağaçları varsa söylesinler.”

Sevgili Türk halkına sesleniyorum. Bundan büyük yalan olur mu?

Bizim partimiz, bildiğiniz gibi cumhuriyet ilan edilmeden önce kurulmuştur. Yani cumhuriyetten bile eskiyiz. 90 yıllık tarihimize bakınız, bizim kadar “darağacı” diken bir başka siyasi parti duydunuz mu? Bu kadar darağacı dikmek için onlarca İstiklal Mahkemesi kuran biz değil miyiz? Ne kadar gayret gösterdik bir bilseniz. Ve o darağaçlarını kanla suladık. Halk Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmıştı, yorgundu, kansız düşmüştü. İnanın bu darağaçlarını sulamak için o kadar kanı bulmakta oldukça zorlandık. Ama içimizdeki ağaç sevgisi o kadar yoğundu ki bütün engelleri aştık. Diktiğimiz darağaçlarını o kadar çoğalttık ki Ankara’da o darağaçlarının en yoğun olarak kurulduğu bölgeye ULUCANLAR adını verdik. Bu ağaç sevgimizden bihaber olan Başbakan Erdoğan ise “Tek bir dikili ağaçları yok göstersinler” diye bize meydan okuyor. O Erdoğan, tarih kitaplarına bakarsa ULUCANLAR’dan DERSİM’e kadar diktiğimiz binlerce “DARAĞACINI” görecektir.

Daha da inanmıyorsa şu anda elinde olan Devlet Arşivleri’ne baksın, daha da olmadı, Cellat Kara Ali’nin “Bir Celladın Hatıraları” kitabını okusun!

RAHŞAN HANIM; “DİN ELDEN GİDİYOR MU?”

Rahşan Ecevit’i aşağı-yukarı hepimiz tanırız. Siyasi hayatımızda uzun yıllar varolan ve zaman zaman da Başbakan olarak bize müdahil olan Bülent Ecevit’i yıllarca “yakından kumanda” lile yönlendiren Demir Lady bir siyasi eşidir. Eşinin son dönemlerinde bir takım payandalara ihtiyaç duyan ve Fethullah Gülen Hocaefendi’nin desteğini alabilmek adına “Din elden gidiyor!” gibi çok radikal İslamcı bir çıkışı bile yapmakta beis görmemişti. Demokratik Sol Parti’nin uzaktan kumandayı reddetmesi üzerine Rahşan Hanım bu defa kaset skandalları ile sarsılan Cumhuriyet Halk Partisi’ne yanaştı. Bu partide geçerli olan ise “irtica en büyük tehlikedir” sloganı idi. Olsun, dilin kemiği yoktu ki! Rahşat Ecevit de Çarkçı Kemal gibi eski tezlerini bırakarak “irtica en büyük tehdittir!” deyiverdi. Sıkı durun, aynı Rahşat Ecevit, CHP’de de umduğunu bulamazsa kendisine son bir kapı kalıyor, Milliyetçi Hareket Partisi... Rahşan Hanım, bu ihtimali de gözönüne alarak şimdiden ayna karşısında “bozkurt” işareti yapmaya başlamış bile. Ve evinin önünden geçenler içeriden sık sık “Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin” diye bağıran yaşlı bir kadın sesinin kulaklara dolduğunu söylüyorlar. Ne diyelim, dün dündür, bugün bugündür!

DARBECİLER NEREDE YARGILANMALI?

Bence geçmiş dönemlerde yapılan tüm darbeler ve yapanlar yargılanmalıdır ki, yenisine cesaret edecek olanın kulaklarına küpe olsun. Bugün 27 Mayıs 1960 darbesini gerçekleştiren 38 kişilik Milli Birlik Komitesi’nin 25’in üzerinde üyesi sağdır. Onlar da yargılanmalıdır. Ben bir yargı yeri takvimi sunmak istiyorum.

1- 27 Mayısçılar Yassıada’da, halkın oyları ile seçilen Adnan Menderes ve arkadaşlarının hukuksuz bir şekilde yargılandığı ve duvarlarına “Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor” sözünün sindiği Yassıada’da yargılanmalıdır.

2- 13 Martçılardan sağ kalanlar varsa Erenköy Ziverbey Köşkü’nde yargılanmalıdır.

3- 12 Eylülcüler Hamzaköy ve Zincirbozan’da yargılanmalıdır.

4- 28 Şubatçılar Sincan’da bir çadırda yargılanmalıdır.

5- 27 Nisan e-muhtıracıları ise Fenerbahçe Orduevi’nde yargılanmalıdır.

Ne de olsa büyük adamlar! Yargılanacakları yer de şanlarına layık olmalı, değil mi?



Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi