M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

İlla Edep, İlla Edep!

İlla Edep, İlla Edep!

“Kutlu Doğum” haftası münasebetiyle düzenlenen programları takip ediyoruz.
Her yerde, Kainatın Efendisi’nin örnek hayatı anlatılıyor, bu çok güzel!
Şüphesiz ki, en büyük arzumuz; anlatılanların hayata yansımasıdır.
Çünkü, bir “model” şahsiyet olarak O’ndan alacağımız çok örnekler var.
Onların başında da; “edep” geliyor.
***
İnsan okur, ilim ve sanat sahibi olur, kariyer yapar, yüksek makamlar elde eder.
Ama “edep”ten yoksun ise, bunların ona kazandıracağı bir şey yoktur.
Arifler ne güzel söylemişler:
“Ehl-i irfan meclisinde aradım kıldım talep,
İlim en geride, illa edep, illa edep,
Edep bir tac-ı eymen nur-i Hüda’dan,
Giy ol tâcı, emin ol her beladan.”
***
Sanırım, biz Müslümanların bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey; “edep”tir.
Eskilerin kısaca “hüsnü hulk” diye tabir ettikleri “edep”; aslında güzel ahlaktan başka bir şey değil!..
Dilimizde; haya, utanma, zerafet, nezaket, iyi ahlak, güzel terbiye gibi anlamlara gelen “edep” kelimesi, Arapça olmasına rağmen Türkçeleşmiş kelimelerdendir.
Bu sebeple, edep denince ne kastedildiği de herkes tarafından kolaylıkla bilinir.
Mesela; “edepli insan” dendiği zaman, “salih/iyi bir insan”dan söz edildiği hemen anlaşılır.
Bunun en mütekamil örneği Hz.Muhammed aleyhisselam’da ortaya çıkmıştır.
Çünkü bizzat kendisi; ”Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” buyurur.
Yüce Yaratan ise, onun bu özelliğine işaret ederek “Ve inneke lealâ hulukin aziym=Sen, yüce bir ahlak üzeresin” ayetiyle bunu teyit eder.
O edep, aslında ilahi terbiyenin bir sonucudur.
Ahlak nümûnesi Hz.Peygamber’in; “Eddebenî Rabbî, fe ahsene te’dibi=Beni Rabbim terbiye etti, ne güzel terbiye etti” buyurması boşuna değildir!..
***
İslam fakihleri edebi tarif ederlerken; “Sünnete mebni harekât” diye tarif ederler.
Yani, Hz. Peygamber’in sünnetine göre hareket etmekten ibarettir edep!..
“Kâmil insan” olmanın en büyük özelliği de budur.
Peki, Peygamberî bir hayat yaşamak bugün mümkün mü?
Elbette.
Sadece bugün değil, her zaman ve her asırda mümkün.
Mümkün olmayacaksa, O’na tabi olma, O’nun izini sürme, O’nun yolundan gitme, O’nun sünnetine uyma nasıl gerçekleşecek?
Bu, aynı zamanda Allah’ın emri değil mi?
***
Peygamberin hayatını örnek almak, O’nun edebine talip olmaktır.
O’nun hayatını okuyup öğrendiğimiz ve incelediğimiz kadarıyla, edebinin Kur’an’dan ibaret olduğunu görüyoruz.
“Peygamberi en iyi anlamanın yolu, Kur’an-ı Kerim’i anlamaktan geçer” derken, Hz.Aişe annemiz bize gerçek hedefi de böylece göstermiş oluyor.
Kur’an ve Hz.Peygamber’in hayatı, birbirinden ayrılmaz iki ilham kaynağımızdır.
İlahi kaynaklı bu iki değerin okullarda ders olarak okutulacak olması, “edep tacı”nı giymiş diplomalı nesiller yetişmesine vesile olur inşallah diyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi