Serdar Arseven

Serdar Arseven

Ali Taran- Ayşe Özyılmazel aşkı!..

Ali Taran- Ayşe Özyılmazel aşkı!..

Gazeteci mi ne; Ayşe Özyılmazel denilen bir bayan var...
Bu otuzluk kadın, kısa bir süre önce Ali Taran denilen 60 yaşındaki bir reklamcıyla evlendi...
Ali Taran’ın eşi Selma hanım, kanser hastasıydı.
Üstelik hastalığının son evresindeydi; en büyük ilacın “moral” olduğu demlerindeydi.
•
Ali Taran, şu reklamcı olan...
Karısını, kendisine en fazla ihtiyaç duyduğu dönemde boşadı!..
Ali Taran; iyi gün dostu Ali Taran, gazetecinin birine aşık olduğundan ve bu aşk kanserin son evresindeki zavallı eş Selma hanımın ölmesini bekleyemediğinden ani bir karar verdi.
Ayşe Özyılmazel ise gazeteci ya; onun da “60’lık bir kocaya” olmasa da, haber-reklama ihtiyacı vardı.
El ele pozlar verdiler ve...
Yıldırım nikahıyla evlendiler!..
Kanserin son evresindeki SelmaHanım, olan biteni büyük bir hüzünle takip ediyordu.
Kendini tuttu ve tuttu...
Ve sonunda Facebook’tan patladı:
“Ali ve Ayşe’ye mutluluklar diliyorum!..
Oğlumuz Kuzey üzgün ve kırgın!..
Gelin hanıma bir tavsiyem var, sakın hasta olmasın!..”
Zavallı kadın, “Eski Kocası” Ali Taran’a da şu ifadelerle sitem gönderdi:
“Göğüslerim silikon, uçları yok. Onları görmekten rahatsız mı oluyor, Ali. Kanserli bir kadın ona ölümü hatırlatıp moralini mi bozuyor. Bana dokunursa kanser mi olacak diye düşünüyor. Bunları düşündüm ama başka kadın olduğunu hiç düşünmedim!..”
Evet...
Zavallı Selma’nın aklına gelmemişti ama...
Başka bir kadın vardı.
Ve o kadınla birliktelik arzusunun, kanserin pençesindeki Selma’nın ölmesini beklemeye tahammülü yoktu!..
İşte böyle...
Ne demişler;
Kadın kadının kurdu!..
Ayşe Özyılmazel, bu evliliği tasvip etmeyenlere karşı “Gönül bu anacım, ferman mı dinliyo!” yollu laflarla savundu kendisini.
Ali Taran ise, “öyle bir geçer zaman ki”nin Ali Kaptan’ı gibi “ihtiraslarına” mağlup oldu.
Kanserin pençesindeki karısını ve oğlu Kuzey’in sevgisini kaybetti.
Selma hanım, bu tuhaf evlilikten kısa bir süre sonra hayata gözlerini yumdu.
Hesaplar öbür tarafa kaldı!..
Zavallı kadın;
Ölümünden kısa bir süre evvel “Ayşe ile Ali’nin evliliği en fazla bir yıl sürer!” demişti...
Evet en fazla bir yıl; evlilik sadece on ay sürdü!..
Belki duydunuz; Ali Taran ile Ayşe Özyılmazel (Taran), birkaç gün evvel tek celsede boşandı!,,
Bizim meslektaş Ayşe Özyılmazel’in konuya ilişkin açıklaması ne güzel;
“Bu ilişkiye kalbimle başladım, aklımla bitirdim!..”
•
Kalp ve akıl!..
Ne berbat bir kullanım değil mi; kalbi bir kanser hastası olan hemcinsinin duygularını hiçe saymayı emretmiş...
Aklı da, kendisine karısını ve evladını hiçe sayacak kadar “meftun” olmuş bir adamdan boşanmayı...
Burada kime acırsın; kanserli Semra’ya mı, meftun Ali Taran’a mı...
Gazeteci Ayşe’ye mi?..
•
Galiba en büyük yarayı “Evlat Kuzey” aldı burada...
Hem anasını kaybetti ve hem de babasını!.
•
Ben magazin dünyasını göz ucuyla da olsa takip ediyorum; orada nice “yitik” hayat var.
Dostluğun, vefanın, yardımlaşmanın, sadakatin giremediği o dünya, bize doğru olanı gösteriyor bir bakıma.
Bizim emekli General Fazıl Bayraktar der ki;
“Zamane dostlukları mühürsüz senet gibi,
Buruş buruş edilip bir çöplüğe atılır.
Güvenilir dostluklar menfaat karşılığı,
İhanet pazarında haraç mezat satılır!..”
•
Siz vefalılardan olun...
Satanlardan olmayın!..
FACE-NOTUMUZ:
Bu sütunda yer alan bazı konuların ayrıntılarına yer yetmezliğinden dolayı giremiyorum. Ayrıntılar için, http://www.facebook.com/serdararseven1 adresinde buluşabiliriz. Oraya da desteğinizi bekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi