Cevdet Kara

Cevdet Kara

Mustazaflar Hareketi!

Mustazaflar Hareketi!

Üç gündür kapatılan Mustazaf-Der’i yazıyoruz…
Aslında kimse yazmasa da…
Yorum yapmasa da…
Gizliden gizliye herkes bu camianın ne yapacağını merak ediyor…
Ak Parti’si…
BDP’si…
Örgütü…
Emniyeti…
Kısacası bölgeyle hesabı olan herkes…

Kapatılmayla birlikte…
Partileşme yolunda sinyaller veren dernek yöneticilerinin gövde gösterisine dönüşeceği tahmin edilen “Ahde Vefa Mitingi”nde nasıl bir yol haritası çizeceği herkesçe merak edilen bir durumdu…

Ve nihayet on binlerin katıldığı mitingde derneğin bundan sonra siyasal bir yapıya bürünerek “Mustazaflar Hareketi” olarak yoluna devam edeceğini açıklamasıyla, var olan belirsizlik ortadan kalktı…

Yerel seçimlere iki yıldan az bir süre kala bunun açıklanması şüphesiz Güneydoğu’daki siyasi dengeler açısından son derece önemli…

Şimdiye kadar bu camianın oylarının çoğunun Ak Parti’ye verildiği düşünüldüğünde…
Bundan sonra Ak Parti’nin işi çok daha zor olacak…

Dini değerlere inanmasa bile göstermelik anma ve sahiplenmelerle dindar Kürt insanının dini duygularını istismar ederek oylarını alma yolunda…
Hiçbir fırsatı kaçırmayan…
Şeyh Sait’i anma programları düzenleyen…
Bedüzzaman Said Nursi’ye sahip çıkan…
Sivil itaatsizlik eylemleri bağlamında bağımsız Cuma namazları kıldıran…
Bölgenin etkin imamlarını kendi neferi gibi çalıştıran…
Bütün etkinlik, basın açıklaması ve programlarında sakallı ve örtülü insanları figür olarak kullanan BDP’nin işi de kolay görünmüyor…

Diğer siyasi partiler bölgede herhangi bir varlık göstermedikleri için onlar açısından değişen bir durum olmayacak…

Etkilenecek iki parti var…
Ak Parti ve BDP…

Dernek olarak başarılı organizasyonlara imza atıp yüz binleri toplayan Mustazaflar siyaseten başarılı olabilir mi?

Bunun cevabını şimdiden vermek çok erken ancak yerel seçimlerin bir dönüm noktası olacağı kesin…

Dernek zaten bu siyasallaşmayı şimdi açıklamakla “ben yerel seçimlerde varım” mesajı vererek şimdiden çalışmalara başlayacağının sinyalini vermiş oldu…

Bu harekete gönül vermiş insanların davalarına sadakat noktasında tavizsiz olduklarını düşündüğümüzde boş durmayacağını, geceli gündüzlü çalışacağını düşünerek işi şansa bırakmayacaklarını…

Ve mutlaka bunu bir başarı ile taçlandıracaklarını düşünüyorum…

Semboller her zaman hareketlerin yönünü belirlemede çok etkin olmuştur…

Diyarbakır’ın İslam orduları tarafından fethedilmesine denk getirilen bir günde böyle bir kararın verilmesi, deklare edilmesi son derece anlamlı ve önemlidir…

Verilen mesaj şimdiden fincancı katırlarını ürkütmüştür…

Kişisel olarak düşüncem zaten bu siyasallaşma/partileşme er ya da geç olacak bir sonuçtu…
Ama yargının verdiği karar kanaatimce bu süreci hızlandırmış oldu…

“Başarılı olurlar mı” sorusuna kendimiz cevap verecek olursak…

Bunun tek bir anahtarı vardır…

İhlâs ve samimiyet…

Bu anahtarın açamayacağı hiç bir kapı yoktur…

Siyasette de…
Ticarette de…
Hayatın her alanında da bu iki sözcük sihirli bir anahtardır…

Bugüne kadar samimi ve ihlâslı duruşlarından taviz vermeyen bu cemaatin bundan sonra da bu tavrını devam ettirdiği sürece, mazlumları, mustazafları, mağdurları, inancından dolayı horlanmışları, ezilmişleri yanında göreceği mutlak bir gerçektir…

Aksi takdirde güven duvarı yıkılır ki…
Asıl o zaman felaket olur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevdet Kara Arşivi