Yener Dönmez

Yener Dönmez

Özgürel-Karayılan ikilisi

Özgürel-Karayılan ikilisi

PKK terör örgütünün elebaşı Murat Karayılan’la Avni Özgürel’in yaptığı görüşme, ardından Özgürel’in kendisinin bir röportaj öznesine dönüşerek Neşe Düzel’e verdiği röportaj toptan bir bakış açısıyla analiz edilmeli. Özgürel “Murat Karayılan’ın samimiyetine inanıyorum” dese de resmin tamamından farklı anlamlar çıkıyor.

BİRİNCİSİ: Örgütün fena halde sıkıştığı, eylem yapamaz hale geldiği, yönetilebilir olmaktan uzaklaştığı, bir çıkış yolu aradığı görülüyor.
Özgürel bunu “Karayılan’ın barışçı, PKK’nın sorunu bitirme motivasyonlu olması” şeklinde yorumlasa da durum farklı.
Ekim 2011’den başlayarak öncelikle cephane ve sığınaklarına yönelik operasyonlarla örgütün, eylem yapma enstrümanlarının yok edilmesi, ardından da sürekli olarak baskı altında tutulması, sızmalarına fırsat verilmemesi, Barzani’yle geliştirilen ilişkiler, KCK operasyonlarıyla şehirdeki “beyinle” kırsaldaki “vücut” arasındaki irtibatın kopartılması, İmralı motivasyonunun yok edilmesi, narkotik operasyonlarla bir hasat dönemi gelirinin bitirilmesi, örgütün bölge üstündeki psikolojik vesayetinin sonlandırılmasının sonucu bu.
İKİNCİSİ: Örgütün bugüne dek her kritik dönemde silahlı baskınlar, bombalı eylemlerle sağladığı üstünlük enstrümanını kullanamaması, Karayılan’ı taktiksel adımlara itiyor.
Örgüt barışa yakın ve gönüllü olduğu mesajıyla Türkiye’nin askeri ve kriminal operasyonlarını durdurmasını hedefliyor.
Daha önceki örneklerinde olduğu gibi Türkiye frene bastığında, ümüğümüze basmak için fırsatları olacak.
ÜÇÜNCÜSÜ: Ortaya Norveç’ten İsveç’e kadar çeşitli senaryolar atılsa da Oslo Görüşmeleri’nde koordinatörün İngiliz İstihbaratı olduğu Karayılan’ın ağzıyla teyit edilmiş oldu.
Ortadoğu’nun tartışmasız hakimi İngiltere’nin Türkiye’nin hayrına bir masa tertip etme ihtimali sıfırdır. İngiltere, Kürt meselesini 30 yıldır PKK/Sıcak Çatışma ekseninde kullandı. Şimdi Arap Baharı sonrası bölge yeniden şekilleniyor.
İngiltere’nin Kürt kartında da revizyon mevcut. Türk tarafı masaya sorunu barışçıl çözmek için iyi niyetle oturmuş olsa da İngiltere’nin buradan muradı en hafifiyle otonomi benzeri bir yapı. Kopuştan bir önceki adım yani...
Avni Özgürel, “PKK’dan bir mesaj getirmedim, götürmedim de” dese de Karayılan’ın mesajlarını getirdiği bal gibi aşikar. Bunu yaparken kendisini Erdoğan’dan yanaymış gibi konumlandırması, satır aralarında sürekli Erdoğan’ı övmesi bir oyun.
Erdoğan, Azerbaycan gezisinde terör örgütünün liderleriyle görüşen gazetecilere, onların mesajlarını yayınlayan gazetelere çok sert sözlerle yüklendi ve ağır ithamlarda bulundu.
Karayılan, son bir yılda İran-Suriye hattında değişik derin yeni bağlantılar kurmuş, farklı angajmanlara girmişti.
Özgürel’in Karayılan’ın imajını revize ederek, eski konumuna oturtma çabası oldukça sırıtıyor. Bu da Özgürel’in devletin bir kanadıyla olan bağının gücünü gösteriyor.
Karayılan’ın, “Oslo görüşmelerini biz sızdırmadık. Biz o kuruma (MİT) dedik ki ‘Her türlü konuşmaya açığız. İsterseniz gelin soruşturun...’ Onlar da dediler ki, ‘biz sizin bu sarf ettiğiniz, belirttiğiniz şeyleri biz samimi gördük’ dediler” sözleri, kimin elinin kimin cebinde olduğunun hayli karışık olduğunun izaha muhtaç bölümü.
Sonuç itibariyle, İngiliz İstihbaratı’nın PKK konusundaki hamleleri artık iyice su yüzüne çıktı.
Tarafları bir güvensizlik ortamına sürükleyerek bölgenin tek tutunacak dalı konumunu sürdürmek için Oslo Görüşmeleri’ni onların sızdırmış olma ihtimali de yabana atılır cinsten değil.
İngiliz İstihbaratı’nın DPI gibi kuruluşlar eliyle farklı noktalardan Türkiye’nin içine örtülü/legal yapılarla girmeye çalışmasının nedeni şimdi daha net anlaşılabiliyor. DPI ve İngiliz İstihbaratı konusunda Akit gazetesi ve Habervaktim.com internet sitesi sonuna kadar haklı çıktı.
Erdoğan’ın ve Yalçın Akdoğan’ın peş peşe yaptıkları “İmralı’yla da Kandil’le de görüşme yok” açıklaması ortada.
Türkiye, Londra’da kurgulanmış bu oyunda ilerlemek yerine, sorunu kendi planı çerçevesinde çözmeli.
İş siyaset zemininde her legal enstrüman, görüşme imkanları kullanılarak ilerlerken; terörle mücadele zemininde bir nefes zamanı, bir an boşluk bırakılmadan yüksek düzeyde baskı ve kararlılıkla devam ettirilmeli.
Başbakan 2004 yılında, “Terörün vermek istediği mesajı elimin tersiyle itiyorum” demişti.
Avni Özgürel-Murat Karayılan ikilisinin mesajı da aynı şekilde elin tersiyle itilmeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi