Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Suriye üzerinden Türkiye oyuna mı getirilmek isteniyor?

Suriye üzerinden Türkiye oyuna mı getirilmek isteniyor?

“Bir Nato ülkesi olan Türkiye’ye ait bir Türk savaş uçağı Suriye ordusu tarafından düşürülmüştür” haberin özeti bu. Evet bu özet açıklama içinde bir haberin yazılımı veya bir olayın rapor edilişinde olması gereken 5N 1K- yani Ne?, Nerede?, Ne Zaman?, Nasıl?, Niçin? Ve Kim?. Soruları yer almaktadır. Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Sayın Bülent Arınç Bey’in “Türkiye Mağdur, Suriye ise Mütecaviz” şeklindeki açıklaması ise tümüne cevap niteliğindedir.


Diğer bir gerçek ise şudur; Ordusundan her gün kaçışların olduğu, ekonomisi çökmüş, dünya milletler camiasından dışlanmış, kısacası; uçurumun kenarında bir ülke olan Suriye yönetimini elinde bulunduranlar hiç şüphesiz her türlü çılgınlığa baş vurabilir.


Bu nedenle Şam yönetiminin iddiaları ve açıklamalarının bence hiçbir önemi yoktur. Çünkü; Suriye bir aşiret anlayışı ile idare edildiği gibi idare eden zevatın ipleri de artık başkalarının elindedir.


Unutulmasın ki; Suriye’de savaşı sürdüren İran’dır, diplomasisi ise Rusya’nın dümenindedir. Beşşar Esed ve Baas rejimi ise verilen emirleri yerine getiren birer kukladır.


Suriye, Türkiye’ye kafa tutmaya ne gücü yeter ne de cesaret edebilir. Ayrıca haddi değildir. Cinnet halindeki Suriye yönetimi ikaz etme, inişe zorlama veya uyarma ihtiyacı duymadan Türk savaş uçağını düşürmesi ve sonrasında Suriye Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Makdisi, “Türk uçağı yüz metre seviyede seyrediyordu. Türk jetinin ihlali karşılıksız bırakılamazdı. Suriye’nin hava sahası egemenliği ihlal edildi. Suriye kendisini savunmuştur” şeklindeki tehdit ve suçlama içerikli küstahça açıklaması o ruh halinin tezahürüdür. Ayrıca bütün bunlar bilerek ve bir plan dahilinde yapılmaktadır daha doğrusu yaptırılmaktadır.


ŞAM YÖNETİMİ KUKLADIR


Bölge üzerinde hesapları olan güçlerin denge politikalarından yararlanarak şimdiye kadar ayakta kalmayı başardığı doğrudur ancak gelinen noktada çemberin daraldığı açıkça görülmektedir.


Suriye’deki despotçu yönetim, gerçekten çok sıkışmış bir durumdadır ve içinde bulunduğu çıkmazları aşmanın yollarını aradığı bir gerçektir. Suriye’nin savaş uçağımızı düşürmesinin bazı siyasi ve stratejik sebepleri vardır. Suriye yönetimi Türkiye’yi bir şekilde savaşın içine çekip karşı güçlerin devreye girmesini istiyor. Bunu sağlama adına bu çılgınlığa baş vurmuştur.


Suriye için değil ancak meydanı Türkiye’ye bırakmama ve bölgede etkin olma adına İran, Rusya ve Çin’in harekete geçeceğine inanıyor. Bu ülkelerin devreye girmesi sağlanabilinirse o zaman Suriye yönetimi yalnız savaşmaktan ve sahipsiz kalmaktan kurtulmuş olacağı gibi Batılı ülkeler Suriye’deki yönetimi devirme yerine yeni bir işbirliği döneminin başlayabileceği ihtimali hesaplanıyor.


Türk ordusuna ait F-4 savaş uçağının vurularak Lazkiye karasularına düşürülmesi ve sonrasında yardım için bölgeye gönderilen Casa uçağımıza yerden atış yapılması ile ipe sapa gelmez iddialar Suriye tarafından ileri sürülmesinin en önemli sebebi bu...


Suriye yönetiminin yanına Türkiye’nin ekonomi, siyasi ve iktisadi alanda yakaladığı büyüme ve kalkınmayı kıskanan “yüzden dost gerçekte ise hain” olan bazı ülkeler ve güçler de Türkiye’nin savaşa girip kazanımlarının bu savaşla yok olmasını istemektedir. Bu gizli güçlerin içimizdeki işbirlikçileri fitne, fesat tohumları ekerek savaş çığırtkanlığı yaptıkları dikkatle izlenmelidir.


Başbakan Erdoğan’ın “Hedef saptırmaya yönelik bazı köşe yazarlarını görüyorum; Sanki bu ülkenin evlatları değil bunlar. Bunu bu kadar insafsızca yapıyorlar. Bazı köşe yazarları söylemlerimi sert buluyorlar. Gelin bize ders verin de nasıl konuşacağımızı öğretin. Sizin köşenizde yaptığımız dalkavukluğu biz yapamayız. Kalemleriniz belli yerlere satılmış olabilir. Ama siyasi irade halka ve hakka teslim olmuş bir iradedir.


Biz kimsenin maşası değiliz. Kendi tarihi ve medeniyetimizle hareket ederiz. En önemlisi biz Hz. Ali’nin şu sözünü kendisine rehber edinmiş bir ülkeyiz. Ne diyor Hz. Ali; (Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır).”


Başbakanın bu açıklamaları olayların anlaşılması için fevkalade yeterlidir. Başka söze gerek yok.


HÜKÜMET SÜRECİ ÇOK İYİ YÖNETİYOR


Büyük devlet yönetmenin sorumluluğu içinde soğukkanlılık ve çok yönlü istişarelerle doğru politikalarla Sayın R. Tayyip Erdoğan Başbakanlığındaki hükümetimiz süreci gerçekten çok iyi yönetmektedir. Böyle zamanlarda ucuz kahramanlar, hamasi duygular içinde nara atanlar ve de akıl verenler çok olur ve de olmuştur.


Başbakan Erdoğan’ın mecliste grubu bulunan tüm siyasi partilerin liderlerini davet ederek görüşmesi gelişmeler hakkında bilgi verip istişarelerde bulunması gerçekten takdire şayan bir hareket olmuştur.


Başbakan Erdoğan, Türk jetinin vurulmasıyla ilgili olarak AK-Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerliyse gazabı da o kadar şiddetlidir, o kadar kahredicidir. Yumuşak başlılığımız uysal koyun olduğumuz anlamına gelmez. Soğukkanlı tavrımız kimseyi aldatmasın. Sağduyulu olmamız acziyet gibi algılanmasın”


Bugün bu olay dünya kamuoyu ve dünya milletler camiasına mal olmuştur. Türkiye; BM, AB, NATO ve bunları harekete geçiren Uluslarası Toplumla işbirliği nezdinde tüm meşru haklarını aramaya devam etmektedir. Beynelmilel hukuk çerçevesinde tüm meşru haklarını elde etme yönündeki girişimler gerçekten büyük bir başarıdır. Yalnız değil dünya ile beraber hareket etme en doğru yoldur.


Satılmış kalemler ve işbirlikçi kesimler hükümet aleyhtarı bir tavır sergiliyor ve de kışkırtıcılık yapıyor olsa da; çok şükür hükümetimiz sorumluluğunun bilincinde yapılması gerekenleri yapmaktadır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Koçak Arşivi