Müslümanlar tarafından kurulan ilk sosyal medya network’u “SalamWorld’ün İslam dünyasına yönelik başlattığı Ramazan programına Bosna Hersek’de devam edildi.


SalamWorld’ün kurucusu Abülvahid Niyazov, Genel Sekreteri Nedim Kaya, Avrupa Müslümanlar Birliği’nin (EMU) Başkanı ve SW yönetim kurulu üyesi Abu Bakr Rieger ile Salamworld Halkla İlişkiler Direktörü ve Türkiye koordinatörü Yavuz Selim Kurt’tan oluşan heyete ben de davetleri üzerine eşlik ettim.


“İnternetin zararlı taraflarından hem kendimizi hem de çocuklarımızı koruyabilmek için gerçekten çok faydalı ve anlamlı bir proje. Müslümanların, helal bir sanal ortamda kültür ve fikir alışverişinde bulunabilmeleri, haberleşme, hatta helal kazancı esas alan ticaret imkânları sağlayacak olması bakımından SalamWorld projesi beni çok sevindirdi ve de heyecanlandırdı” SalamWorld’ü bu sözlerle değerlendiren Bosna Hersek Reis-ul Uleması Prof. Dr. Mustafa Ceriç, heyeti makamında kabul etti.


Osmanlı’nın fethiyle bir İslam şehri olan Saraybosna’nın tarih ve kültür merkezi kabul edilen Başçarşı’da Osmanlı zamanından kalan tarihi mekanda SalamWorld adına bir iftar verildi. Sivil Toplum Kuruluşları, işadamları ve siyasilerin yanında akademisyenler, medya mensupları ile Sancak ve Karadağ’dan katılım olması dikkati çekti.


SalamWorld Genel Sekreteri Nedim Kaya iftarda yaptığı sunumunda SalamWorld projesini tanıttı. “Biz bir ümmet projesiyiz. Hiçbir ülkeye bağlı değiliz. Bu yıl Ramazan ayında açılan SalamWorld Boşnakca dahil 15 dilde faaliyette olacak. İslami IT projesi SalamWorld’de online fetva, online İslam Wikipedia’sı ve online helal şehir rehberi de olacak. En büyük amacımız ümmeti sanal dünyada birleştirmek ve helal alışveriş platformunu hayata geçirmektir. Bosna Hersek’i önemsediğimiz ve de unutmadığımız için ilk Ramazan programlarımız arasına almış olduk”.


Bu program benim için de çok anlamlıydı. Çünkü dört yıl savaşta aynı kaderi yaşadığım Boşnak kardeşlerimizle yeniden selamlaşıp kucaklaşmak nasip oldu. Prof. Dr. Fahira Fevziç Cengiç, eski Başbakanlardan Edhem Bicakciç, Saraybosna eski Milletvekili ve rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in danışmanı Osman Brka, rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in mücadele arkadaşı ve eski Sanayi Bakanı Prof. Dr. İsmet Kasumagiç, Genç Müslümanlar Teşkilatı (Mladi Muslimani) Başkanı Edhem Baksiç, Sancak için Birlik Derneği Başkanı Hako Hulevic ile sekreteri Harun Hociç, Balkanlar Milli Görüş Sekreteri Adem Kasa, Anadolu Ajansı Bosna temsilcisi Ömer Çetres ve daha birçok dostumu bir arada görmek nasip oldu.


Her biri, merkezi İstanbul’da bulunan “SalamWorld” projesi için duydukları hayranlığı dile getirdiler.


“SalamWorld” kurucusu Abdulvahid Niyazov ile görüşmeler sonrası Başçarşı’daki Osmanlı eserlerinin olduğu mekânlarda dolaşırken bir yandan da hasbıhal ediyoruz. Osmanlı’ya ve tarihe olan hayranlığının yanında Bosna ve Boşnaklara özel bir ilgi duyduğunu hissettim ve sorum üzerine: Avrupa’nın ortasında ve dünyanın gözleri önünde bir millet sadece Müslüman oldukları için yok edilmek istendiğini, kahrolduğunu ancak ondan daha fazla Müslüman Boşnakların yalnızlıklarına ve sahipsizliklerine üzüldüğünü anlatırken gözleri doldu ve bana dönerek, “İşte bunun için büyük yatırımlar yaparak bu projeyi gerçekleştirmeye uğraşıyorum. İnşallah dünyanın birçok yerinde sahipsiz ve korumasız Müslüman toplulukları gibi Müslüman Boşnak kardeşlerimizde SalamWorld sayesinde İslam dünyası ile bütünleşecekler. Şuurlaşmalarına vesile olacağız ve de artık asimilasyon politikaları ile her türlü saldırılar karşısında sahipsiz kalmayacaklar. İşte bu olayları düşündükçe kararlılığım kat kat artıyor”.


BAN Kİ MOON’UN SURİYE


ÇAĞRISI İNANDIRICI OLMADI...


“SalamWorld” Saraybosna programı devam ederken, Balkan ülkeleri turu kapsamında Bosna Hersek’te bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Saraybosna temaslarını tamamlayıp 8.372 Müslüman Boşnak’a yönelik soykırımın yaşandığı Srebrenica’yı ziyaret ediyordu. Oradan bir de Suriye için çağrıda bulundu. Aynı anda gerçekleşen bu programı izleyen Boşnaklara sordum. Aldığım cevap çok ilginç “BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un çağrısı asla inandırıcı değil”.


Ban, Başçarşı’da Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Bakır İzzetbegoviç’in eşliğinde bakır işleme süs eşyalarının satıldığı bir dükkanı sembolik olarak ziyaret ederken, tam o sırada Gazi Husrev Bey Camii’nde teravih namazını eda etmiş olan kalabalık cemaat ile karşılaştı.


O, Bosna ihanetinin baş müsebbibi BM’nin şimdiki şefi olması hasebiyle bir koruma ordusuyla dolaşıyordu. Fikirlerini öğrenmek için etrafta bakınanlara “Müsaade etseler Ban Ki Moon’a neler sormak istersiniz?” diye sordum. Onu görünce çehreleri bir anda değişenler sıralamaya başlıyorlar: “Ona; ‘siz de gerçekten vicdan var mı?, Acıların yüreklerini kavurduğu ve sizleri görünce kaybettiklerinin yanında yaşadıkları ihanetleri hatırlamaları sizi hiç rahatsız etmiyor mu ki hâlâ utanmadan buralarda dolaşıyorsunuz?’ Ayrıca ‘Bizi neden sattınız? diye sorardım.”


Ben sorularıma devam ediyorum: Bu adam Suriye için uğraşıyor ve düzenlediği basın toplantısında uluslararası topluma seslenerek: “Savaş yaralarını sarmaya çalışan Bosna-Hersek’in kalbinden dünyaya mesaj gönderiyorum: Ertelemeyin, birlik olun ve Suriye’deki katliamların durdurulması için harekete geçin” dedi.


Ayrıca sizlerin acısını paylaşmak için Ban Ki Moon, Bosna’da yaklaşık 8.000 kişinin öldürüldüğü Srebrenica’yı ziyaret eden ilk BM Genel Sekreteri oldu. Buna ne diyeceksiniz?


Sorumun muhatabı Boşnaklar da: “Bosna’da katliamlar soykırıma dönüşürken de onlar aynı sözlerle bizi kandırıyorlardı. Biz BM, AB ve NATO ile Uluslararası Topluma güvenmenin bedelini çok ağır ödedik. Can verdik, kan verdik, toprak verdik. Dileriz Suriyeliler de benzer bedeller ödemeye mecbur olmasınlar” diye cevap verdiler.


Sanırım başka söze gerek yok...