Ak Parti’den çok önemli bir isim... Hayli sıkıntılı bir tavırla “Abdülkadir Bey (Aksu) öncülüğünde hazırlanan raporu gördün mü?” dedi.


-Yerel Yönetimler Raporu?..


-Evet, o.


•


Raporun geniş bir özetini gördüm. Ve hayli şaşırdım. Son derece sıkıntılı hususlar içeren bir rapor...


AK Parti yöneticisinin ifadesiyle:


-“AK Parti’nin ya da Kürtlerin değil de BDP’nin görüşlerini yansıtır gibi. Öylesine sıkıntılı.”


Konu hakkındaki bazı haberlerde yer alan ifadeler abartılı değil; hazırlanan rapor adeta “eyalet sistemi”ni öngörüyor.


• Öğretmenleri yerel yönetimler atayacak.


• İlçe Belediyeleri kaldırılacak, her ili tek belediye başkanı ve tek yerel meclis temsil edecek.


• Belediye Başkanları (derebeyleri gibi) vergi ve harç bile koyabilecek!..


• İçişleri Bakanı’nın Belediye Başkanı’nı görevden alma yetkisi kaldırılacak.


BAŞBAKAN ERDOĞAN, SINIR ÖTESİNDEKİ


PKK TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKERKEN!..


Evet... Tam da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’nin kuzeyindeki PKK yapılanmasını işaret ederek, “Kendi bünyemizde sıkıntıya yol açacak bir yapıya müdahale etmek en doğal hakkımızdır!” sözleriyle Türkiye’nin tepkisini dile getirdiği bir ortamda gündeme düşen bir rapor.


•


Hatırı sayılır bir pozisyonda bulunan AK Partilinin söyledikleri dikkat çekici: “Raporun ne kadar sıkıntılı olduğu ortada. Böyle bir düzenleme belki 2023’ten sonra gündeme getirilebilir. PKK terörünün bittiği, sınırlarımız ötesindeki tehdidin neredeyse sona erdiği, Türkiye’nin iç problemlerini büyük ölçüde hallettiği bir ortamda konuşulması gereken uygulamalar, birden bire hem de böyle bir atmosferde ortaya atılıyor. Bu tür tavırlar, çok kritik bir süreçten geçmekte olan ülkemize ve AK Partimize zarar verir.”


•


O böyle deyince sordum: “Bu kurumsal bir rapor değil mi? Raporu kendiliklerinden mi hazırladılar?..”


Gözlerini iyice kısarak dedi ki:


“Bu Sayın Başbakan’ın görüşlerini asla yansıtmayan, zamansız bir rapordur!..”


•


Düşündüm: “Böyle bir zamanda böyle bir raporun hazırlanmasının mânâsı ne?.. Hedefi ne?..”


•


Yazılarımızda ve canlı yayınlarda ifade etmekten zerre çekinmediğimiz görüş malûm:


AK Parti’nin önümüzdeki kritik süreçten başarıyla çıkması ve yoluna “kırılmaya” uğramadan devam etmesi şart. Türkiye son on yılda, Merhum Özal ve Merhum Erbakan’ın daha önce çatlattığı kabuğunu kırma noktasına geldi.


Bin türlü iç ve dış belânın bir araya geldiği bir süreçte hükümet eden AK Parti’nin artıları eksilerinden çok daha fazla. Türkiye, AK Parti ile yakalanan istikrarlı büyüme sürecini devam ettirmek mecburiyetinde. AK Parti, bu yükün altından kalkabilecek tek siyasi oluşum.


•


Bu böyleyken... AK Parti’den birileri, hem de bölünme endişesinin zirvede olduğu bir dönemde çıkıyor ve sadece BDP çevrelerinin desteğini alabilecek olan bir rapor hazırlıyor.


Amacı?..


Meçhul!..


Faydası?..


Hiç!...


•


AK Parti bünyesinde böyle bir rapor hazırlandı ve neyse ki rapor “zirvede” kabul görmedi. Bu iyi... İyi de... Olan biten, bundan sonra çok daha dikkatli ve özenli davranmanın önemine vurgu yapıyor.


•


Kimsenin memleketin derdini yüklenmiş olan Sayın Erdoğan’ın sırtındaki ağırlığı artırmaya hakkı yok!..


Başbakan’a “AK Partililer” zarar vermesin bari!..


SİVAS... DOSYA YENİDEN AÇILACAK!..


Yeni Akit, Sivas’ı yakan tezgahı bütün boyutları ile ortaya koydu.


Birileri telâşta; istiyorlar ki dosya yeniden açılmasın.


Hayır, o dosya Allah’ın izniyle yeniden açılacak!..


Tezgâh mahkeme kararlarıyla da deşifre olacak!..


Dikkatinizi çekiyordur, CHP ve uzantıları “Dosyanın açılmasına” ısrarla karşı çıkmakta!..


Biz ise, “Dosya açılsın! Bütün gerçekler ortaya çıksın!” diyoruz.


İki tavır arasındaki farka dikkat!..


Onlar niye öyle davranıyorlar ve biz niye böyle?!..


Tefekkür!..