Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Nikah ve düğünlerimizin aksisedası

Nikah ve düğünlerimizin aksisedası

Dinimiz şartlar oluştuğunda evlenmeyi emrediyor. Aynı zaman da bekârları evlendirmemizi bize görev olarak veriyor. (Nur sûresi, âyet: 32-33. Tirmizi, Nikah C/3, Sf: 394, H.No: 1084)

Kadın-Erkek arasındaki ilişkiler, sosyal ve beşerî münasebetler belli ölçülere, kurallara bağlanmıştır. Bu kurallar dikkate alınmadığı zamanlarda insanlar hep hüsrana düşmüşlerdir. Bu konuda uyulması gereken kurallardan biri de nikahtır.

önce nikahın ne olduğuna şöyle bir bakalım. Nikah: Kadınla erkeğin birbirlerinden istifade etmesini sağlayan şer’i bağın adıdır. Dini bir terimdir. İbadettir, aynı zamanda bir ameldir.

Allah (CC) bizden beş şeyin korunmasını istiyor. Bunlardan biri de neslin muhafazasıdır. Neslin muhafazası sağlam/muteber bir nikahla mümkündür. Sağlıklı bir nikahı olmayanların nesillerini muhafaza etmeleri mümkün değildir. Bu bakımdan biz Müslümanların itikattan sonra en çok bilmemiz gereken konu nikah konusudur. Evlenmeden önce evlilikle ilgili bilgileri öğrenmek farz-ı ayndır. Bu bilgileri edinmeyenlere evlenmeyi dinimiz caiz görmüyor. Gerekli bilgiyi almayanların nesillerini bozmaları sözkonusudur. Neslin bozulması toplumun helâkidir. Bundan dolayı konuyla ilgili bilgi düzeyimiz yüksek olmalıdır.

Günümüzde Müslümanların nikah konusundaki bilgileri sıfırın altında bir düzeyde seyreder. ölçüler dikkate alındığında yeni nesiller üzerindeki olumsuzlukların ilk sebeplerinden biri de budur. Yani kadınla erkeğin birbirlerinden istifade etmeyi sağlayan şer’i bağın/nikahın zaafiyetidir. Bu nikah bağının fıkhi, tıbbi, sosyolojik, psikolojik ve astronomi yönlerinden bilinmesinde zaruret vardır.

Muhterem cemaat!

Bizler vefat ettikten sonra menkullerimizi ve gayrimenkullerimizi kanunların koyduğu ölçüler doğrultusunda paylaşımını sağlayacak resmî muamelenin yapılmasında da zaruret vardır. Bu olmadan da günümüzde evlilikler icra edilmemelidir. Bunun yani resmî muamelenin ihmali de korkunç sıkıntılar doğurur, yıkıntılara sebebiyet verir.

Nikah, dini bir kavramdır. İmam, nikahı, hoca nikâhı, resmi nikah, gayr-i resmi nikah şeklindeki ifadeler tamamen galat sözlerdir. Nikah ibadetinin bilincinden noksan olmanın açık bir tezahürüdür.

Dinimiz şartlar oluştuğunda evliliği emrediyor. Evlilik kadınla erkek arasında birbirlerinden istifade etmeyi sağlayan şer’i bağın/nikahın icrasıyla mümkün olur. Bundan dolayı dinimiz bu bağın kurulması için:

Evlenmeye mani bir halin olmamasını (yani süt kardeşliği gibi bir mani),

Evleneceklerin veya vekillerinin akitte hazır bulunmalarını,

İki erkek veya bir erkek iki kadın şahidin hazır bulunmasını,

Mehrin tesbit edilmesini,

Evliliğin ölünceye kadar devamı niyetiyle gerçekleşmesini şart koşar.

Bu bağın feshi halinde aynı kadın ve erkek iki defa daha bu anlaşmayı yenileyebilir. üçten sonrası için dinen bunların bir arada kalmaları mümkün olmaz. Bu haldeki birliktelikler zina olur.

Muhterem cemaat!
Müslümanların düğünleri de geneli itibariyle fecaattir. Ne dine, ne imana, ne de akıllı bir insana yakışır tarafı yoktur. Evlilikler günahlar üzerine kurulursa yıkımlar felâket halini alıyor. Hayatta bir def’a oluyor diye günahları kılıflaştırmayalım. çocuklarımıza yazık etmeyelim. Evliliklerimizi de, yaşantılarımızı da Müslümanlaştıralım; çünkü bizler Müslümanız, elhamdülillah.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi