Serdar Arseven

Serdar Arseven

PKK saldırıları ve MHP’nin sorumluluğu...

PKK saldırıları ve MHP’nin sorumluluğu...

MHP tabanından çok sayıda mesaj var...

Partilerinin son zamanlardaki tavrını nasıl değerlendirdiğimizi soruyorlar.
Meseleye şöyle girelim:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AK Parti Genel Başkanı Yardımcısı Ömer Çelik, son günlerde saldırılarını iyice tırmandıran PKK terörünün “Dış Düşman” desteği ile gerçekleştiği konusunda ortak görüş belirtti.
CHP’nin PKK terörüne güç verecek olan “Meclis olağanüstü toplansın” çağrısına yönelik tepkideki benzerlik de dikkat çekiciydi.
AK Parti kanadından, “Elimizde PKK terörünün Baasçı Esad rejimi tarafından desteklendiğine hatta Esad’ın PKK’ya silah verdiğine dair deliller var. PKK, Anadolu’da sözümona Arap Baharı’na benzer bir hareket gerçekleştirme havasını vermeye çalışıyor. CHP de, bu stratejiye, olağanüstü çağrıyla güç veriyor. Devlet, PKK terörü karşısında sıkıştı izlenimi oluşturulmak isteniyor” yollu tepkiler geldi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, CHP’nin çağrısını kesin bir dille reddetti.
Bu tavır kadar,
“Şemdinli’nin siyaseti olmaz!” mesajı da son derece yerindeydi.
Sayın Devlet Bahçeli, PKK’nın Şemdinli kalkışması hakkında şu tespitleriyle dikkat çekti:
“Oradaki bir avuç PKK’lıyı, bütün Kürtler olarak tanımlayıp olayı, iç savaşa doğru sürükleyecekler. Hükümetin bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor. Burayı neye mal olursa olsun, mutlaka halletmesi lazım. Türkiye’nin üniter yapısı ve toprak bütünlüğünü bozmayacak bir hedefle mücadele etmelidir. Bu mücadeleyi halkla paylaştığında da STK’lar, siyasi partiler hükümete gerekli desteği vermelidir. İktidar yanlış politika uyguladı falan... Memleket elden gittikten sonra iktidar olsa da olur, olmasa da olur. Bu arada Kandil operasyonu ihmal edilmemeli. Çünkü arka bahçesi orası.”
•
Sayın Devlet Bahçeli’nin bazı tavırlarına ilişkin değerlendirmelerimiz ortada.
Özellikle, Anasol-M koalisyonu dönemindeki “sola teslim” pozisyonu hem ülkeyi hem de MHP’yi büyük zararlara uğrattı.
“Sağ partilerin” elindeki iktidarı “sol”a hediye etmekle başlayan hatalar zinciri...
MHP yönetimi o dönemde tabanın benimsediği bazı ülkücüleri dışlarken “derin sol”la olabildiğince uyumlu politikalar takip edince baraj altında kaldı.
Sayın Bahçeli, hâzin seçim neticesinden dolayı genel başkanlıktan bir istifa etti, bir geri geldi.
O andan itibaren, tabanın hissiyatına uygun politikalar üretmesini bekledik ama çoğu zaman bu gerçekleşmedi.
Sayın Devlet Bahçeli’nin “Sağ Kemalist” olarak nitelendirilmesine yol açan icraatları sıralamaya gerek yok.
•
Bu köşede ve katıldığımız televizyon programlarında hep ifade ettik:
“Taban hassasiyetlerine riayet MHP’ye ancak güç verir. MHP’nin etkisiz kalması ise aklı başında hiç kimseye mutluluk vermez. Her rejimde iktidar vardır ama muhalefet sadece demokrasilerde vardır. Muhalefetin güçlü olması ise ülkenin yararınadır.”
MHP yönetimi, bizim bu değerlendirmelerimizi cevapsız bırakmadı ve ne yazık ki her cevapta “Art niyetli eleştirilerde bulunduğumuza” dair bir kanaat öne çıkartıldı.
Ne derlerse desinler; çok iyi biliyorum ki MHP tabanını oluşturan vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti çoğu konuda bizim gibi düşünmekte.
Umulur ki, MHP’nin icraatları da tabanın düşünce ve hissiyatına uygun olur.
MHP’nin yazı girişinde yer verdiğimiz yaklaşımları ümit verici.
Özellikle, “Şemdinli’nin siyaseti olmaz!” yaklaşımı fevkalade yerinde.
MHP, PKK terörünün hain emellerine ulaşmasına mâni olabilecek en önemli siyasi akımlardan.
MHP’nin Kürt kardeşlerimizi taşeron terör örgütünden farklı bir konumda değerlendirmeye ve onların meşru taleplerine karşılık vermeye dönük yaklaşımlarını izliyoruz.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda sergilenen yapıcı MHP tavrının da altını çizmek gerek.
MHP, PKK terörünün beslenmesine sebep olan kısır statükodan uzaklaştıkça millete ve tabanına yaklaşır.
Aklı olan da, MHP’nin millete ve tabanına yaklaşmasından rahatsızlık duymaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi