Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

DERSİM HALK PARTİSİ’ne (DHP) Doğru...

DERSİM HALK PARTİSİ’ne (DHP) Doğru...

CHP Tunceli (Dersim) Milletvekili Hüseyin Aygün, “Kemalizm Tunceli halkına zorla dayatıldı” diyerek bir gerçeğin altını çizmiş. Yani malumun ilanı. Ama garip olan bu gerçeği söylememesi gereken birinin söylemesi. Hazret CHP Milletvekili. O partiye girerken de CHP’nin tüm ilkelerini kabul etmiş. Şimdi su koyveriyor ve kendi kalesine gol atan futbolcu rolüne soyunuyor. Bildiğiniz gibi daha önce de PKK’lı teröristlerle Tunceli kırsalında pikniğe çıkmış ve “O çocuklar bizim çocuklarımız, bana da iyi davrandılar ve sakın bizi unutma dediler” diyerek Türkiye’de herkesi şaşırtmıştı. En çokta CHP’lileri. İşin ilginç yanı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aygün’ün ardında durması ve ona destek vermesiydi. O günlerde de CHP’nin kemalist kanadı “Yahu bu adamın yeri BDP, Atatürk’ün partisinde işi ne?” diyememişlerdi. Oslo görüşmeleri söz konusu olunca ortaya çıkıp sıkı bir PKK düşmanı kesilen Kamer Genç bile Aygün, teröristlerle sarmaş dolaş dağa çıkınca milletvekili arkadaşına hiç tepki vermemişti. Bugün Aygün yine herkesi şaşırtmaya devam ediyor ve “Kemalizm, Dersimlilere zorla dayatıldı” diyerek yeniden ezber bozuyor. CHP eski genel başkan yardımcılarından Onur Öymen, “Bu arkadaşın, CHP’de işi ne?” sorusunu yavaş sesle sorsa da, sorusuna gereken cevabı verecek merci ve o cevabı alamayınca da “Onurlu” bir tepki vererek “Hadi bana eyvallah. Bu parti Atatürk’ün partisi ise Dersim’e harekat yapan Atatürk nerede?” diyecek babayiğit ortada yok. O zaman ya bu iki samimiyetsiz taraf zoraki bir devrim nikahı ile yaşamaya devam edecek, ya da partinin adı kısa sürede değişerek DHP olarak tescil edilecek. Dersim Halk Partisi. Hani Kılıçdaroğlu da bu partiye iyi yakışır!

Keramet Leyla Alaton’da mı

İshak Alaton’u hepimiz biliriz. İşini iyi yapan, girişimci işadamlarımızdan birisidir. İşini iyi yapmasında şüphesiz mensubu olduğu ırkın, museviliğin genlerine işleyen ticaret aşkının da önemli payı olduğu gerçek. Hazret, Beşiktaş’taki Yahya Efendi Dergahı’nın etrafındaki mezar taşlarını kırarak yok etmiş ve buraya villası için yüzme havuzu yaptırmıştı. Ayrıca kamu malı olan İstanbul Boğazı’ndan da nasıl yapmışsa yapmış tamı tamına 700 metre boru döşeyerek yüzme havusuna denizden su çekmeyi başarmıştı. Dedik ya, ticaret erbabı, girişimci. Televizyonda da Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi, İshak Alaton’un kızı Leyla Alaton evinin kapılarını açtı anonsunu duyunca hemen kulak kabarttım. Boğaz manzaralı evinde konuşan sayın Alaton, sıkı bir feminist olduğunun altını çiziyor. Amerika’da iyi bir eğitim görmüş ve döndükten sonra da baba İshak Alaton ve ortağı Üzeyir Garih’le çalışmaya başlamış. Asıl eğitimini bu iki ticaret ustasının yanında aldığını, en büyük şansının bu olduğunu söylüyor. İnsanlar zaman içinde olgunlaşıyor demek. Bayan Alaton, yıllar önce bir söyleşide İshak Alaton’un kızı olmasa da hayatta başarılı olacağını söylemiş ve “kerametin kendinden menkul” bir tablo çizince Aziz Nesin’in hışmına uğramıştı. Aziz Nesin ezcümle şöyle diyordu:

- Seninle hayat yarışına eşit mi başladık. Ben 23 yaşında askerden gelmiş, işsiz güçsüz hayatta ne yapacağı belli olmayan meteliksiz bir adamken sen o yaşta babasının parası ile Amerika’da en iyi okullarda okumuş olarak dönüp iyi eğitim almış olarak hayat yarışına atıldın. Bu yarışa seninle eşit şartlarda mı girdik? Sen o babanın kızı olduğun için başarılısın! Aziz Nesin, bence doğru söylüyordu. Ne demişler her bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir. Leyla Alaton da zaman içinde gelişerek, kerametin İshak Alaton ve Üzeyir Garih’te olduğunu söylüyor. Sayın Leyla Alaton şüphesiz babanız İshak Alaton’dan öğreneceğiniz daha çok şey vardır, mezar taşlarını tahrip edip üzerine yüzme havuzu yapma ve deniz suyunu hortumlama dışında doğru olan her şeyi öğrenin, başarılı bir iş kadını olmak sizin de hakkınız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi