Başbakan Erdoğan, kongre öncesi katıldığı canlı yayınlarda “Balyoz kararlarını” değerlendirirken, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bakış açısını da ortaya koydu.

Özetle;
“Ordu bizim için Peygamber Ocağıdır!..”
Bu cümle, aziz milletimizin hissiyatının yansıması.
Millet’in Ordusu bu hissiyatın hakkını vermekle mükellef...
Olumlu gelişmeler var elbet ama problemler de var.
Mesela; ben Milletimizin “Peygamber Ocağı” olarak bağrına bastığı Ordu’mun birtakım tesislerinde “alkollü içki” satılmasını son derece sakıncalı bir durum olarak görüyorum.
İçmek isteyen, gider dışarı içer.
Askeri alanda içki mi içilir!..
Mehmetçik, -görevde değilken bile- bir gram içki alırken yakalansa, hakkında bir dolu işlem yapılır ama muvazzaflar için böyle bir durum yoktur.
Askeriye’nin malûm sosyal tesislerinde ve mesai saatleri dışında istediği kadar içebilir.
Hayır, kimsenin içkisine filan karışıyor, yargılıyor değilim.
Dedim ya; içen içer ama “Askeriye”de değil.
Askeri alanda değil.
Aynı şekilde, Emniyet Teşkilatı’na ve Milli Eğitim’e bağlı sosyal tesislerde içki satılması da fevkalade yanlış.
Düşünün, Öğretmenevi’nde alkollü içki servisi!..
Öğrencilerimiz için ne kötü örnekler!!!
¥
Bir başka mesele...
Geçtiğimiz günlerde, bazı muvazzaflardan gelen bir talebi dile getirmiştim.
Bunlardan biri Genelkurmay Kütüphanesi’ne gitmiş, oradaki görevliden Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali istemişti.
Görevli de, “Kur’an-ı Kerim bulunmadığı” karşılığını vermişti.
O gün, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki olumlu gelişmelere vurgu yaptıktan sonra, “Kur’an-ı Kerim eksikliği varsa” giderilmesinin iyi olacağını yazmıştık...
Bu yazımızın neşrinden birkaç gün sonra, Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü aramış...
Ve şunları söylemişti:
“Yazınızı değerlendirdik. Bu tür konularda hassasiyet gösterilmesi tabiidir. Görüştüğünüz arkadaşlar, belki oradaki görevlinin sağlıklı açıklama yapamamasından dolayı yanlış kanaat edinmişlerdir. Genelkurmay Kütüphanesi’nde Kur’an-ı Kerim vardır!..
Sayın Daire Başkanı Ertuğrul Gazi Özkürkçü’nün verdiği üç kayıt:
1-Kur’an-ı Kerim, Ankara 1961 basımı, 1992’de gelmiş.
2-Kur’an-ı Kerim ve Meali, Diyanet Vakfı, 1997 basımı, 2000’de gelmiş.
3-Kur’an-ı Kerim ve Meali, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 2000’de gelmiş.
¥
Evet güzel bir açıklamaydı...
Ancak; beşbin kişinin görev yaptığı Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’nda, hâlâ Kur’an-ı Kerim bulmakta güçlük çekenlerin olduğunu öğrendik.
Meseleyi biraz araştırınca gördük ki...
Kur’an-ı Kerim kayıtları “arama motoruna” girilmemiş!..
Dolayısıyla Kur’an-ı Kerimler var ama bulmak pek mümkün değil.
¥
Bu aziz milletin hassasiyetleri adına...
Birinci talebimiz, gerek Merkez’deki gerekse diğer askeri alanlardaki Kur’an-ı Kerim sayılarının artırılması...
Otel odalarında “Kur’an-ı Kerim” bulundurma kaidesinin olduğu bir süreçte, her TSK mensubunun, Kur’an-ı Kerim’e kolaylıkla ulaşabilmesi için imkan hazırlanması.
İkinci talebimiz ise, bunların “arama motorlarında” yer alması...
Kıymetli komutanlarımıza hassasiyetlerinden dolayı şimdiden teşekkür ederim.