Kompleksli muhafazakarlar!.
Öncelikle, şu muhafazakâr lafından hiç hoşlanmadığımı belirteyim.
Defansif bir kavram; statik, edilgen...
Kavram hoş değil ama bir çerçeveyi izah bakımından iyi.
Bizdeki sağcıları anlatıyor, yıllar yılı dayak yiye yiye ezilip, büzülmüşler...
Evet efendim, sepet efendim.
Gelene ağam, gidene paşam.
Dıştaki makbul adam, kendi adamın tu kaka!..
Bu çerçevenin dışında kalanı gördüm mü bayılıyorum...
Mesela...
Recep Tayyip Erdoğan, mesela Melih Gökçek.
İzlemişsinizdir; Kon TVde programa başladık, Bir Fincan Kahve.
Her Cumartesi günü saat 11de yayına girmesi plânlanan programın ilk konuğu Sayın Melih Gökçek oldu.
Merhum Özal ve Merhum Erbakanla hatıraları ilgi çekiciydi...
Bir de...
Bu yazının konusu; kompleks!..
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçeke bazı çevrelerin kendisini fazla agresif bulduğunu söyleyince...
Sohbet, kompleks kavramı üzerinde yoğunlaştı.
Geleneksel muhafazakar ezikliği; yıllar yılı dayak yemiş bu kitlenin sokaktaki mensuplarının çekingen olması çok normal.
O kitlenin temsilcileri olarak nitelendirilebilecek arkadaşların, yerel ve merkezi iktidarlardaki, medyadaki, bürokrasideki vs. onca tecrübeye rağmen geleneksel eziklikten bir türlü kurtulamaması dikkat çekici.
Soldan çarklı bir adam gördüm mü yağları eriyor bunların, bir zamanlar uzaktan ağızları birer karış açık seyrettikleri zatların bir nefes kadar yakınında olmaktan mutluluk duyuyor ve onlardan meşruiyet arıyorlar.
Programda da bahsi geçti; bizcileyin sıradışı birkaç medya mensubunun dışında, mesela KK lâkaplı politikacıya okkalı soru yönelten yok.
CHPli başkanlar Muhafazakar medyadan yana çok rahat!..
Başkan Gökçek, bu yapının yavaş yavaş değişeceğine inanıyor.
Kendisi de bu değişimin öncülerinden.
Karşılarında el pençe divan duran, ne olduklarını değil de ne olmadıklarını anlatmanın derdinde olan, zihinlere yerleşen meşruiyet problemini hâlâ aşamamış durumdaki millet adamlarına son.
Silkin ve kendine gel arkadaş!..
Adamına sahip çık, değerlerini itekleme, meşruiyet aramana gerek yok, sen sen ol!..
Yoksa...
Ne olur yoksa?..
Hiç, koltuklar gelip geçici...
Ayağını basacağın zemin kalmamışsa, zor durumlara düştüğünde malûm sebeplerden dolayı iyice hınçlanmış olan eski tüfek takımının eline bakarsın!..
Onlar da ne yaparlar; bugüne kadar yaptıklarından belli...
Hayır Tek taraflı çalışın demiyorum...
Âdil olun!..
Delikanlı olun!..
Melih Gökçekin seveni de çok sevmeyeni de...
Bilhassa eski tüfek takımı nefret ediyor ondan; ezilmediği için...
Ve gerektiğinde ezdiği!..
Ankaranın başında klasik bir muhafazakar başkan tipi olsaydı...
Şimdiye kadar çoktaaan alaşağı etmişlerdi.
Yaşananları şöyle bir düşünün:
Etmemişlermiydi!..