Bir haftadır Konya’da köklerimin toprakla kucaklaştığı şehirdeyim. Selçuklu ve Osmanlı Medeniyetinin buluştuğu camileri, medreseleri, şadırvarnaları ile büyülü bir atmosfer oluşturan sokaklarında dolaşıyorum. Son yıllarda sayıları gittikçe azalan, duvarları hava alan kerpiç evleri hasretle arıyorum. Şehir batı medeniyetinin birbirini hiç tanımayan sakinleri ile mağruf apartmanlarına teslim olmak üzere. Konya son 20 yılda on kat büyümüş, sonunda dağlara dayanıvermiş. Evimizin hemen yanıbaşında Şemsi-i Tebrizi Camii’nin bahçesinde kırlardan topladıkları. artık yeni neslin adını bile unuttuğu şifa iksiri otları satan örtülü şalvarlı nineleri görünce mutlu oluyorum. Onları eski Konya’nın maziden atiye yoluculuk yapan kadim dostları olarak özenle korumalı ve yaşatmalıyız. Rahmetli ninemde sıksık ‘aslını inkar eden haramzadedir’ derdi. Şimdilerde Konya Belediyesi tarihi çarşıyı aslına uygun hale getirmek için yeni bir restorasyon çalışması başlatmış. Konya büyük bir şantiyeye dönüşmüş, çalışmalarda hızla devam ediyor. Cumhuriyet döneminde ezilen, horlanan, hakkı olan yatırımları bir türlü alamayan Konya, sanayi ve tarımda geçmişin eksiğini telafi etmek istercesine adeta uçuşa geçmiş. Pek çok dünyaca ünlü otomotiv markasının yan sanayii bu şehirde üretiliyor. Tarım ve tarıma dayalı sanayi ekipmanları hızla şehrin ekonomisine kan vermeye devam ediyor. Yani Konya geleceğin Türkiyesi’nde marka olmayı çoktan haketmiş. Medya hayatı, bütün bu gelişmelere paralel olarak gelişmiş uydudan yayın yapan iki televizyon kanalı radyoları ve baskı tekniği İstanbul basınını aratmayacak nitelikte 13 adet günlük gazetesi yayınlarını sürdürüyor. Orta Anadolu’nun en etkili yayın gurubuna dahil Kontv’de Sami Bayrakçı’nın sunduğu Düzlem Programına konuk oluyorum ve zevkli bir sohbetin bitiminde, kadim dostumuz Konya basınının duayenlerinden Nail Bülbül’in dost sesini duymam beni mutlu ediyor. Ertesi günü buluşup hasret gideriyoruz. Sonra yine dost bir ses beni arıyor. Bu defa arayan yine makine mühendisi olunca gazeteciliği 40 yıllığına unutan Ali Oğuz Meydan, ‘Kontv’ye çıkacaksın ve bize görünmeden gideceksin bu dostluğa sığar mı?’ diyerek naz makamında konuşuyor.

Bu arada Konya’da oturduğum süre içinde mükemmel ev sahipliği yapan yakınlarda dünya sürgününü tamamlayan Ali İhsan Vatankurtar Hoca’nın oğulları Yusuf ve Muhammed Vatankurtar’ı, KONTV Haber Dairesi Başkanı ve Yeni Konya Gazetesi Genel Müdürü soyadı ile müsemma Mustafa Tatlısu’ya teşekkür etmeliyim. Ayrıca Kontv ailesine özel teşekkür. Zira İstanbul’da olduğumuz her gün Kontv ekranından bize uzattıkları gülü zevkle kokluyoruz. Tahir Büyükkörükçü Hocamızın sohbeti hanemizi doldururken, bu hizmeti sunanlara minnet duyuyoruz.

Elveda konya, yüreğiminin yarısını burada bırakarak İmparatorluk yetimi İstanbul’a dönüyorum.