Ahmet Varol

Ahmet Varol

İşgalcide Seçim Filistin’de Felaket

İşgalcide Seçim Filistin’de Felaket

Bir yandan savaş ve saldırılar yüzünden gerginlikler artarken diğer yandan ekonomik krizler kanser gibi devlet bedenlerini sarıyor. Bu arada bir rahatlama ve toplumlara oksijen takviyesi formülü olarak seçimlerden yararlanılmaya çalışılıyor. O yüzden bazı ülkelerde günü gelmiş seçimlerin toplumsal heyecanı artırması için dikkatlerin o yöne çekilmesi amacıyla yoğun bir enformasyon faaliyeti yürütülüyor. Normal seçim vakti yaklaşmamış olan ülkelerde de bu ihtiyacın giderilmesi için erken seçim kararları alınması dikkat çekiyor.

Siyonist işgal devleti başbakanı Netanyahu da iki gün önce siyasi liderlerle yaptığı görüşmeler sonucunda erken seçim kararı aldı. İşgalci siyonist başbakanın kararına göre erken seçim 22 Ocak 2013 tarihinde yani 100 gün sonra gerçekleştirilecek. Kararın kesinleşmesi için işgal devleti parlamentosu Knesset’in onayına sunulacak. Öneri kabul edilirse parlamento feshedilecek ve yeni parlamentonun oluşturulması için çalışma dönemine girilecek.

ABD’yi ve Avrupa ülkelerini sarsan global ekonomik krizden etkilenenler arasında işgalci siyonist devlet de var. Son dönemde bu kanser işgalcilerde önemli toplumsal sorunlara ve kitlesel tepkilere de neden oldu. Netanyahu hükûmetinin bu dönemde ekonomik krize köklü çözümler getirebilecek göz doldurur bir şeyler yapma imkânlarından yoksun olması sebebiyle topluma bir oksijen takviyesi yapmaması halinde daha geniş protestolara ve hatta patlamalara maruz kalabileceği tahmin ediliyor. O yüzden böyle hızlı erken seçim kararıyla protestoları en azından seçimlerle yeni siyasal kadronun oluşması sonrasına ertelemeyi başarması mümkün olabilecektir. Yeni kadro da bazı vaatlerle ve projelerle kitleleri belli bir süre oyalayabilecek ve ekonomik krizin yol açtığı sıkıntıları geçici de olsa kısa ve uzun vadeli hayallerle dondurabilecektir.

Fakat işin kötü yanı siyonist işgalin seçim kararının Filistin halkı açısından da bir felaket kararı olmasıdır. Çünkü siyonist politikacıların propaganda yöntemleri miting alanlarında döner kebap dağıtmak veya kürsülerden büyük projelerini duyurmak değildir. Onların en etkili seçim yatırımları kuşatmaya alınmış Gazze’ye yeni hava saldırıları düzenlemek ve savaş tehditleri yapmak, Batı Yaka’da ev baskınlarını ve tutuklamaları artırmak, Filistinlilerin arazilerini gasp ederek yeni yahudi yerleşim birimleri inşaatları başlatmaktır.

Bütün bu taktiklerin ve araçların oy toplama aracı olarak kullanılabilmesi işgalci siyonist toplumun kimliğini de gözler önüne seriyor. Siyonist politikacının Filistinlilere yönelik saldırı ve tehditlerle, onları yurtlarından çıkarmayı amaçlayan gasp işlemleriyle ve yeni yerleşim birimleri inşaatıyla oy toplayabilmesi işgal altındaki Filistin topraklarına yerleştirilen göçmenlerle oluşturulmuş yapay siyonist toplumun gerçekte sivil bir toplum olmadığını belgeliyor.

İşgalci siyonistin böyle bir dönemde erken seçime gitmesi Suriye’deki zulüm ve katliamın devam ediyor olmasından dolayı da ciddi sıkıntı oluşturuyor. Baas zulmü ve vahşeti siyonist politikacıların seçimlerde oy toplamak için başvurdukları araçları kullanmalarını kolaylaştırıyor.

Üçüncü önemli problem de siyonist işgalcilerin erken seçimlerinin ABD’deki başkanlık seçimleriyle aynı döneme denk gelmesinden kaynaklanıyor. ABD’deki başkanlık adayları, siyonist lobiye yaranabilmek için her renge girebildiklerini son dönemde yaptıkları açıklamalarıyla ve parti programlarında gerçekleştirdikleri değişikliklerle bir kez daha ortaya koydular. Bu adaylar siyonist politikacıların oy toplama taktiklerine ve uygulamalarına arka çıkacak, Filistin halkını köşeye sıkıştırma amaçlı uygulamalara ve antipropaganda faaliyetlerine başvuracaklardır.

İşgalcilerin daha şimdiden savaş tehditleri içeren açıklamalar yapmaları, özellikle Gazze çevresinde gerginliğe neden olacak bir hava oluşturmaya çalışmaları, her an saldırıda bulunacakmış gibi tansiyonu yükseltmeye çalışmaları erken seçim kararı kesinlik kazanmadan propaganda ve oy toplama faaliyetlerini başlattıklarını gösteriyor. Müslüman halkların da gidişatı ihtiyatla izlemeleri, özellikle Filistin’deki İslâmî direnişi yıpratma ve hedefe yerleştirme amaçlı oyunlara karşı çok dikkatli olmaları gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ahmet Varol Arşivi