Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Başörtüye Putin kadar sahip çıkın ey Müslümanlar

Başörtüye Putin kadar sahip çıkın ey Müslümanlar

Vaktiyle başörtülü kızlara zulmedenlere “Rus’tur bu Rus” derlerdi. Ama gelin görün ki Viladimir Putin, bu kesimi söylediklerine fena halde pişman etti! O küçük kızların başörtü takma haklarına sahip çıkarak, bizde İslam deyince mangalda kül koymayan adamlardan çok daha delikanlı çıktı! Başörtülüler adına, insanlık adına teşekkürler Viladimir Putin!


Bundan böyle başörtülülerin hakları konusunda sendeleyen, savunmaktan korkan, çekinen kim çıkarsa çıksın karşıma, “Putin kadar delikanlı ol, sonra çık meydana” diyeceğim, “yoksa kaybol!”
Çünkü bizde, iktidarın imkânlarından en iyi şekilde nemalananlar da dâhil, bir kısım Müslüman erkeğin, başörtülü eşleri ve yakınlarıyla gözükmekten ürküp, şeytandan kaçar gibi kaçtığı şu günlerde, Putin yasağa erkekçe karşı çıkıp, o küçük kızların eğitim haklarını geri verdi!

Vallahi şimdi ben Müslüman bir erkek olsaydım, bu gelişmeden sonra kimsenin yüzüne bakamazdım! Yüzüm tutmazdı! Zira izzeti nefis sahibi bir Müslüman’ın, bu gelişme karşısında yüzünün kızarması, başını önüne eğip, utanç duyması lazımdır! Kendini sorgulaması...

Oysa biz, gün olur, devran döner, talihi zebunumuz değişir diye ümit ediyorduk sözde! Keşke ölseydik de bu günleri görmeseydik... Ama ne çare... Hanya’yı da Konya’yı da gördük sayelerinde! Başörtü karşıtı kesimlerden daha çok yaktılar canımızı mümin geçinen erkekler çünkü “devran dönünce”.

Yazık... Biz de saf, saf, “Müslümanlar da güç ve iktidar sahibi olsun da, başörtülü kadınlar rahat bir nefes alsın” diye dua ederdik kendimizce! Gel de gülme şimdi ağlanacak halimize! Rus’lar başörtüye özgürlük verdi, benim kızım başını açmak zorunda okul önünde!

Güç ve iktidar sahibi oldukça, muhafazakâr camiadaki adamlar, daha çok başörtüsü kullanmayanları işe aldılar! “Başörtüsü her şey değildi” onlar için. Kendilerince eşitlikçi davrandılar. Dolayısıyla başörtülü kadınlar yine dış kapının mandalı sayıldılar! O kadar ki, ellerinden gelse, sosyal ortamlarda karşılarına çıkan başörtülülere bırakın tahammül etmeyi, bir kaşık suda boğacaklar muhafazakâr adamlar! Başörtülü kadının ne aklına, ne sanatına, ne de fikrine saygı duyuyorlar!

Diğer taraftan, başörtü yüzünden uğradığımız şiddet, gün geçtikçe dozunu artırarak devam ediyor. Örneğin bakın üroloji uzmanı Dr. Okan Uysal, Twitterdeki @okanuysall adresinden, neler söylüyor “Başını havalandır. Örümcek bağlamış!” Bu doktorun, başörtülü hastasına eşit muamele edebileceğini düşünüyor musunuz?

Devam edelim...

Bu da Atatürkçü kadınların alnındaki leke! Küfürbaz biri! İrem Karacaalp... @iremkaracaalp adresinden, “Canım Atatürk olmasaydı, baban belli olmazdı. Atatürk düşmanı seni... Kime baba diyeceğini şaşırırdın”

Artık Müjdat Gezen, İlyas Salman gibi bulunduğu yeri sanatına değil, ideolojisinin tasmalı holiganlığını yapmaya borçlu olanlara hiç değinmeyeyim! Çukura inmenin âlemi yok! Pazartesi bu kadar alçak uçuş yeter bu kafatasçı, nefret söylemci kesimi fotoğraflamak için! Yorum sizin...

¥

Bir hapşırsam karşıki dağlar yıkılır! Paşa paşa gelip bünyeme çöreklendiler! İlaç alıyorum tınmıyorlar! Kuşburnu içiyorum, bölünerek çoğalıyorlar! Bu toplum için tehlikeli hale geldim! Hatta ölünce, beni kireç kuyusuna atın diyeceğim! Ciddiyim... Bir bizden bin onlardan... Şu katil gripten başka nasıl kurtulur insanlık, ne önereyim? Allah sonumu hayreylesin... “Şirler, pençei kahrımdan olurlar iken lerzan, üç beş mikroskobik canlı zebun eyledi beni”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi