İnsanın insanlığı, iyiliği görmesi ve teşekkür etmesiyle başlar. Fıtrat da bunu gerektirir. Tecrübe ise, “Rahat insanı teper.” “Ele geçen saadet hor görünür” diyor. Çünkü, çıkar çöpü göz bebeğine dayanırsa nimete körlük ve nasipsizlik doğar.


İyilik, gayret ve iyilikte dayanışma ister. Kötülük kolay olduğu için kendi gelir zannedilir. Tam tersi. Belayı iki kere hak etmeyi gerektirir. 1) İyilik için vakit varken çalışmamak. 2) Fitnecileri önlememek. “Yıldırım düşmek için ekser mualla tak arar.– Herkese gitmez bela, ‘erbab-ı istihkak –hak edeni’ arar.”

CHP, “Açık oy, gizli tasnifli” tek parti iktidarını kaybedeli eylemci. Yakma yıkmalı, tehditli olaylar. Millete ağız tadıyla bayram bile yaptırmıyor. Beşşar Esat, niçin ümitsiz vaka? Milleti ve milletinin değerleriyle kavgalı. CHP, neden Esat yandaşı? CHP milletvekili M. Ali Ediboğlu izahı: “Suriye, şeriata geçit vermeyecek” diyor. Şeriat, İslam değerleri. Olmazsa olmazı. İslamsız Müslüman mı olur?

CHP’nin sözü de, işi de birbiriyle uyuşmuyor? Millet ve milletin değerleriyle savaşın sonu çıkmazdır. Suriye’nin hali bu. Milletine ters Baas, vahşet çıkmazına geldi. Kaçıp canını kurtaran Başbakanı Riyad Hicap, “Her yer Kerbela” diyor. Eski Kültür Bakanı Riyad N. Agha, Baas vahşeti için, Fransız işgalinden de beter, Moğol ve Haçlı istilası gibi vahşet” diyor.

Dün, “Humeynici, İrancı” diye halkı bölüp, fişleyen CHP, şimdi İran’ın, Suriye’de Müslüman avlayan keskin nişancılarının yanında. Cumhuriyet Bayramını milletten ayrı kutlamak için İP’in arkasına düştü. Bayram, ayrılık, huzursuzluk için mi kutlanır? Vahdet coşkusu mudur? CHP milletvekili M. İnce, Habertürk Tv’de, “Kutuplaşalım, ayrılalım, bölünelim. Cumhuriyeti sevenlerle sevmeyenler olarak ikiye bölünelim istiyorum” diyor. Hızını alamıyor, “Suriye’de muhalifler silah kullanıyor, bizim burada muhalifler yürüyemiyor bile.” Allah’tan kork. Türkiye Esat gibi, milletin silahıyla milletini mi kırıyor? Ülkesini mi yakıp yıkıyor? Depremin yıktığı şehirleri kara kışta inşa etti. Dünya hayran. CHP’ye rağmen ülke kalkınıyor. Bu nasıl kıyas?

CHP’ye devlet ve milletiyle kavga yetmiyor. CHP milletvekili Faik Tunay, CHP’nin İP’le yürüyüşüne değil, Köşkteki kutlamaya gitmiş. Bu kere CHP milletvekili İsa Gök kükrüyor, “Tunay ihraç edilmeli. 29 Ekim yürüyüşüne hem gelmeyeceksiniz bununla da kalmayıp Ak Parti ve onun Cumhurbaşkanı safında yer tutarak, adeta CHP’nin tarihi ve eylemcilik süreciyle alay edeceksiniz” diyor. Mantık ve ufuk despotluk ve eylemciliğe mahkum.

Bu kafa dün, Cumhuriyet mitingleri adıyla, millet iradesini silaha teslime çalıştı. Çalışkan kız öğrencileri, kıyafet bahanesiyle sürükleterek okulundan attırdı. Bugün, bayram kutlaması yerine İP’in peşinde eylemde. Siyer okunmasın diye Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor. Değerli bir yazarımız, Cuma günkü makale başlığı, “CHP bu kafayla iktidara mı yürüyecek?” diye soruyor. CHP’nin söylem ve eylemlerinde iktidar hedefi yok. “Eylemcilik süreci” dedikleri kaos arayışı tek hedef görünüyor.

Sözü, değerli Şair, yazar, devlet adamı Yahya Kemal Beyatlı’nın çağrı nitelikli bir ikazıyla bağlayalım: “Ezansız, minaresiz semtlerde büyüyen, oynayan Türk çocukları, milliyetlerinden tam nasip alabiliyorlar mı? O semtler ki minare görülmez, ezan işitilmez, Ramazan hissedilmez, çocuklar Müslümanlığı, çocukluk rüyasını nasıl görürler. // Bugünkü Türk babaları, havası ve toprağı Müslümanlık rüyası ile dolu semtlerde doğdular. Doğunca kulaklarına ezan okundu.// İlk ders, besmeleyi öğrendiler.// Bayram namazlarına babalarının yanında gittiler. Camiler içinde şafak sürerken tekbirleri dinlediler.”