Mehmet Talu

Mehmet Talu

Arafat'ı ve Vakfeyi iyi anlamak gerekir 4

Arafat'ı ve Vakfeyi iyi anlamak gerekir 4

İnsanlar arasındaki haksız ayrıcalıkları temelden yıkan "Arabın, arab olmayana, arab olmayanın da araba hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva ile yani gerçek dindarlık iledir." sözü bu meydandan insanlığa duyurulmuş; böylece ırk ve sınıf temeline dayalı bütün anlayışlar İslâm tarafından reddedilmiştir.

Bu bakımdan Arafat, her türlü ayırımcılığın yasaklandığı; can, mal, akıl, nesil, ırz, namus ve şeref güvenliği; inanç özgürlüğü, kadın hakları gibi temel insan haklarının ve evrensel ilkelerinin bütün insanlığa duyurulduğu gerçek özgürlük ve eşitlik günüdür.

Bugün, toplumları temelden sarsan her türlü ahlâksızlığın, haksız kazancın, emanete ihanetin, kan davasının yasaklandığı, toplumsal düzenin temeli olan adaletin ve hakkaniyetin hayatın bütün alanlarında tesis edilmesinin öneminin vurgulandığı bir gündür.

Vakfe, duruş, bekleyiş demektir. Arafat vakfesi, bir yandan insanın dünyaya ayak basışını, diğer yandan ise kıyamette ALLAH Teâlâ'nın huzurunda bekleyişini hatırlatır. Vakfe, uzun soluklu bir duruştur, duruşmadır, durulaşmadır, sabahtan akşama kadar heyecanla, korku ve ümit arası bir bekleyiştir. Mü'minin, Rabbi'nin huzurunda imanla, sebatla, umutla gerçekleştirdiği bilinçli, vakarlı, kararlı ve asaletli bir duruştur.

Hac, aslında Arafat'ta duruştan ibarettir. Bu duruşun süresi, bir anlık bir süreden, bir güne kadar uzayabilir. Burada, bütün mesele, işte o tek ânı yakalayabilmek ve o ânı ebedileştirebilmektir. Şüphesiz davete icabet eden, oraya niçin geldiğinin ve orada niçin durmakta olduğunun bilincindedir. Orası, kendini oraya davet edenin, yani Davet Sahibi'nin meydanı, O'nun sofrasıdr. Orada hacı, ALLAH Teâlâ'nın misafiridir. Orada ALLAH Teâlâ'yı bilme, tanıma ve her yerde ve her cihette yalnız O'nu görme ve bilme vardır.

Arafat'ta vakfe, bütün dünya Müslümanlarını temsilen gelen heyetlerin oluşturduğu dünyada eşi-benzeri görülmeyen bir zirvedir. Sadece halkı Müslüman olan ülkelerden gelenlerin değil, diğer ülkelerde yaşayan Müslümanların da katıldığı "büyük bir ibadet toplantısı"dır, modern anlamda organizeli, düzenli, disiplinli bir kongre olamasa da, yine "Dünya Müslümanları Kongresi"dir. ALLAH Teâlâ'dan niyazımız odur ki, sözünü ettiğimiz bu kongre, yakın bir gelecekte organizeli ve programlı olarak bütün Müslümanları temsil eden ilim, fikir ve siyaset adamlarının aktif katılımlarıyla gerçekleşir ve Müslümanların ortak problemlerine o mübarek zaman ve mekanda acil çözümler aranır, gerekli kararlar alınır, yıllık raporlar yayınlanır. Böylece hem Müslümanlara, hem de bütün insanlığa barış, esenlik mesajları verilir.

Çünkü bu büyük toplantıda Müslümanlar ve insanlık açısından çok büyük potansiyel faydalar, gönüllerin ve ruhların uzlaşması vardır. Arafat vakfesinde, dilleri, ırkları, ten ve renkleri, kültürleri ve coğrafyaları farklı olmasına rağmen, inançları, duyguları, dertleri, dilekleri ve duaları aynı olan milyonların yürekleri ve yanık yakarışları vardır. Kim bilir! Bu milyonların içinde nice ALLAH Teâlâ dostu, gönül eri, takva ehli, haram lokma nedir bilmez, duaları reddolunmaz "hacc-ı mebrur" sahibi nice kimseler vardır.

Siz muhterem okuyucularımın ve bütün İslâm aleminin Kurban bayramını tebrik ediyor, bayramın tüm İslâm âlemi ve insanlık için huzur ve barış getirmesini ALLAH Teâlâ'dan niyaz ediyorum. Cenab-ı Mevlanın selâmı, rahmet ve mağfireti üzerinize olsun. Amin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi