İstanbul’un hiç köylüsü kalmamış! Son çıkan büyükşehir kanunuyla bütün köyler “mahalle”ye dönüştürülmüş! Son köylüler de böylece “şehirli” olmuş!

Elbette Kadıköylüsü, Karaköylüsü, Ortaköylüsü, Erenköylüsü, Vaniköylüsü, Arnavutköylüsü.. var. Fakat gerçek köylüsü yok!

Hükümetimiz kanun çıkarmakta mahir. Hızlarına yetişilemiyor. Hiçbir engelleme kâr etmiyor.

“Kentsel dönüşüm”de de aynı hız var. Bu “kentsel dönüşüm” lâfını hiç sevmedim. Neyi neye dönüştürüyoruz? Hiç belli değil… Üstüne üstlük, bu kentsel dönüşüm değil, “rantsal dönüşüm” diyenlere de kafiye hazırlıyor!

İstanbul’un kanunla köyü kalmadığı gibi, kentsel dönüşümle de birçok tarihi küçük camisi ortadan kaldırılıyormuş. Önce bir gazetemiz yazmış. Ben Yahya Düzenli’nin yazısında gördüm.

“İstanbul’da Fatih Belediyesi hazırladığı yeni şehir planında Sultanahmet’teki tarihi ‘Üçler Mescidi’nin yerine otel yapılması için izin verdi. Ayrıca 99 cami, 57 tekke ve medrese, 55 çeşme ve hamamın bulunduğu tarihi alanlar imara açılıyor ve yerlerine binalar inşa edilecek.”

Böyle haberlere inanmak istemem! Hayır, asla doğru değildir!

Bir taraftan Başbakan CHP’yi tek parti devrinde camileri satmakla suçlayacak, diğer taraftan onun partisinden seçilmiş belediye başkanları camileri, tekkeleri, medreseleri, çeşmeleri… velhasıl ecdadın vakıf eserlerini yıkıp yerine başka tarz binalar yapılmasına cevaz verecek…

Bu kentsel dönüşüm değil, düpedüz tarih katliamı!

İnanmam inanmasına da, bazı olup bitenlere bakınca, “acaba” demekten kendimi alamam!

Hadi buyurun:

“AK Parti’li Fatih Belediyesi 2005 yılında hazırladığı plandaki 212 tarihi yapıyı, 17.10.2012 tarihinde askıya çıkarıyor. Bu yeni planda ise 212 tarihî eserin kaydını yapmıyor. Bu eserlerin yerini ticarî alan olarak gösteriyor.”

Ben kendimi kandırsam bile, ortalıkta dolaşan bu bilgilere ne diyelim?

“Tarihi yarımadada yer alan yapıların üçte biri belediyenin 2012 planında yer almıyor. Son planda 99’u cami olmak üzere 212 tarihi yapı planda yok. Bu plan uygulanırsa tarihi camilerin, tekkelerin, çeşmelerin, hamamların yerini beton yapılar alacak. Tarihi yarımadanın “tarihi” yanı eksik olacak. Gerekli düzenlemelerin yapılması için başvurularda bulunan İstanbul Çevre Kültür ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği (İSTED) konunun göz ardı edildiğini belirtti. Tarihi caminin yeniden ihya edilmesi için yetkililere birçok itiraz dilekçesi yazılmasına rağmen, inşaat çalışmaları başlatılıyor.”

Ben İstanbul’un saf köylüsüyüm! Şimdi kanunla şehirli oldum, ama aklım yine de bu işe ermedi! Demek ki, kanunla şehirli yapılmak, şehirleri yönetenleri anlamamıza yetmiyor. Acaba İstanbul’un gerçek şehirlileri olup bitenleri bana açıklayabilirler mi?

İşi onlara bırakmaz, Fatih Belediye başkanı açıklar belki de!