- Lütfü Bey; İsrail henüz yeni doğmuş Filistinli bebekleri bile attığı bombalarla parçalarken, ABD Başkanı “İsrail haklıdır” diyebildi. Aynı şekilde bizdeki Kemalist kalemler de “İsrail haklıdır” diye yazabildi. Bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?


- Maalesef bizim ülkemizde de İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını hoş gören, İsrail’e hak veren kesimler vardır. Ölen Filistinliler için ağlamayan, ama Ağlama Duvarı önünde ölen Yahudiler için dua eden İlker Başbuğ gibi Kemalist Genelkurmay başkanımız da vardır. Ancak sadece Kemalistlerin bu anlayışta olduğunu da sanmayalım. Bu konuda Kemalistlere haksızlık yapmayalım. Örneğin Fethullah Gülen Hoca’nın Filistinliler konusundaki tavrını da unutmayalım. Malumunuz İsrail helikopterleri yaşlı, felçli Filistinli Şeyh Ahmet Yasin’i hedef alıp, attıkları füzeyle onu tekerlekli sandalyesinde katlettiğinde Fethullah Gülen ne yapmıştı? İsrail’i suçlayacağına, onun katlettiği Şeyh Ahmet Yasin’i suçlamıştı. Daha sonra Filistinlilere insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemimize, İsrail hem de uluslararası sularda saldırıp dokuz vatandaşımızı katlettiğinde Fethullah Gülen ne demişti? “Bu yapılan İsrail’e, otoriteye başkaldırıydı; İsrail bunu kabullenemezdi” demişti. Ne yazık ki Fethullah Gülen İsrail’i suçlayacağına, onun katlettiklerini suçluyor. Katili suçlayacağına, kurbanı suçluyor! Hadi bunları da geçelim. Geçtiğimiz günlerde İsrail Gazze’de Filistinli bebekleri bile parçalayıp öldürürken, ölümle pençeleşen yaralıları taşıyan ambulansları bile vururken Fethullah Gülen’in İsrail’i suçladığı duyulmadı. İsrailliler “Japonya’ya atom bombası atan ABD’nin yaptığını biz de Gazze’de yapalım; Gazze’dekileri yok edelim” derken, Fethullah Gülen’in buna tepki gösterdiği de duyulmadı. Görülüyor ki emperyalist ABD’yi eleştirmeyen Fethullah Gülen, siyonist İsrail’i de eleştirmiyor. Anlaşılan sorunuzda sözünü ettiğiniz Kemalistler gibi Fethullah Gülen de zalimi hoş görüyor, mazlumu hor görüyor!

LAFTA MÜSLÜMANLAR KARDEŞ,FİİLİYATTA ÇIKARLAR KARDEŞ!

- Başbakan Erdoğan, İsrail’in Filistinlilere yönelik bu katliamlarına sessiz kalan BM’nin, ABD’nin yanı sıra Müslüman devletleri ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşları da eleştiriyor. Müslüman devletlerin ve onların temsilcisi olan İslami kuruluşların bu davranışını nasıl yorumluyorsunuz?

- Lafa gelince “Müslümanlar kardeştir” deniyor; ama bu söz fiiliyatta “çıkarlar kardeştir!” şeklinde gerçekleşiyor. Çıkarların kardeşliği sonucunda Müslümanlar düşman kardeş haline geliyor! Bakın bugün İsrail’in baş düşmanı İran’dır. İsrail İran’a saldırı hazırlığı yapmaktadır. Peki bu durumda Müslüman devletlerin ne yapması gerekir? İsrail’e karşı İran İslam Cumhuriyeti’ni koruması gerekir. Oysa Suudi Arabistan gibi birçok Müslüman devlet ne yapıyor? Bırakın İran İslam Cumhuriyeti’ni korumayı, İran İslam Cumhuriyeti’nin yıkılması için İsrail ve onun hamisi ABD ile işbirliği yapıyor. Niçin? Çünkü Suudi Arabistan gibi Müslüman ülkeleri yönetenler, İsrail ve onun hamisi ABD ile çıkar kardeşliği içindedir de onun için! İran hariç, Müslüman ülkeleri yönetenler içinde İsrail’e karşı en sert tepkiyi Türkiye’yi yöneten Tayyip Erdoğan gösteriyor. Ancak onun tepkisi de laftan fiiliyata geçemiyor. Örneğin İran’ı vuracak İsrail’i koruyacak Türkiye’deki füze kalkanı için ABD’ye “Alın füze kalkanınızı da gidin” denemiyor. Ancak bu konuda sadece Müslüman ülkelerin yöneticileri eleştirilmesin. Müslümanlar da kendilerini gözden geçirsin. İşte İsrail ikide birde Gazze’ye saldırıp, attığı bombalarla henüz yeni doğmuş bebekleri bile paramparça ediyor. Buna karşı mesela bizim Müslümanlar ne yapıyor? En pahalı evlerde oturmak, en pahalı arabalara binmek, en pahalı şeyleri yiyip içip giymek, gösterişli bir hayat sürmek için birbirleriyle yarışıyor. Müslümanlar İsrail’in saldırılarına, katliamlarına karşı ne yapalım diye kafa yoracaklarına, daha gösterişli yaşamak için ne yapalım diye kafa yoruyor. İsrail attığı bombalarla Filistinli bebeklerin bedenlerini paramparça ederken, kimi Müslüman hanımlarımız bedenimi nasıl daha iyi sergilerim diye modaevlerine koşuşturuyor. Hani şair, “Bir elinde cımbız bir elinde ayna, umurunda mı dünya” demiş ya. Belli ki böylesine Müslümanların umurunda değil zulüm gören Müslümanlar; bunlar için sadece kendi zevki sefalarından ibaret dünya!