M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Şiddete Maruz Kalanlar Sadece Kadınlar mı?

Şiddete Maruz Kalanlar Sadece Kadınlar mı?

Şiddet, günümüzde sadece “kadın”larla gündeme getiriliyor.

Oysa, şiddete maruz kalan sadece kadınlar değil!

Yeryüzünde bütün mahlukat şiddete maruz kalıyor, farkında mısınız?.

Canlılar ve cansızlar alemi…

Tümüyle yaratıklar şiddet mağduru olabiliyor aslında.

***

Mesela, kadının yanında şiddete maruz kalan erkek hiç mi yok?

Hem de pek çok!

Gelelim hayvanat alemine.

Hayvanların dili olsa da, insanlardan gördükleri şiddeti bir anlatsalar!

Onların yanında kadınların ve erkeklerin maruz kaldıkları şiddet devede kulak kalır.

Bir kaç örnek sayalım mı?

Zevkleri tatmin uğruna hedef yapılan ve vurulduktan sonra metruk bırakılan av hayvanları!…

Sadist ruhlu insanlar tarafından katledilen kutup canlıları!…

Süs düşkünü sosyetenin kurbanı olan güzel kürklü masum varlıklar!…

Ziraat ilaçlarıyla öldürülen faydalı mahluklar!…

Kirli atıklarla zehirlenen balıklar ve deniz ürünleri!

Anızla birlikte yakılan böcü-börtüler!…

Durduk yerde itlaf edilen zararsız sokak hayvanları!...

Daha sayalım mı?!

***

Bitkiler dünyasına da bakalım isterseniz.

Ezilen bitkiler…

Çiğnenen fidanlar…

Kırılan dallar…

Kesilen ağaçlar…

Yakılan ormanlar…

Para etmedi diye denize dökülen sebzeler…

Canlı kursağından geçmeden çürütülen meyveler…

Bunların hepsi, şiddete maruz kalmak değil de nedir?

Yaratılış amacı dışında kullanılan her varlık, aslında şiddet mağdurudur.

Ama gelin görün ki, şiddet deyince akla getirilen ilk ve tek nesne; kadın!

Evet, kadına şiddeti konuşalım, ama diğer varlıklara uygulanan şiddeti de görmezden gelmeyelim!

Çünkü bizim inancımız ve insanlık fıtratımız; bir tek varlığa ve şiddetin her türlüsüne değil sadece, aynı zamanda her çeşitten varlığa da şiddeti yasaklar!

***

Kainattaki bütün varlıklar, aslında bizler için yaratılmışlardır.

Dolayısıyla hayatımıza onlara da yer açmalı, mekanımızı onlarla da paylaşmalıyız!

Çünkü, onların da yaşamaya, mekan tutmaya, yer bulmaya hakları var!

Size çarpıcı bir örnek:

Anlatıldığına göre, Şirazlı Şeyh Ebu İshak yolda giderken önüne bir köpek çıkar.

Üstadın yol arkadaşı, köpeği kovmak ve uzaklaştırmak ister.

Buna razı olmayan Ebu İshak arkadaşını bundan men ederek şöyle der:

“Bu yerin ve yolun, onunla aramızda müşterek olduğunu bilmiyor musun?..”

Bir de, cömertliğiyle meşhur Hatem Tai’nin oğlu Adiyy’den bir aktarma yapalım:

Meskenindeki karıncalara ekmek ufalarken gören dostlarına şöyle seslenir:

“Onlar benim komşularımdır. Onların da hakları var!”

***

Son dönemlerde artan seküler anlayış, kapitalist zihniyet, maddi refah hırsı ve dünyaya temayül, bizleri fıtri duygularımızdan, insani özelliklerimizden ve dini hassasiyetlerimizden hayli uzaklaştırmış gözüküyor.

Bu yüzdendir ki, olaylara çok yüzeysel, lokal ve ferdiyetçi gözle bakıyoruz.

Kendimizden başka koskoca bir alemin var olduğunu, burada yaşayan sayısız varlığın hayat hakkı bulunduğunu göz ardı ediyoruz.

Bozuk plak gibi, sadece “kadına şiddet” konusuna takılanlara bir hatırlatma yapmak istedim…



[email protected]
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi