Bir konuda Başbakan açık-kesin-net tavır açıklamışsa ve bir AK Partili milletvekili bu tavrın 180 derece zıddını medya üzerinden savunuyorsa, burada bir hesap var demektir.


Yapılan; parti içinde görüşünü dile getirdikten ve elinden geleni yaptıktan sonra bir tavır açıklaması değildir çünkü.

Yapılan; medya üzerinden karşı operasyon geliştirme demektir.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun dokunulmazlıklar konusunda medya üzerinden başlattığı karşı kampanyadan söz ediyorum.

AK Parti’de herhangi bir milletvekili hafifçe milliyetçi bir söylem geliştirse anında devreye giren bir linç ekibi var.

Geçmişte Sadık Yakut, şimdi ise İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin bunun en somut örnekleri.

Taraf Gazetesi başta olmak üzere liberal yazarlar ve PKK’yı özgürlük savaşçısı olarak gören ne kadar isim varsa manşetlerden, köşelerden linç kampanyasında ittifak ederler.

Ama çıkıp herhangi bir söylemin ülkeye zarar verdiği, terör sorununu kronikleştirdiği, PKK’nın işine yaradığını söylediğinizde “hedef gösterdi” kampanyasıyla karşılaşırsınız yine aynı ekip tarafından.

AK Parti Milletvekili sıfatını taşıyan Galip Ensarioğlu’nun, tescilli terörist Zübeyir Aydar’la katıldığı Kürt Konferansı’ndan çıkan “yol haritası”na bakalım:

-Müzakereleri kolaylaştırmak için devletler PKK’yı “terörist örgütler” listesinden çıkarmalı…

Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinden “Türkiye Kürdistanı” diye söz edilen bildirgeden sanırım başka madde saymaya gerek yok.

Liste uzun…

PKK’nın ne kadar talebi varsa alt alta sıralamışlar “yol haritası” diye önümüze koymuşlar.

Başbakan’a medya üzerinden bayrak açan Galip Ensarioğlu, o toplantıda çıkıp yukarda belirttiğim tek madde için bile itiraz etmiş midir bilemiyorum.

Eskinin tetikçi komünist, sol terör örgütü tandanslı şimdinin etikçi liberalleri oluşturmuş bir lobi ve bazı aklı evvel sağcılar da takılmış peşine gidiyorlar.

Ensarioğlu, dokunulmazlıkların kaldırılması halinde bunun bölgede büyük rahatsızlık oluşturacağını ve yeni sorunlar patlayacağını dile getiriyor.

Peki PKK terör örgütü listesinden çıkartılırsa ne tip sorunların patlak vereceğinin farkında mı kendisi?

Bunlar önemli değil tabi!.. Türkiye’nin genel kamuoyunun hassasiyetleri, şehit yakınlarını dikkate bile almadan varsa yoksa PKK ve Kürtler içinde ona müzahir marjinal bir azınlığın hassasiyetleri.

Hukuk da, anayasa da ihlal edilebilir.

PKK’ya sempatiyle bakıyorsanız her şey serbest.

Misal Cengiz Çandar, Habertürk TV’den açıkça “Akit Gazetesi hainlik yapıyor” demekte özgür. Ama biz birine “hainlik yapıyor” desek kıyamet kopar. Kaldı ki böyle bir şey dediğimiz de yok.

Taşları bağlamışlar; köpekler özgür, mazlumlar mağdur…

Geldiğimiz nokta bu…

Başbakan Erdoğan, hukuk yolunu işaret ettiğinde linç ediliyor.

Galip Ensarioğlu hukuku uygulatmama çağrısı yaptığında itibarlı adam oluyor.

Marksist, Leninist, din düşmanı, ateist, yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı, Kürtleri zerre kadar düşünmeyen oportinist bir örgüt lider kadrosunun peşine takılmış gidiyorlar. Hayırlı olsun Galip Bey.

İdris Naim Şahin’i alıp seni İçişleri Bakanı yapalım da “Post Jakoben” dediğim liberal çete memnun olsun.

Fatura Başbakan Erdoğan’a, sefası size…

Diyarbakırlı’nın dünya kadar derdi, AK Parti için Diyarbakır’da yapılması gereken tonla iş var ama Galip Bey, Zübeyir Aydar’larla bölücü konferanslarda takılmaktan, Taraf Gazetesi’ne malzeme vermekten vakit bulamıyor.

Hiçbir şey yapamıyorsan PKK’nın tehditlerine rağmen okula giden Diyarbakırlı öğrencilerin yanında dur da, azıcık vicdan ve vefa kavramlarından haberin olsun.