Serdar Arseven

Serdar Arseven

Sağlık Sen Büyük Türkiye Buluşması!..

Sağlık Sen Büyük Türkiye Buluşması!..

Bir tablo:Sıkça dikkat çektiğim mevzu;

“aşırı sol” toplumun değerlerinden böylesine kopuk.
Belki takip etmişsinizdir, Cuma günü gerçekleştirilen bir sempozyum…
Namaz vakti geliyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar, Cuma namazına gidecek…
Sözde “eğitim uzmanı yazar”, namazsızların 150 yıllık nakaratına sığınıyor:
“Çalışmak da ibadettir, daha sevaptır, işimiz bittikten sonra da kılabilirsiniz!” yollu laflar!..
•
Oradakiler, bu “Ergenekon zihniyetli” yazara “Cuma namazının kazasının olmadığını” filan hatırlatmak mecburiyetinde kalıyor, ne hazin!..
Bırakın “inanç sahibi” olup olmamayı, bir yazarın hele de eğitim uzmanlığı gibi bir iddiaya “sahip kılınan” bir yazarın, hitap ettiği toplumun her hafta neredeyse topyekûn katıldığı bir “farz” ibadet hakkında yüzeysel de olsa bilgi sahibi olması gerekmez mi?..
Bu ne yabancılıktır?..

Öyle bir yabancılıktır ki, Bakan Sayın Erdoğan Bayraktar’ın anlattığı fıkra bile durumu izaha kâfi gelmemektedir.
O fıkra…
Temel’i Cuma namazında göremeyenler soruyor:
-Temel hayrola, Cuma’da yoktun?..

-Cuma çok kalabalık oluyor. Ben de Cuma namazını Cumartesi günleri kılıyorum!..
•
Silivri’deki mahkeme önünde toplanan güruhun hallerini hep birlikte izledik.
Önde üç yüz, beş yüz kişilik bir grup, her türlü provokasyonu sergiliyor.
Otobüslerle taşınmış zavallılar var; onlar “eyleme katılma anlaşmaları bir günlük olduğu için” ertesi gün dönüyor.
İkinci güne, öndeki grup kalıyor…

Militan takımı; Samanyolu ekibine saldırıyor, küfür, bağırış, çağırış, darbe tehdidi, her türlü kopukluk!..
Orta taraflarda, giyimler, kuşamlar o biçim; süslü kokanalar var, solcu bürokrat çocukları, ev pısığı şapkalı erkekler!..
Her kulak verdiğiniz, güç kaybından kaynaklanan endişeyi yansıtıyor.
Devir değişiyor, hızla değişiyor, Türkiye eski Türkiye değil, “Cumasızlar” panikte…
•
Efendim, dün Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen’in Asya Termal Tesisleri’nde gerçekleştirdiği “Dördüncü Büyük Türkiye Buluşmasını” izlemek üzere Kızılcahamam’daydım…
Müthiş bir coşku, salondaki binlerce sağlıkçı “Yeni Türkiye”yi anlatır gibi.
O Türkiye’yi anlatan bir uygulama; Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ’a hizmet ve katkılarından dolayı verilen ödül…
Kur’an-ı Kerim!..
•
Bir zamanların “postal yalayan” ideolojik sendikacı zihniyeti tasfiye oldu, yerine milletin talep ve değerlerini merkeze alan sendikacılık anlayışı geldi.
Ergenekon-PKK hattındaki sendikal hareketler bugün yerlerde sürünüyor.
Sağlık Sen 200 bine, Memur Sen de 750 bine doğru yol alırken, bu “yeni” sendikacılık anlayışı, iktidara taşıdığı kadroları hayra yönlendirmek için gerektiğinde sert eleştirilerde bulunmayı da ihmal etmiyor.
Evet…
Sağlık Sen, hükümetin bugüne kadar Sağlık çalışanlarının yararlandığı pekçok düzenleme gerçekleştirmesini “sağladı!..”
Giyim yardımlarının nakdi olarak yapılması, engelli yakını bulunanlar için mesai düzenlemesi, ek ödemede aylık mahsuplaşma, 85 bin personele kadro, Veri Hazırlama Kontrol İşletmenliğine 12 bin atama, görevde yükselme, lisans tamamlama hakları için yeni imkanlar…
Ve en önemlisi de toplu sözleşme hakkı!..
Sağlık Sen’in dinamik Genel Başkanı Sayın Metin Memiş, “sağlanan haklar” için Hükümet’e ve Sayın Bakan Recep Akdağ’a teşekkür etti.
“Allah razı olsun” dedi…
Önemli talep ve uyarılarda bulunmayı da ihmal etmedi.
Öncelikle;
“Kimse sağlık sektöründe geriye gidişin olabileceğini, özelleştirmelerin yapılabileceğini ve sağlık çalışanlarının haklarının ellerinden alınabileceğini düşünmesin. Buna asla müsaade etmeyiz!” dedi.
Taleplerini de şöyle sıraladı:
“Mesai saatleri düzenlensin, tükenmişlikte polise çok yakın bir durumda olan sağlık çalışanına yıpranma payı –erken emeklilik- hakkı sağlansın, ek ödemelerin tavan oranı arttırılsın, ek ödemeler emekliliğe sayılsın, 37 bin sözleşmeli kadroya geçirilsin, görevde yükselmeler ve lisans tamamlama programlarının önündeki engeller kaldırılsın, sağlık personeline yönelik şiddetin önüne geçilmesine dair tedbirler arttırılsın…”
•
Sayın Bakan, bu konularda gerekli çalışmaların yürütüldüğünü belirtti; “Sağlık Sen öyle sendikacılık yapıyor ki, zaman zaman çok terliyoruz” diyerek.
Farklı Türkiye, farklı sendikacılık anlayışı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi