Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Hakan Fidan, dünyaya karşı!

Hakan Fidan, dünyaya karşı!

 

Şimdi mutlu musunuz? İçiniz rahatladı mı? Tatmin oldunuz mu?
 
 
Gıcık kaptığınız, nefret söylemlerinizle hedef gösterdiğiniz Yeni Akit Gazetesi hakkındaki PR çalışmanız nihayet amacına ulaştı ve Yeni Akit bombalandı! 
Şimdi hep birlikte tadını çıkarın! Gün sizin gününüz! Hadi, gözünüz aydın!
Gerçi bombadaki çiviler, hedefe koyduğunuz Yani Akit Gazetesi çalışanlarının bedenlerine saplanmayı başaramadı ama neyse… İdare edin… En azından, biraz olsun teskin etmiştir kininizi, garezinizi… Almıştır içinizdeki öfkenizi, tükenmez intikam ateşinizi! Zira başardınız! Hedefe koydunuz… Yeni Akit nefretini insanların beynine bir denizanası gibi yapıştırdınız. Terör odaklarını kışkırttınız! 
Helal olsun! Aferin size! Sonunda başardınız! Hedefinizi on ikiden haklattınız!
Kime?
 
PKK’ya!
 
Baksanıza yaklaştığınız yere?
Belki varılan bu derekeye düşmeleri ders olmuştur, yükseldik sanıyorken, çukurun dibini boylayan birilerine…
 
“Bir fidan ektiler” MİT’in çölüne, çelme taktılar eğildi
Oslo sürecini kemirdiler. Yetmedi, gömdüler. O da kesmedi… Sonra, devletin varını yoğunu deşifre ettiler. Hakan Fidan’ı hedef gösterdiler. Hain diye fişlediler. Neredeyse diri diri çiğneyeceklerdi ama adam demirden leblebi çıktı! Güç yetiremediler.
Peki, hiç düşündünüz mü? Bu adamı neden linç etmek istediler? Kimin çarkına çomaktı bu kişilik? İsrail’in gırtlağındaki kılçık olduğunu bilmeyen yok! Peki, başka? Ergenekon’un iş dünyasındaki uzantıları, İstanbul sermayesi… Medya ayağındaki oyunu bozulanlar… MİT denilen devlete ait kurumda, sorgusuz sualsiz itaat bekleyenler… 
 
Görülen o ki sevmeyeni çok… Her taraf düşman kaynıyor, cephe çok! 
MOSSAD’ın barkodlayamadıklarından biri bu memlekette ne diye sevilsin ki? Neo derin devletin tasmasına boynunu kuzu kuzu uzatmayan birinin bu kurtlar sofrasında hakkı hayatı olabilir mi? 
 
Bu adam ne zannediyor kendini? 
“Şimdi Hakan Fidan, bir umut sürecini daha başlattı ama bakalım bu odaklar, yeniden başlattığı bu barış sürecinin sürmesine izin verecekler mi? Yoksa yine sabote mi edecekler? Bana göre Hakan Fidan’a körü körüne muhalif ve düşman olan kesimler, illa dinamitleyeceklerdir bu süreci demiştim” ilk duyduğumda! 
Tıpkı tahmin ettiğim gibi ilk tepki, PKK gladiosundan geldi. Terör örgütü, üç yavrusunu daha infaz etti. Bu üç PKK’lıyı, önemli birileriyle görüştürmek üzere davet eden PKK, Kürt kadınların canlarını alarak tepkisini gösterdi. 
 
Milliyet ve muhalif gazetelerin, bu haberi ısıtıp ısıtıp servis etmeleri de hayra alamet değil bu arada tabii! 
 
Üzerine basa basa üç kadın terörist vurgusu yaparak haberi servis etmeleri cinsiyetçi bir yaklaşım değil mi? Var mı teröristin kadını, erkeği? Kadın olmalarına vurgu yapmaları, bu infazı daha acıklı hale getirmek için mi?
Gerçi burası Türkiye… Terörist ölürse kadın olduğu hatırlanır, hatta barış aktivisti oluverir bu memlekette! Ucunda iktidara muhalefet varsa hele… Döndür, döndür servis et, şahane malzeme!
 
MYKANOS OLAYI
 
İki olay arasında ciddi bir benzeşme var. Hatırlarsanız doksanlı yılların başında, İran ve AB ülkeleri arasında, hani o dönemlerde Eleştirel Diyalog diye isimlendirdikleri bir süreç başlamıştı. Barış adına ciddi bir umut doğmuştu. Derken doksan iki yılında Mykanos adlı bir restoranda İranlı dört Kürt infaz edildi! Dolayısıyla bu süreç de kesintiye uğradı. AB, Berlin’deki bu suikasttan ötürü İran’ı suçladı. Her ne kadar o dönemde İran, bu olayla ilgisi olduğu iddialarını şiddetle reddetse de inandırıcı olmadı.
 
O dönemlerde, bu sürecin başlamasından rahatsız olan kimdi peki? ABD ve İsrail…
Peki, karıştırmak istedikleri Türkiye’deki barış sürecini imha etmek kimin işine yarar? ABD ve İsrail’in! O halde? PKK gladiosunun ipleri aynı elde!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi