Bilal Şahan

Bilal Şahan

Çanlar Akit İçin Çalmıyor

Çanlar Akit İçin Çalmıyor

Toplumda her icraatın takdir edeni olduğu kadar beğenmeyenin de olması gayet normaldir.

Yeni Akit ve Habervaktim’in yaptığı yayınlardan rahatsız olanlar var ve bunu da saklamıyorlar.

Fikirlerini medeni şekilde ifade edenler azınlıkta. Ya hakaret ediyorlar ya da öküz altında buzağı aramaya çıkıyorlar.

En kötüleri ise “hedef gösteriyor” iftiralarının ardına sığınıp iki kurumu hedef tahtasının üzerine, hem de tam 12’nin yerine oturtuyor olanları.
Yeni Akit’e yapılan bombalı saldırı, hedef gösterenlerin son meyvesi.
Kimin yaptığı, nasıl yaptığı benim açımdan çok önem arz etmiyor. Bir gazeteye bomba atacak kadar rahatsız olanlar varsa bu durum O gazetenin doğru yolda olduğunu ve birilerinin kovanına çomak soktuğunun apaçık göstergesi.
Hakan Aygün’ün Genel Yayın Yönetmeni olduğu CHP’nin televizyonu Halk Tv, Akit’e yapılan saldırıyı videolu bir haberle “imalı” bir şekilde kınamış. Tepkisiz kalmaktan iyidir.
Haberden ziyade kullanılan fon müziği ilginç. Çan sesini duyunca “Çanlar kimin için çalıyor” filmi aklıma geldi.

Ernest Heminway’ın İspanyol iç savaşını konu alan kitabından uyarlanan film çan sesiyle başlıyor.

Çanların Akit için çalmadığı, paçası tutuşup gazeteye saldırılmasından belli değil mi?
Seçilen fon müziğine Çan’ın temsil ettiği değerler açısından da bakınca Akit duruşu daha net ortaya çıkıyor.

İYİ- KÖTÜ POLİS AÇIKLAMASI

Bütün suç ilçe emniyet müdürlüklerinin anlaştığı çekicilerdeymiş. Artık İstanbul’da araçlarımızı sadece ve sadece Trafik Vakfı çekecekmiş.
İstanbul Emniyeti Trafik Denetleme Şube Müdür Yardımcısı Ali Özsoylar’ın açıklamaları atasözü haline gelen Koca Ragıp Paşa’nın “secaat arz ederken merdikıpti sirkatin söyler” sözüne tam uygunluk arz ediyor.

Özsoylar’ın, “bugüne kadar özellikle ilçe emniyet müdürlüklerinin anlaşma yaptığı çekiciler, ne kadar çok araç çekerlerse o kadar pay alıyorlardı. Kâr etmek için de park ihlali olmayan yerlerden bile araç alınıyordu. Bu ise trafik polisleriyle sürücüleri karşı karşıya getiriyordu” şeklindeki açıklamaları tam bir skandal.
“Anlaşmalı çekiciler araç çekerken başında polis yok mu?” diye sorarlarsa…
Polis varsa bu bir suçun itirafı sayılmaz mı?

İstanbul Emniyeti bir de düzenleme yapmış. Araç çekicinin üzerindeyken gelen sürücü 20 TL ödeyecekmiş. İyi de seçim döneminin İçişleri Bakanı Osman Güneş’i “fasulyeden” mi sayıyoruz ki para alınıyor. Güneş’in genelgesine göre böyle bir durumda para alınmaması gerekiyor.

Bir de Trafik Vakfı’nın 2011 yılı faaliyet raporunu iyi okumak lazım. Ne deniyor? “Vakfımız Çekiciler İşletmesi ile 15(Onbeş) İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Polis Hizmetleri Dernekleri İktisadi İşletmeleri arasında yıl içinde yapılan hasılat paylaşımı sözleşmeleri doğrultusunda İlçe Derneklerinin 2.903.772,04-TL gelir elde etmesi sağlanmış ve böylece İlçelerin Trafik hizmetlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasına önemli ölçüde destek olunmuştur.”
Buna göre suçlananların ortağı Trafik Vakfı denebilir mi?

Ey vatandaş! Karayolları Trafik Yönetmeliği değişmedikçe, daha açık hale gelmedikçe, polis akçalı işlere karıştırılmadıkça, vakıf emniyete para aktarmayı bırakmadıkça iyi polis- kötü polis oyununa bakıp arabam çekilmeyecek diye sevinme.
Araban illaki çekilecek çünkü; bu işlem, dolaylı vergi gibi bir şey, emniyeti destekliyor, arabayı çeken kurum bundan fayda sağlıyor.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33