Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

“Küçük olsun ulusalcıların olsun”

“Küçük olsun ulusalcıların olsun”

 



CHP, AB gibi dağılma korkusu yaşıyor.
Aralarında tek fark var.
AB içinde ekonomik kriz var, CHP içinde ise CHP’yi ele geçirme kavgası var.
Kısacası; CHP fokur fokur kaynıyor.
Parti yönetimi “parti içi sorunumuz yok medya büyütüyor” dese de artık mızrak çuvala sığmıyor. Zaten gizlenecek tarafı da kalmadı. Oluşan cephelerde mevziler kazılmış bile. CHP’de savaş başlıyor değil, çoktan başlayan savaş şiddetlendi.
Bunu ben söylüyor değilim, TBMM kürsüsünden CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler “Bundan sonra biz savunmadayız, bundan sonra meşru müdafaa hakkı için saldırıdayız” sözleriyle bu savaşın ilanını yapmıştı. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibinin “yenilikçiler ve ulusalcılar” gruplaşma ve cepheleşmesini kabul etmemeye direnip basını ‘iktidarın işbirlikçisi’ olarak suçlaması da bu gerçekleri değiştirmiyor.
Çünkü ok yaydan çıktı bir kere.
Şimdi “kim gidecek kim kalacak” tartışması var. İnşallah bu tartışmalar kavgaya dönüşmez.  
Sizin anlayacağınız: CHP tiyatrosunda bu sefer sahnelenen oyunun adı “Kim gitsin kim kalsın?”.


ULUSAL CEPHE, CHP’NİN OY
KAYBETMESİNİ İSTİYOR


Bir kısım CHP’li üst düzey dostlarımla hasbıhal ederken tarafların niyetlerini ve gelecek adına hesaplarını öğrenmeye çalıştım.
Ulusal cephenin planı ve hedefi şu:
Ulusalcı ekip Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığını tartışır hale getirip itibarsızlaşmasını hedefliyor. Bunu da yapmaya mecbur hissediyorlar kendilerini.
Çünkü; bunu başaramazlarsa “Yenilikçi kanadın” Türkiye’nin normalleşme sürecine ve terörün silahsızlaştırılmasına desteği sayesinde mahalli seçimlerde oylarını arttıracağından korkuluyor.
Evet yanlış duymadınız:
Ulusalcı cephe, CHP’yi tekrar ele geçirebilmek için, CHP yönetiminin zayıflamasını ve önümüzdeki seçimlerde ciddi oy kaybetmesini istiyor. Bunun içindir ki CHP içinde kavga sürecini şimdiden başlatarak tartışmaları alevlendiriyorlar.  
Yenilikçi kanadın hedefi, geçmişteki yanlış ve baskıcı politikalardan CHP’yi kurtarıp halk kitlelerine ‘Yeni CHP’ imajıyla gitmek. Oylarını arttırarak muhalif ulusal cephenin etkisini azaltmak.
İtiraf etmek lazım ki: Sayın Kılıçdaroğlu’nun işi bu sefer çok zor.
Süreci nasıl yöneteceği, tarafları nasıl ikna edeceği merak konusu. Bunu zaman içinde göreceğiz
Ancak:
Bu kavgayı Genel Başkan Kılıçdaroğlu önleyemez ve birliği yeniden sağlayamazsa bu kavga seçimlere kadar sürecektir.
İşte o zaman; ulusalcılar kazanacak ama kaybeden sadece ‘Yenilikçi kanat olmayacak, CHP’nin kendisi kaybedecektir.  
“Küçük olsun ulusalcıların olsun” yanlışında ısrarcı olurlarsa bin yıl daha iktidar olamayacaklarına yemin etmiş kabul edilecekler.


GÜÇLÜ BİR MUHALEFET
DEMOKRATİKLEŞMEMİZ İÇİN
ELZEMDİR


CHP’deki bu üzücü gelişmelere seviniyor değilim. Aksine ülkemin ali menfaatleri ve demokratikleşme sürecinin zorlaşacağı endişesindeyim. Bu görüşlerimi timsah gözyaşları olarak değerlendirenler de olabilir, ancak samimi ifademi dile getirmiş olduğumu belirtmek isterim.
Neden mi?
Çünkü; bu ülkenin çok fazla sorunları var. Bu sorunlar siyasi istikrarsızlık yüzünden ötelendikçe ötelendi. Halının altına süpürülen toz yığınları artık dağa dönüştü.
Mevcut iktidar tek başına iktidar olması sayesinde çok ciddi reformlarla sorunların büyük bir kısmını halletmiş olsa da hâlâ çözüm bekleyen yığınla sorunlarımız var. İktidarın ancak ana muhalefet desteği ile aşabileceği sorunlar da var.
Bu gerçekler doğrultusunda ana muhalefet; iktidarın doğrularını destekleyen, yanlışlarında da uyarılarıyla doğru kararlar almasını sağlayacak güçte olmalıdır.
Demokrasilerde muhalefet iktidarlar kadar sorumludur.
Sorumluluğunun bilincindeki muhalefet sağlıklı ve ileri demokrasi için elzemdir.
CHP, içindeki bölücü ve yıkıcı unsurlarla geçmişin kalıntıların

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Koçak Arşivi