Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Solcular Melih Gökçek’ten özür diledi!..”

“Solcular Melih Gökçek’ten özür diledi!..”

 

Evet, aynen öyle oldu.
Bir “Kemalist Gazete” Face sayfasından Melih Gökçek’ten özür diledi…
Melih Gökçek, “Bu özür tamamen anlamsız değil ama yeterli bulmuyorum!” dedi.
Gazete sayfasından da özür dileyeceksiniz!..
Dahası…
 
Bir başka “Kemalist” mevkutenin muhabiri de Melih Gökçek’i hedef alan haber için şu mesajı geçti:
“Biz bu makaleyi haftalık Bağımsız gazetesinden aldık. ‘Haberin Tamamen Yalan Olmasından’ büyük üzüntü duyduk. Dolayısı ile haberi açık gazeteden çıkardık!..”
İkinci gol de bu!..
Mevzu ilginç; “Bağımsız” adlı bir “Kemalist Sol” gazete Melih Gökçek hakkında bir haber yapıyor…
 
Haberin başlığı:
“Sponsor parayı basıyor, Melih Ödülü Kapıyor!..”
Melih Gökçek bir uluslararası ödülü “parayı bastırtmak” suretiyle almış!..
Bir “Kemalist-Sol”  gazete bu “haber”e  yer vermiş…
Oradan CHP’li Vekilin Yurt adlı gazetesi almış...
Oradan da diğerleri…
Haberin özü:
 
-Melih Gökçek Rüşveti verdi, Ödülü Kaptı!..
 Bu iddiayı ödülü veren BM’ye akredite kuruluş anında reddetti…
Melih Gökçek ise daha fazlasını yaptı; tuttu acayip bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantı’ya CHP’li Vekilin gazetesi Yurt’un yöneticilerinden biri ile galiba muhabirlik yapan bir arkadaş da katıldı.
 
Melih Gökçek, “Ne olursa olsun bindirmek” amacıyla “hazırlandığı”nı her satırıyla belli eden haberdeki yanlışlıkları beş madde halinde sıraladığı basın toplantısında şu soruyu sordu:
 
“Birine iftira atmak ilke olarak şerefsizlik midir?..”
Yurt gazetesi yöneticisi aynen:
“Evet Şerefsizliktir!..”
Melih Gökçek devam etti:
 
“Peki, elinizde bu kuruluşun rüşvet aldığına, bizim bu ödülü para karşılığı aldığımıza dair bir belge var mı?..”
Yurt yöneticisi cevap verdi:
“Hayır yok!..”
 
*
 
Peki…
Bu haberin altından nasıl kalkacaksın?..

*
 
Kim olursa olsun karşındaki, bir haber yapıyorsun…
Diyorsun ki;
-Melih Gökçek bu ödülü birilerine para kaptırarak kaptı!..
Bunun adı “rüşvet karşılığı ödül almak”tır…


 
Peki…
Bu doğru mu, yanlış mı?..
Herkes herkes hakkında birşeyler diyebilir ama hakim karşısına çıktığında, “Efendim, öyle bir duyum gelmişti biz de bastık!” mı diyeceksin?..


 
Orası burası değil benim üzerinde durduğum…
Meselem şu:
Melih Gökçek’in bu meselenin üzerine bu kadar gitmesi ve Kemalistleri “özür dilemeye” zorlaması doğru mu yanlış mı?
Basın toplantısında kimi “Bu olayı bu kadar büyütmemeliydi” havasındaydı, Kimi de “İyi yaptı, vur gitsin sola!” diyordu.
Ben de görüşümü dile getirmiş olayım:
“Sol”da acayip bir inat vardır, Nuh der Peygamber demezler.
Ne kadar yamulursanız yamulun, onlar kıpırdamazlar!...
CHP aynı CHP; işte bir vekilleri “kayıt” yapıldığından habersiz, “Eskiden ne güzel darbe yaptırırdık. Şimdi darbe yapacak adam da kalmadı!.. Bunlardan nasıl kurtulacaz, millet de bize oy vermez ki!” yollu laflar ederken yakalandı!..
Mevzu budur!..
 
Milim kıpırdamaz adamlar!..
Melih Gökçek, bu gerçekten hareketle…
Şöyle bir hesap yapıyor olmalı:
“Kemikleşmiş derin soldan bu tarafa oy çıkmaz. Onlar yüzde 30 diyelim, sağ oylar ise en az yüzde 70… Mevzu budur!..”
Yani…
Yüzde 70’lik sağın büyük bölümünü bünyende topladı mı tamam…


 
Şimdi…
“Kemalistlere özür diletti!” ya Melih Gökçek, kesinlikle artı yazar!..


 
Seveni var, sevmeyeni var.
Kimileri ona çok kızıyor olabilir ama sağ yanağına vurana sol yanağını da uzatma “kültürüyle” yetişmiş Muhafazakar Takımı için “Ohhh beee!” dedirten bir yanının olduğunu herkes teslim eder herhalde…
Bu görüşüme katılmayan, “Kemalistlere özür diletsin”!..
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi