Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’i ziyaretimizde “boşanmalar” meselesinden bahis açtık… Türkiye’de yılda 500-600 bin evlilik yapılıyor, boşanma sayısı ise 100-120 bin aralığında…

Boşanmalar hızla artıyor; her yıl 5, 10 bin ilave. Günlük tartışmalar arasında haber konusu olma değeri atfedilmeyen bir büyük dert, aileyi kaybediyoruz!.. • Bakan Şahin, bu “erozyonun” sebeplerini dile getirirken çok önemli bir sıkıntıya parmak basıyor… “Bir zamanlar” diyor Sayın Şahin; “Dedeler, nineler, amcalar, halalar, teyzeler, dayılar, amcalar aile kurtarırlardı!..”

Eşler arasında bir problem meydana geldiğinde “iyi niyetli” aile bireyleri çözüm için devreye girer ve çoğu çiftin problemleri aile büyüklerinin tecrübelerinden istifadeyle çözülürdü.” Şimdilerde, “yalıtılmış” hayatlar tercih ediliyor… “Karı kocanın arasına kimse girmesin…” İşte, girmeyince de böyle oluyor!.. Yılda en az 100 bin boşanma, bunlardan 80 bini “ikinci”, “üçüncü” evlilik yapıyor, 8 bin kadarı bir daha evlenmemeyi tercih ediyor ya da evlenemiyor…

İlginç bir durum; 12 bini de ayrıldığı eşine dönüyor… Demek ki, çoğu zaman “fevri hareket” ediyoruz… Ani kararlar alıyor ve kısa süre sonra pişman oluyoruz!.. Bu da gösteriyor ki, birçok ailenin kurtuluşuna vesile olmak mümkün… Dedeleri, halaları, amcaları eskiden olduğu gibi devreye sokmak hayli zorlaştığından, Sayın Fatma Şahin’in “Aile Ombudsmanlığı” olarak da bilinen “Terapi” hamlesine destek vermek şart oldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın internet sitesinden bolca bilgi edinmek mümkün, artık evlilikleri “kriz” aşamasına gelmiş olanlar için bir hizmet var…

Karı ve koca uzmanların “terapi” seanslarına katılabiliyor… Bakan Şahin, bu uygulamadan istifade eden pekçok yuvanın yıkılmaktan kurtulduğunu belirtmekte… Sıkıntı yaşayan varsa faydalansın!..

• Boşanmalarda eşlerin başına neler gelir, tartışmalı… Bilemiyorum; ikinci, üçüncü evliliğinde mutlu olan kaç kişidir?.. “Birincisi olmadım mı ikincisinde mümkün değil mutlu olunmaz.” genellemesini doğru bulmam… Lâkin bir gerçek var ki, boşanmalar çocuklara kesinlikle büyük zararlar veriyor…

Çocuklar için ömür boyu üzerlerinden atamayacakları bir travma bu; hayatlarının her döneminde karşılarına çıkacak bir sıkıntı. Okula yazılırken, okurken, mahallede oynarken, askere giderken, birisi istemeye geldiğinde, birini istemeye gittiğinde, sözlenir, nişanlanır, evlenirken…

Öyle bir berbat durum ki; evde anne yerine başka bir kadın, baba yerine başka bir adam… Çoğu zaman, bir başkasının çocuğuna annelik veya babalık yapmak zorunda kalan “iyi niyetli” insanlar da büyük sıkıntı çekiyor…

Son derece garip; üvey anne, üvey baba, üvey dayı, üvey amca, üvey teyze, üvey hala… Üvey kardeş!.. • Geçen zamanı geri getirmek mümkün değil, eksen kayıyor, “İslami” denilen ailelerde bile bir dolu problem var…

Erkekler “parayı” buldum mu çoğu zaman dağıtıyor, kadınlar da düpedüz “Cinsel Sapıklık” olan “Feminizm” akımının esiri oluyor. Aile de çekirdek aile; hadi çık bu işin içinden. • Gemi su alıyor sürekli olarak, bilmem, kaç kişi farkında bu durumun?!.