Ersoy Dede

Ersoy Dede

TBMM’de ölüm tehdidi

TBMM’de ölüm tehdidi

 


Her şeyin bir hafızası olduğunu biliyoruz. İstihbaratın, akademilerin, ülkelerin, devletlerin.. Sıradan son derece basit cep telefonlarının, fotoğraf makinelerinin bile hafızası var artık. Peki TBMM’nin niye yok ki..


DIŞARIDA
BEKLE BENİ


CHP Adana Milletvekili Ümit Özgümüş ile Ak Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner arasındaki gerginliği gördünüz. Esad rejiminin alçakça saldırıları altında can veren masum Suriye Halkını savunduğu için Mehmet Metiner yine hedef oldu. Elektrik piyasası kanun tasarısı görüşülüyordu. Söz nasıl geldiyse Suriye’ye geldi. Özgümüş, Suriye’de bir katliam yapılmadığını savunurken Mehmet Metiner de, buna itiraz etti.. Özgümüş Metiner’e önce; “dışarıda bekle beni” gibisinden liseli bıçkın delikanlı tavrı yaptı, arkasından da; “gelsene buraya” tarzında bir mahalle kabadayısı şekli..  Sonrasını biliyorsunuz..   Özgümüş, Metiner’in üzerine yürüdü.. Yumruklaşma son anda araya girenler tarafından önlendi.  Fotoğraflar ortada. Özgümüş’ün yumruğunu sıkmış halde Metiner’in üzerine yürüyüşünü gördük. O sırada sarf edilen; “hıyar”lı, “çakal”lı sözleri de biliyoruz..

Ama ortada daha büyük bir hadise var. O hengamede Özgümüş diyor ki; “Öldürürüm lan seni”.. Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Meral Akşener’in tepkisi ise, “aa yapmayın” şeklinde.. Allah aşkına, kürsüden açık bir ölüm tehdidi yapılmış. Vereceğiniz en iyi tepki bu mu?


ÖZGÜMÜŞ’ÜN METİNER’LE MESELESİ


Şimdi ilk bakışta Suriye içinde yaşanan katliamlar ve Türkiye’nin Suriye politikası gibi görülen kavganın bir perde gerisi var gibi geliyor bana. Bu yüzden yazıya başlarken sordum, “neden olmaz TBMM’nin hafızası” diye.. Çünkü Özgümüş ile Metiner arasında yaşanan bu gerginlik ilk değil..  Hatırlayacaksınız iki yıl evvel Metiner’in, (yıllar evveline dayanan iyi hukukları olan) Emine Erdoğan Hanımefendi  ile Kayseri’de ayaküstü yaptığı bir sohbet vardı.  Bir düğün organizasyonuydu. Hanımefendi elbette oturuyor, Metiner de kibar bir şekilde sohbet etmek üzere hafifçe öne doğru eğiliyordu. Alkışlanası bir manzara üzerinden akla hayale gelmeyecek bir sürü söz söylendi. Bu sözlerin en ağırını da bugün bir vesileyle yeniden hatırladığımız Özgümüş söyledi.. Hem de TBMM’de.. “Gerdan kıran şark dansözü”..  Daha sonra yine.. Bu defa Engin Altay ile Metiner bir söz atışması yaşarken, yine Özgümüş’ü sahnede görüyoruz.  Bambaşka bir şey konuşulurken, Özgümüş iktidar sıralarına doğru yürüyor. Kim bilir belki de engellenmese, önüne geçilmese Metiner o gün Özgümüş ile karşı karşıya gelmiş olacak.. Demek ki Özgümüş’ün Metiner ile bir alıp veremediği var ve bu zaman zaman su yüzüne çıkıyor..


ÖZGÜMÜŞ’ÜN MİZACI BU MU?


Çok yakın bir geçmişte Mehmet Ali Birand hakkında resmi twitter hesabından yazdığı şu sözleri eleştiriliyordu Özgümüş’ün; “Mehmet Ali Birand, kişiliksiz, TRT’yi dolandıran, her devrin adamı, son yılların Erdoğan yalakası biriydi. Öldü diye bunları söylemeyecek miyiz? Omurgasız ve ilkesizdi.” Tam cenazenin kaldırılacağı gün bu ifadeler çok da şık olmamıştı..  Peki gelin sizi daha eskiye götüreyim o zaman. Özgümüş’ün Adana Sanayi Odası başkanı olduğu günlere. O zaman da, dönemin Almanya Fahri Konsolosu ve Akdeniz Türk-Alman İşadamları Derneği Başkanı Tevfik Kısacık’a,  yazdığı bir yazıda; “Fahri mahri kıytırıktan konsolos” demişti.. Demek ki Özgümüş biraz böyle konuşuyor. Üslubu, mizacı bu demek ki..


HAFIZA ÖNEMLİ


Bu kardeşinizi dikkatle takip edenler bilirler. Günlük analizler kadar, kısa hafıza turları da atarız zaman zaman. İyi de oluyor. Ufkumuzu açıyor. Herkese tavsiye ederim. Kalın sağlıcakla.




Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi