Mehmet Talu

Mehmet Talu

Süt Hısımlığı

Süt Hısımlığı

Bir çocuğun, süt emme çağında kendi annesinden başka bir kadından süt emmesi halinde, bu çocukla süt emziren kadın ve bu kadının hısımları arasında bir süt hısımlığı meydana gelir, aralarında nikâh geçerli olmayıp, evlenmeleri haramdır.

Evliliği Haram Kılan Süt Hısımlığının Şartları:

1- Sütün, bir kadına ait olması gerekir. Bir erkeğin veya bir hayvanın sütü hısımlık doğurmaz. Süt anne, dokuz yaşından daha küçük olamaz. Fakat süt emziren kadının evli veya bakire olması veya kocasının bulunmaması, sonucu değiştirmez. Sütten başka bir şeyi, meselâ; sarı su, kan veya kusuntuyu yemekle süt hısımlığı oluşmaz.

2- Emzirmek ağız veya burun yoluyla olmalıdır. Sütün, emen çocuğun midesine ağzından veya burnundan bir şekilde ulaşması gerekir. Çünkü süt, ancak bu iki yoldan boğaz yoluyla mideye ulaşır ve gıdalanma meydana gelir. Sütü memeden emmekle, bir emzik, kap veya bardaktan, biberondan içmek birdir.

Çocuk memeyi ağzına alır, fakat süt emip emmediği bilinmezse, süt hısımlığı oluşmaz. Yine sütü bulunmayan bir kadının memesini ağzına almış olan bir çocuk hakkında da süt emme hükmü oluşmaz. Çünkü şüphe ile hüküm sabit olmaz.

İdrar yollarına, göze, kulağa veya bir yaraya akıtılacak kadın sütü ile süt hısımlığı oluşmaz. Yine aşağıdan yani dübürden hukne suretiyle verilen süte itibar olunmaz.

3- Hanefi ve Mâlikîlere göre süt emme miktarı az olsun çok olsun sonuç değişmez. Az miktarda bir kerre emmekle de süt hısımlığı sabit olur. Çocuğun midesine inecek kadar emme yeterlidir. Bundan da maksat alınan sütün çocuğun bünyesine dâhil olmasıdır.

Çünkü konu ile ilgili âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde emme miktarı ve sayısı belirlenmemiştir.

Şâfiî ve Hanbelîler ise beş ayrı emmeyi şart koşarlar. Onlar da, beş defa emme ile ilgili, tilaveti de neshedilen ayet-i kerimeyi delil kabul ederler. Hanefi ve Mâlikîler ise, konu ile âyet-i kerimenin yalnız tilavetinin değil, hükmünün de neshedildiği görüşündedirler.

4- Sütün başka bir sıvı ile karışmaması gerekir. Süt başka bir sıvı ile meselâ suya, ilâca veya hayvan sütüne karışırsa, çok olanı esas alınır. Süt daha fazla veya müsavi ise süt hısımlığı doğurur. Fakat yemek ile karıştırılmış olan kadın sütü, galip ve pişmemiş bulunsa da bununla süt hısımlığı gerçekleşmez.

Yine bir kadının sütü peynir, yoğurt veya ayran yapılıp çocuğa verilse bununla süt hısımlığı hükmü sabit olmaz.

Bir kadının sütü başka bir kadının sütü ile karıştırılarak çocuğa içirilse, her iki kadından da süt hısımlığı doğar. Sütlerin eşit veya birisinin eksik ya da fazla olması, sonucu değiştirmez. Çünkü sütler bir cinstir. Aynı cinsten iki şey arasında galipliğin hükmü bulunmaz.

5- Ekseri fukahaya göre: Süt hısımlığı doğuran sütün ilk iki yaş içinde emilmesi gerekir. Çünkü âyet-i kerimede:

“Emzirmeyi tam yapmak isteyen için anneler çocuklarını tam iki yıl emzirsinler...” buyurulmuştur. Bir anneden doğmuş olan çocuklarla ilgili olan bu hüküm, süt emen diğer çocukları da kapsar.

İmam-ı Azam Ebû Hanife’ye göre ise emme süresi 30 aydır. Delili şu âyet-i kerimedir:

“... Çocuğun ana karnında taşınması ile sütten ayrılmasının süresi otuz aydır...” Burada 30 ay, hem gebeliğin, hem de sütten ayrılmanın ayrı ayrı süresidir.

Fakat ekseri fukahaya göre ise, ayet-i kerimede: İki yıl emme süresi ile gebeliğin en kısa süresi olan altı ayın toplamı verilmiştir. Nitekim sütten ayrılmanın iki yıl olduğunu belirleyen başka bir âyet-i kerimede de şöyle buyurulur:

“Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu hamileliğin getirdiği nice sıkıntılara, güçlüklere katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur...”

Bu müddet içinde emilecek süt ile süt hısımlığı sabit olur. Süt emme müddetinden sonra mideye giden bir süt ile süt hısımlığı hükmü sabit olmaz.

Bundan dolayı üç, beş yaşında bir çocuk, herhangi bir kadından süt emse veya bir erkek kendi hanımının sütünü içse bununla aralarında süt hısımlığı gerçekleşmez.

Süt emme müddetinden sonra herhangi bir çocuğu emzirmek, mubah değildir. Çünkü süt, insanın bir cüzü mesabesindedir. Onunla zaruret olmadıkça faydalanma caiz görülemez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi