Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Müstehcenlik, kıskançlık ve boşanma

Müstehcenlik, kıskançlık ve boşanma

Müstehcenlik, açık-saçıklık başta ferd olmak üzere, aile ve toplumu mahveden bir kirliliktir.
Aslında müstehcenlik, insanların meşrû ve helâle karşı olan kuvve-i şeheviyelerini kırar. Bunun dehşetli neticeleri, müstehcenliği tercih edenlerin hayatı incelendiğinde görülür. Açık-saçıklık doyumsuzluğu getirir.

Namus cinâyetleri, hırsızlık, boşanma ve sâir sosyal kirliliklerde de müstehcenliğin rolü oldukça büyüktür. Açık saçıklığın, kıskançlığı tahrik ettiği de bir vâkıa. Bu tahriklerin neticesinde, ne gibi felâketlerin yaşanabileceğini hesaplayan bir âlet ise henüz icâd edilmemiş!
Örtünmenin fıtrî, yani tabiî bir ihtiyaç olduğunu vicdan tasdik ve teyid ediyor. Bilhassa kadınlar, “şehevî bakışlardan” rahatsız olduklarını her vesileyle açıklıyorlar. Ya bu psikolojik rahatsızlık, bir ömür devam ederse, insanın duygularında ne gibi tahribatlar yapar?
Sadece şunu söyleyebiliriz ki, erkekler, bayanları bakışlarıyla rahatsız ettikleri gibi, bayanlar da “nefret ve kin” oklarını erkeklere yöneltirler. Bunun da kadın-erkek münasebetlerinde olumsuz hisler uyandıracağı muhakkak. Duyulan bu tepkiyi, feminizm hareketlerinde görmek mümkün.
Kadının yabancı, yâni mahrem erkeklerin bakışları altında müthiş bir sıkıntıya düştüğü hemen her vesileyle ifâde edilir. Aslında erkekler de aynı psikoloji içindedirler. Elbette kadın, erkeklerin şehevî ve hele nice ard niyet taşıdığı belli olmayan bakışlarından rahatsız olacaktır. Müstehcen bir kadın, erkeklerin nefsanî ve kara enerjilerini üzerine çekiyorsa elbette sıkıntıya düşer.
Müstehcenlik, açık-saçıklık, insanın mânevî duygularını köreltmekle kalmıyor, insanları cinsî sapıklıklara da itiyor. Bir insanın, uzun bir müddet veya hayat boyu müstehcen bir ortamda bulunması; onun “cinsî iktidarını” ya zaafa uğratıyor veya yok ediyor. Bu sefer, eşler şehevî duygularını meşrû çerçevede tatmin edemiyor. Eğer, mânevî ve sosyal bir bağ, bir sınır, caydırıcı bir engel de yoksa sapık ilişkiler içerisine girilebiliyor.
İslâm, tesettürü, örtünmeyi ve ‘takva zırhı’nı emrederek, bu çirkin ve aşağılık hareketlere set çeker. İbadet, ahlâk eğitimi ve terbiye metotları yanında daha başka müeyyideler de getirerek insanın bu fıtrî duygularını kontrol altına alarak müsbete kanalize eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi