Mehmet Talu

Mehmet Talu

Süt baba - 4

Süt baba - 4

2- Beyyine: Bu da hâkim önünde süt hısımlığı olduğuna şahitlik yapmaktır. Adil iki erkek veya bir erkekle iki kadının şahitliği ile süt hısımlığı sabit olur. Fakat bu hususta âdil bir erkeğin veya yalnız iki veya daha fazla kadının şahitlikleri kabul olunmaz. Çünkü Hz.Ömer (R.A): “Süt hısımlığı konusunda iki erkek şahitten daha azı kabul edilmez.” demiştir.

Bir kadın, zevc ile zevceden her birine süt vermiş olduğuna şahitlik etse bununla rezâ sabit olmaz. Hatta adaletli bir kimse olsa bile. Lâkin bu şahitlik üzerine karı kocanın tenezzühen yani haramdan kaçınmak maksadı ile ayrılması daha iyidir.

Ama zevc ile zevce, bu şahitliği tasdik ederlerse aralarındaki nikâh fâsit olur. Bu halde cinsel ilişki yapılmamış ise mehir lazım gelmez. Şayet zevce yalanladığı halde, zevc tasdik etse nikâh yine fâsit olur. Fakat bu surette mehir düşmez. Bilâkis zevc, yalanladığı halde zevce tasdik eylese nikâhları hali üzere kalır. Şu kadar var ki zevcini yemin ettirmeye hakkı olduğundan yemin etme anında zevc yeminden kaçınırsa aralarını ayırmak lazım gelir.

Rezâ’ hakkında şahadet-i hisbe yani çağrılmadan sırf Allah rızası için şahitlik yapmak da geçerlidir.

Bundan dolayı şahitler, zevc ile zevce arasında rezâ’ın bulunduğuna dair dâva geçmeksizin şahitlikte bulunabilirler. Hâkim, bu şahitlik üzerine ayrılığa hükmeder.

Rezâ’a şahitlikle karı koca arasında hemen ayrılık vaki olmaz. Bilakis hâkimin ayırması gerekir. Çünkü bu şahitlik, bir hakkın iptalini gerektirdiğinden hükme muhtaçtır. Ancak karı koca karşılıklı ayrılırlarsa o zaman hükme gerek yoktur.

Zevc ile zevcenin rezâ’ hakkındaki ikrarları delil ile ispat edilebilir. Bu ispat üzerine araları ayırılır.

Vaki olacak bir şahitlik üzerine zevc ile zevcenin araları ayrılınca bakılır: Eğer aralarında cinsel ilişki bulunmuş ise zevce, tayin edilmiş olan mehriyle mehri mislinden hangisi az ise ona hak sahibi olur. Cinsel ilişki bulunmamış ise mehir adına bir şeye hak sahibi olmaz.

Bununla beraber şunu da ilâve edelim ki, bir zaruret olmadıkça öyle onun bunun çocuğuna süt vermemeli, verince de unutulmaması için bir yere kaydedilmelidir.

Süt Hısımlığının Meşru Olmasındaki Hikmet

Malûm olduğu üzere insanlar, diğer yaratılmışlar arasında büyük bir ayrıcalığa sahiptirler. Güzel bir yaratılışa sahip olan beşeriyet, maddî ve manevî bir takım kuvvetler ile donatılmıştır. Bu sebeple insanların şahsiyetleri de, maddî ve manevî varlıklarından cüz olan her şey de büyük bir kıymete sahiptir. İşte insan sütü de bunlardandır.

Bundan dolayı İslâm şeriatında rezâ’ yani süt meselesine büyük bir ehemmiyet verilmiş, rezâ ile insanlar arasında bir nevi yakınlık ve bağ te’sis edilmiş, bu vesile ile de insanlar arasında olması çok arzu edilen yardımlaşma ve dayanışma esası, yeni bir gelişmeye nail olmuştur.

Bununla beraber bir çocuğun neseben validesi gibi süt annesi de yetişip büyümesine hizmet etmektedir. Bu süt vasıtası ile aralarında bir cüziyet meydana gelir, cismanî bir münasebet teessüs eder, yok olması mümkün olmayan ruhî, manevî bir alâka gerçekleşmiş olur. Artık süt anne, çocuğun hayatına, kuvvetlenmesine hizmet etmiş olacağından her yönüyle hürmete layıktır, çocuğun ihtirama şayan validesidir. Bu halde süt annenin akrabası da çocuğun akrabasıdır.

İşte bu gibi sebep ve maslahatlardan dolayıdır ki, İslâm şeriatında rezâ’ ile ebediyyen evlenme yasağı meydana gelmiş, aralarında süt bulunan muayyen kimseler arasında bakmanın helal, nikahın haram olması gibi bazı akrabalık hükümleri teessüs etmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi