Yener Dönmez

Yener Dönmez

Terim’in Ağar’sız hali

Terim’in Ağar’sız hali

Galatasaray üst üste dört şampiyonluk yaşamış ve UEFA kupasını kaldırmıştı. Fatih Terim, bütün kerameti kendinden bildi.

Adanalı Terim, “Çukurova’ya odunu eksen ağaç olur” özdeyişini kendine uyarlamış gibi, en kötü futbolcuların bile kendi elinde süper oyunculara dönüştüğü vehmine kapıldı.
Ona göre her şey teknik, her şey taktik, her şey motivasyondu.

Takımdaki süper jenerasyonu unutup, Avrupa macerasına açıldı. Başarısız biçimde Türkiye’ye dönerken, tekrar Galatasaray’ın başına geçmesi hiç de zor olmadı.
6-0’lık tarihi Fenerbahçe hezimeti ve berbat oynayan bir takımla Galatasaray’ı yüzüstü bıraktı.

Sonra dönüp dolaşıp tekrar Galatasaray’ın başına geçti.
Fenerbahçe’nin şike süreci nedeniyle badirelerden badirelere düştüğü, kadrosundaki kritik oyuncuları birer birer kaybettiği, Beşiktaş’ın başarısız bir yönetimle borç batağında olduğu sürece denk gelen bu üçüncü Galatasaray döneminde, yine de zar zor şampiyon olabildi.

Lakin bu sene işler biraz farklı. Fenerbahçe Şampiyonlar liginden ihracın getirdiği büyük gelir kaybının üstüne “Alex kriziyle” çalkalandığı haftalar nedeniyle ligin ilk devresini heba etse de ikinci devre toparlandı. Avrupa takımı gibi oynayan sarı lacivertli takım, hâlâ başkanlarının görevden alınma riskiyle karşı karşıya kalsa da üç kulvarda istikrarlı biçimde ilerleyişini sürdürüyor.

Türkiye kupasından elenen, Şampiyonlar Ligi’nde gerçek bir takımla karşılaştığı ilk maçta dökülen, ligin dibine demirlemiş İdman Yurdu karşısında ilk yarıda üç gol yemekten zor kurtulan, lime lime dökülen bir görüntüde takımı.
Üstelik yönetim kendisine “eleman” muamelesi yapıyor.

Oysa 90’lı yıllarda böyle miydi?
Arkasında Mehmet Ağar’ın gücüyle, ligin, hakemlerin, federasyonun ve futbol camiasının üzerine karabasan gibi çökmüştü.

Ağar’la beraber yürüdüğü o yıllarda, özellikle de bütün desteğini aldığı ilk yılda, herhangi bir hakemin kendi sahasında, İdman Yurdu gibi bir takım karşısında Galatasaray’a kırmızı kart göstermesi mümkün müydü?

Ağar olmayınca “kabadayılık” işi kendisine düşmüş belli ki…
Takımının kötü oynadığı, maçı kaybedeceğini anladığı an, sahayı terörize etme taktiğini ligin ikinci devresi yürürlüğe soktu.

Mersin İdman Yurdu gümbür gümbür oynarken, öyle anormal hırçınlıklar yaptı ki rakip devasa stadın atmosferinde, temposunu da kaybetti, oyundan da koptu, abuk sabuk goller yiyerek yenildi.

Kameraya yumruk atan, hakeme küfreden, üzerine saldıran, ağzından tükürükler saçan, tehditler savuran bir “futbol adamı”…

Buna ne spor adamı ne futbol adamı denir. Sindirme tekniklerini Ağar abisinden öğrenmiş belli ki…

Lakin, Yeni Türkiye’de bu tip adamlara yer yok. Erdoğanlı yıllarda her alanda başlayan temizlenme ve arınma, Ergenekon’u, derin yapıları, çeteleri bütün alanlardan izole ettiği gibi, spor dünyasından da edecektir.

Bakmayın çalkantılı günlerde Fatih Terim’in ortalığı terörize edip tribünleri sahaya indirmesine. Bıçaklı bir holigan yarın sahaya inip hakemlerden birini öldürürse, bu Terim’in oluşturmaya çalıştığı futbol terörü atmosferinin eseri olacaktır kuşkusuz.
Amma ve lakin, gemiler artık böyle yürümüyor “eleman”…

Yaptığın çirkeflikler Türkiye’de Fenerbahçe sevgisini yükseltmiş durumda. Öfke artık Aziz Yıldırım’a değil sana…

Mersin İdman Yurdu’nu ancak çirkeflikle yenecek hale düşürdün koskoca Galatasaray’ı…
Ergenekon süreci herkesin maskelerini düşürdü memlekette. Ağar maskesi gidince Terim’in yüzü pek fenaymış. Bakılası gibi değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
40 Yorum
Yener Dönmez Arşivi