Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

Eski haritalar çöpe!

Eski haritalar çöpe!

Korkmayalım; bölünmüyoruz!
Sefere çıkıp bir ülke de işgal etmiyoruz!
Sınırları siliyoruz, duvarları yıkıyoruz, kapıları kaldırıyoruz…
Hepsi bu!

KARTOGRAFİK BAKIŞ AÇISI
Duvarlarınızdaki eski haritaları çöpe atın lütfen!
Yahut bir süre ya üzerini kapatın veya sınırları silip öylece düşünün, tahliller yapın!
Çoğu suni bu sınırlar zihinlere de sınırlar çiziyor çünkü!
Hadiselere ‘beşeri nazar’la bakmaya mani oluyor çünkü!
Bugün, ‘kartografik bakış açısı’ Türkiye’yi ve İslam dünyasını doğru okumak için en mühim engellerden birisi, belki birincisi.

Sözgelimi, bu bakış açısıyla yani harita referanslı nazarla hareket edenler ‘çözüm süreci’ni de anlayamıyorlar, anlamlandıramıyorlar.
Zira bu bakış açısı, ya “Bölüneceğiz!” evhamına yahut “Ver kurtul!” türü saçma tavırlara meylettirebiliyor bedbaht sahiplerini.

Yine aynı nazar “Kürtler” denildiğinde bir coğrafyayı düşündürtüyor. Çözüm sürecinin bölgesel derinliğini görmeye mani oluyor.

YENİ BİR İSLAM DÜNYASI VAR ARTIK
Bu hastalıklı bakış açısı, Arap Baharının anlamlandırılmasına da mani!
“Ne Arabın yüzü, ne Şam’ın şekeri” diyen köhne kafalar hâlâ, “Erzurum bizim Van bizim şeref bizim şan bizim” türküsüyle avunuyorlar!
Artık yeni bir dünya, yeni bir İslam Dünyası var.

Saraybosna’dan San’a’ya, Tanja’dan Jakarta’ya, Kazan’dan Darusselam’a diye çerçevesini çizdiğimiz İslam Dünyası bile bugün küre-i arz ölçeğinde.
Hangi hudutla, sınırla, haritayla resmedeceksiniz bu dünyayı?

TARİHİN TAHTEREVALLİSİ
Zamanın ve mekânın Rabbi, günleri aramızda evirip çeviriyor.
Medeniyetler ve milletler yükselip alçalıyor.

İnsanlar gibi toplumlar da medeniyetler de doğuyor, gelişiyor ve kayboluyorlar.
‘İmtihan sırrı’, şiddeti, şekli ve mahiyeti değişse de devam ediyor.
Tarihin tahterevallisinde kimi ülkeler ve medeniyetler zevalin elemini, kimileri ise yeni bir doğumun heyecanını yaşıyorlar.

Zamanın izafiyeti, iniş ve yükseliş sürecine, insanoğlunun hâkim olmasına mani oluyor.
Bunun için tüm aculiyetler, zulümler, vaktinden önce atılan adımlar, boyundan büyük edilen laflar vesaire zuhur ediyor.

Tahterevallide inişte yahut yükselişte olduğunuzu bilmeniz yetmiyor, iniş ve yükseliş hızını da hesap etmeniz, karşı taraftakinin ağırlığına da dikkat etmeniz icap ediyor.
Hatta kendi ağırlığınızı ve yükseliş hızına tahammül kudretinizi ve bu esnada harici unsurlara uyum kabiliyetinizi hem geliştirmeniz hem de ayarlamanız gerekiyor.
Aksi takdirde, erken zıplamanız, düşmeniz, sarsılmanız kaçınılmaz olabiliyor.
Zira inişin olduğu kadar yükselişin de maliyeti var.
Ücreti mevcut…
Külfeti çok…

ÇOCUK PARKINDA TATBİKAT
Türkiye, bugün, tahterevallinin yükselişte olan tarafında; bu besbelli.
Niçin besbelli olduğu ehline aşikâr olsa da bir başka yazının konusu.
Mühim olan, şimdi bu yükselişin selametle ve sıhhatle gerçekleşmesi için neler gerekiyor, onu idrak ve temin etmek.

Bunu anlatmak için neden mi tahterevalli misalini verdim?
Tavsiyem en yakın çocuk parkına gidin ve tahterevallide oynayan çocukları izleyin, hatta fırsatını bulursanız tenha bir vakitte siz de deneyin, ne demek isteğimi daha iyi anlatmış olacağım.

Ama önce ne olur, eski haritalarınızı çöpe atın yahut sınırları silip öylece düşünün!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Muhsin Meriç Arşivi