Yener Dönmez

Yener Dönmez

Şov değil ince iş!

Şov değil ince iş!

2003-2011 yılları arasında alkol piyasasındaki firma sayısı 24, tesis sayısı ise tam 16 kat artmış.

Sıçramanın boyutu maalesef böyle…

Yıllara göre dağılımını ayrıntılı biçimde haber sütunlarımızdan takip edeceğiniz bu ürkütücü sonuç, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu TAPDK’ın verilerinden…
Devletin resmi kurumu TAPDK’ın son raporunda öyle oranlar var ki; insanın dehşete kapılmaması elde değil.

Tabi burada medyadaki reklamlar ile TV dizilerindeki özendiren sahnelerin etkisinin altını çizmek lazım.

Yine resmi verilere göre alkol, diğer kötülükleri yani suçları tetikleyen en önemli unsur.
Bir önceki yazımda toplumdaki dejenerasyon, yozlaşma ve suç artışına dair Isparta Adliyesi’nde görev yapan bir hakimin gönderdiği istatistiki bilgileri sizinle paylaşmıştım.
İşlenen suçlardaki artışı özetle şöyle aktarıyordu mektupta Hakim bey: “Bu sene baktığımız işlerin sayısı geçen sene gelen iş toplamından yüzde yirmi daha fazla. Bu her sene artıyor. Beş-on sene önce bir mahkeme yeterli iken şimdi üç mahkemeye ihtiyaç duyuluyor. Bu sene bize gelen işlerin yüzde yetmişi ahlaki suçlar, cinsel saldırı suçları. Suçu ve suçluyu teşvik eden sistem hızlı bir dönüşümle cezaevlerini eskisinden daha çok doldurdu. (85.000 sayısında tıkanmış iken şimdi 130.000’e dayandı)”
Hakim bey mektubunda, sadece sorunlardan bahsetmiyor ortaya çözüm önerileri de koyuyordu. Mesela çözülmenin önüne geçmek için Şark hukuk mantığının işletilmesini öneriyordu.

Ayrıca Şark hukuk sisteminin “masonlar” tarafından sinsice çökertilişine dair şu ilginç bilgileri paylaşıyordu: “Bir belgeye de dikkatinizi çekmek istiyorum. ‘Masonlar Nasıl Çalışıyor’ isimli bir raporda, ‘Masonlar, toplumu biçimlendiren her türlü eylemin merkezindedirler’ deniliyor; bunların nasıl yapılacağı, akıllara durgunluk veren şu maddelerle ifade ediliyor:

-Toplum okur-yazar hale getirilmeli, ancak düşünce üretmeleri engellenmeli.

-Toplumun ahlaki değerleri yok edilmelidir.

-Dini inançlar zayıflatılmalı ve yok edilmelidir.

-Kişinin eğitimi, masonluğun örgütsel kültürünü adapte etmek içerikli olmalıdır.

-Toplumsal ve ailevi dayanışma kırılmalıdır.

-Aile, dinsel ve kültürel genleri taşıyan kurum olmaktan çıkarılmalıdır.

-Vatan ve devlet bağlılığı zayıflatılmalıdır.

-Adalet bilinci sürekli yok edilmelidir.

Masonluğun emellerine ulaşması için özellikle gençlik üzerinde yoğunlaştığı vurgulanan notlarda, bunun için de birinci araç olarak medyanın kullanılacağı ifade ediliyor. Popüler kültür, şov, magazin programları ve benzeri, toplumu gerçeklerden uzaklaştıracak, uyuşturacak araçların itina ile kullanıldığı bildirilen notlarda, ‘Şu saydığımız yerlerde mutlaka bir mason vardır. Siz yokmuş gibi davranarak hareket ediniz.’ denilerek şu noktalar sıralanıyor:

-Bürokrasinin tüm pozisyonları

-STK’ların hepsi

-Etnik özgürlük gruplarının tümü

-Çoğunluk düşmanımızdır, çoğu parçalamak için önderleri olmalıyız

-Her türlü kültür-sanat etkinliğinde olmalıyız

-Devletler yasalarla yönetilir. Yasa, yönetmelik, genelge gibi tüm hukuksal metinlerin arkasında olmalıyız.

-Sinsi olunuz. Şov değil, ince iş yapınız.”

Evet görüyorsunuz değil mi; “duvarcıların” çalışma mekanizmalarını…
Anlaşılan bu mihrakların Türkiye’deki uzantılarıyla gerçekleştirdiği gizli operasyonlara engel olabilecek basirete her zamankinden daha çok ihtiyacımız var bugün.
Gıdalarla oynayarak insan genetiğini, kanunlarla oynayarak toplumun ahlakını bozuyor bu mihraklar.

İnşallah Başbakan Erdoğan’ın alkol reklamıyla ilgili kararı bir milat olur yeniden öze dönüş için.

İnanç, değer, gelenek ve genetiğimiz bozulduktan sonra kişi başına düşen elli bin doların ne kıymeti var ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
Yener Dönmez Arşivi