Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Ne Değişti?

Ne Değişti?

On yıllık AK Parti iktidarında, ülkenin ekonomik açıdan bir yerlerden bir yerlere geldiği kesin. Merkez Bankası’nda 140 miyar dolara yaklaşan döviz rezervleri yanı sıra IMF denilen bankerden kurtulmak ayrı bir sevinç ve övünç kaynağı…
Herkes hatırlasın…

İktidar 28 Şubat hafiyeleri tarafından soyguna çevrilen bir hazineyi devralmıştı.
O aybaşı IMF’den faiz karşılığı borç alarak memurunun maaşını ödeyebildi.
Bugün itibarı ile IMF denilen bankere para verecek duruma gelmiş bir ülke olmanın elbette ki mutluluğunu yaşarız. Ne var ki devri iktidarlar gelip geçici…
Refah dönemi koalisyonunda havuz sistemi sayesinde başarılı bir çalışmaya imza atılmasına rağmen 28 Şubat dayatması sonucu hafiyeler havuzu da hazineyi de yağmaladılar.
Bir gecede 35 milyar dolar toz oldu.

Cumhurbaşkanı Sezer, anayasayı Ecevit kardeşinin önüne fırlattığında o gece tansiyonunun inip çıkması sonucu vurguncular vuracaklarını vurdular.
Soygun günlerinden çok şükür IMF’siz günlere geldik…

Ne var ki şer cephe sayesinde ortalık bir karışsa yine aynı çevrelerin hazineyi bir gecede soyup soğana çevireceklerinden kimselerin şüphesi olmasın.
Sadece yağmacılık değil…

Laikçilerin eski saplantıları bilinç altından uygulamaya hazır.
Kalıcı bir çözüm olmadığı taktirde iktidar değişikliğinde onlar da olduğu gibi geri gelir.
Ordu evlerinde şu anda bile Müslüman ailelere başörtüsü yoklaması var.
Kapıdaki görevli başörtülü görünce eliyle “tavşan” işareti yapıyor.
Tavşana kaç taziye tut!

Yüz karası bu uygulama milleti ordu evlerinden soğuttu.
Bu geri kafalılar madem öylesi bir yasağı sürdürmekte ısrar ediyorlar.
Etki ve tepki ya… O senin örtüne dayatıyorsa, sen de açık ve saçık olan karılarıyla kızlarını ticaretçi isen iş yerine almayacaksın, kamu görevlisi isen içeri sokmayacaksın, taksici isen müşteri saymayacaksın… Oldu mu?!.
O zaman belki yaptıkları hatanın farkına varırlar…

Daha yeni, Adana Kürkçüler Cezaevi’nde bir gardiyan üç günlüğüne hapse girenin zorla sakalını kesiyor. Sanki o cezaevi sahipsiz da tek bir gardiyana (İnfaz memuru) kalmış.
Nasıl oluyor da bu olaya cezaevi savcısı müdahale etmiyor.
Hadi ona münferit olay diyelim, fakültelerin bir kısmında zaman zaman örtü yasağı sürdürülüyor. Yasal bir düzenleme yapılmadığından rektörlerin keyfine kalmış.
Devran dönünce eski merdiven altı günlerine döneriz.
Rejim zebanileri kapılara dikilir.

Bu arada Memur Sen’in büyük bir gayret ve çaba içerisinde toplamış olduğu milyonlarca imzanın kamudaki sesi soluğu henüz çıkmadı.
Neyse bu olaya iktidarın aktörleri oldukça duyarsız…
PKK’nın silah bırakma aşamasında ülkede oluşan barış havasından halk memnun.
Güneydoğu’dan oldukça iyimser haberler geliyor.
Ne var ki bu havayı çok iyi değerlendirmek lazım.
Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, okullar, medya, yörenin saygın insanları ile sivil toplum kuruluşları hep bir koldan hareket etmek lazım.
Bu hava bir daha kolayına ele geçmez.

İyice değerlendirmesi halinde terör geri dönse de tabanda dikiş tutamaz…
Ne değişti sorusunun asıl cevabı…

On yılda çok şeylerin değişip çok şeylerin de yerinde saydığını söylemezsek yanlış olur.
İşin doğrusu…

Yollarımız, havalimanlarımız, paramız pulumuz güzel de yıllardır halkı bunaltan eğitim, yargı, dershane soygunu gibi sorunlar hala çözüm bekliyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi