Ahmet Varol

Ahmet Varol

Allah’ın Taraftarları

Allah’ın Taraftarları

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:

“Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir topluluğun; babaları, oğulları, kardeşleri veya aşiretleri bile olsa Allah’a ve Peygamber’ine karşı gelenlerle dostluk ettiklerini görmezsin. Onlar, Allah’ın kalplerine imanı yazdığı ve kendilerini tarafından bir ruhla desteklediği kimselerdir. Onları içinde sonsuza kadar kalmaları üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah onlardan hoşnut olmuş, onlar da O’ndan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar Allah’ın taraftarlarıdırlar. İyi bilin ki Allah’ın taraftarları, kurtuluşa erecek olanların tâ kendileridir.” (Mücadele, 58/22)
Bu âyeti kerime Allah’ın taraftarlarının yani Kur’an-ı Kerim’de geçen tanımlama ile Allah’ın hizbinin kimler olduğunu bildiriyor. Baş tarafta bu kesimin temel karakterlerine, esas özelliklerine dikkat çekiliyor: “Babaları, oğulları, kardeşleri veya aşiretleri bile olsa Allah’a ve Peygamber’ine karşı gelenlerle dostluk ettiklerini görmezsin.”
Bu âyeti kerimenin nüzûl sebebiyle ilgili olarak şu iki olay nakledilmiştir.
İbnu Ebi Hatim`in İbnu Şevzeb`den rivayet ettiğine göre Ebu Ubeyde bin Cerrah (r.a.) Bedir`de babasını, müşriklerin tarafında olduğu için öldürdüğünden dolayı onun hakkında indi. Taberani ve Hakim`in rivayetlerine göre de Ebu Ubeyde (r.a.)`nin babası Bedir`de ona seslendi ama Ebu Ubeyde (r.a.) yüz vermedi. Fazla ileri gidince de onu öldürdü. Bu olay üzerine bu ayeti kerime indirildi.
İbnu`l-Munzir`in İbnu Cureyc`den rivayet ettiğine göre de Ebu Bekr (r.a.)`in babası Ebu Kuhafe  Resulullah (a.s.)`a sövdü. Bunun üzerine Ebu Bekr (r.a.) ona şiddetle vurdu ve Ebu Kuhafe yere düştü. Bunun üzerine bu ayeti kerime indirildi.
Ayetin nüzûl sebebi her iki olayla da bağlantılı olabilir. Esas olan taşıdığı anlam ve verdiği mesajdır. Yani burada kendilerinden övgüyle söz edilenler, Allah’a ve peygamberine isyan eden, insanları sapık sözler söylemeye zorlayan, söylemedikleri zaman da çok iğrenç bir şekilde katleden zalimler kendi akrabaları, yakınları, ticarette ortakları, siyaset alanında adamları olsa bile onların tarafını tutmayan, aksine onlara karşı duran kimselerdir.
Bu âyetin öncesinde de şeytanın taraftarlarının özellikleri hakkında bilgi veriliyor:
“Yeminlerini bir kalkan edindiler de böylece Allah’ın yolundan alıkoydular. Artık onlar için aşağılayıcı bir azap vardır. Onların malları ve çocukları Allah katında onlara bir şey sağlamayacaktır. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır. O gün Allah, onların tümünü diriltir, size yemin ettikleri gibi O’na da yemin ederler ve kendilerinin bir şey üzere olduklarını sanırlar. İyi bilin ki, onlar yalancıların tâ kendileridir. Şeytan onları kuşatmış ve kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdırlar. İyi bilin ki şeytanın taraftarları, zarara (hüsrana) uğrayacakların kendileridirler.” (Mücadele, 58/16-19)
Kur’an-ı Kerim’in daha başka âyetlerinde de şeytanın tuzağına düşen, onun çizgisini izleyen kesimin özellikleri hakkında bilgi verilir. Onların en önemli taktiklerinden birinin yalancılık, sahtekârlık, kafa karıştırmak ve zihin bulandırmak olduğunu da şu âyetten öğreniyoruz:
“Şeytanların kime indiğini size haber vereyim mi? Onlar her yalancı günâhkâra inerler. Onlar kulak verirler. Çoğu da yalancıdırlar.” (Şuara sûresi, 26/221-223)
Yalana ve hileye bu kadar çok ihtiyaç duymalarının en önemli sebebi de doğruların işlerine yaramaması, onların planlarını ve iddialarını desteklememesidir.
Zulmedenler çoğu zaman zulümlerine kılıf da uyduruyorlar. Son dönemde teknolojinin geliştirilmesine paralel olarak zulme uydurulan kılıfların çeşitleri artırıldı. Bu yüzden insanlar yanıltılmakta, onların yapılan zulümlere yerinde uygulamalar olarak bakmaları sağlanmaktadır. Bu ise haksızlığın ikiye katlanmasına sebep olmaktadır. Çünkü mazlum hem fiilen haksızlığa uğramakta, hem de maruz kaldığı uygulamalar haklı kendisi ise haksız konumuna sokulmaktadır. Bu manipülasyonda sorumsuz medyadan da sonuna kadar istifade edilmektedir.
Zulmü benimsemek ona ortak olmaktır. Bundan dolayı zikrettiğimiz manipülasyona karşı dikkatli olmak gerekir. Aksi takdirde insan yanılarak reddedilmesi gereken uygulamaları benimsemek suretiyle zulme ortak olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ahmet Varol Arşivi