Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Asr-ı Saadet’ten müsbet milliyet anlayışına örnekler (2)

Asr-ı Saadet’ten müsbet milliyet anlayışına örnekler (2)

Zeyd ibni Harise (ra), Peygamberimizin azatlı (hür bıraktığı) siyahî bir köle idi. Bir savaşa kumandan tayin edildi. Üsame bin Zeyd ise, onun oğludur.

Resûl-i Ekrem (asm) 11. Hicrî yılda hazırladığı ve içinde Ebû Bekir, Ömer, Ebu Ubeyde, Sa’d ibni Ebu Vakkas, Said ibni Zeyd, Katâde bin Nu’mân ve Seleme bin Esleme’nin (r.anhum) bulunduğu büyük bir ordunun başına Üsame’yi kumandan tayin etti.
Bunun üzerine bazıları, “Peygamber, ilk muhacirlerin başına bir çocuğu kumandan tayin etti” diyerek ileri geri konuştular. Bu dedikoduları duyan Peygamberimiz (asm) çok kızdı ve minbere çıkarak, “Üsame hakkındaki sözleriniz bana ulaştı. Siz onun komutanlığını tenkit ettiğiniz gibi daha önce babası Zeyd’in kumandanlığını da tenkit etmiştiniz. Gerçek şu ki, o komutanlığa lâyıktır, nitekim babası da komutanlığa layıktı.” (İbni Sa’d a.g.e., II, 189,’ 190; el-Askalânî, a.g.e., I, 29).
***
Tarih Milâdî 636’yı gösteriyor. İslâm orduları, mânevî gücünü hakkaniyet ve adâletten aldığı cihad anlayışıyla Bizans ordularına mağlûbiyet üzerine mağlûbiyet vermekteler.
Ancak, Bizans imparatoru, bütün kuvvetini toplayarak Antakya cephesine asker yığar. İslâm ordusunun kumandanı Ebû Ubeyde, ordusuyla henüz fethedilen Humus’tadır. Antakya ne olacak? Ebû Ubeyde kumandan ve zabitlerini toplar. Meşverette, “Ahaliyi şehirden çıkaralım” fikri de tartışılır. Ama bu teklif kesin bir dille reddedilir.
Verilen karar, “Hayır, bunu yapmaya hakkımız yok. Biz ahâliye kendilerini sulh ve âsâyiş dairesinde yaşatmak şartıyla eman verdik. Sözümüzü tutmalıyız” diyerek hakperestliklerini adâlet sayfalarına, altın harflerle yazdırırlar!
Ebû Ubeyde, ordunun hazinedârını çağırır, Humus halkından alınan cizyenin (himaye karşılığında alınan verginin) halka iâde edilmesini emreder: “Onlardan vergiyi, kendilerini düşmanlarından müdafaa karşılığı almıştık. Mâdem ki himâye edemeyeceğiz, paralarını iâde ederek durumumuzu kendilerine bildirmeliyiz.”
Toplanan yüz binlerce altın, gayr-ı müslim halka iâde edilir. Ahalinin samimi duâsı şöyle yankılanır tarih sahnesinde: “İnşaallah tekrar döner, bize yeniden siz hâkim olursunuz.”
İslâm orduları, sadece Humus’ta değil, aynı durumlarla karşılaştığı bütün bölgelerde, başka hiçbir milletin, devletin tarihinde rastlanmayacak bu fazîlet örneklerini sergilemişlerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi