Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Yürek mektupları

Yürek mektupları

Muhammed Göksel / Aydın;
Bilkent üniversitesi Hukuk Fakültesi hazırlık bölümündeyim. Daha ilköğretim yıllarımda bana tarihi sevdiren, ilgi alanım haline getiren kitapların en başında sizin kitaplarınız geliyor. öyle ki; lise 2. sınıfdayken Osmanlı padişahları hakkında yazdığınız ansiklopediyi üç günde hiç soluksuz bitirmiştim.
Değişik bölümlerden arkadaşlarımızla birlikte okulumuzda ‘Osmanlı-Araştırma Kulübü’ kurmak amacıyla bir çalışma içine girdik. Projelerimizden birisi de ortaya Osmanlı Araştırma Kulübü adına bir kitap çıkartmak. Aylar sürecek geceli-gündüzlü bir çalışmayı ben ve arkadaşlarım göze almış bulunmaktayız. Makale ve kitaplarınızı bu amaçla tekrar okuyorum. Yine de bu proje bize büyük geliyor. Bu yüzden yardım istiyoruz. Nereden başlamalıyız?
Yardımcı olursanız minnettar kalacağım...
* Minnettar kalman için değil de, üniversitelerde gençlerimizin böyle şeylerle uğraşmasından memnuniyet duyduğum için seve seve yardımcı olmaya çalışacağım. Ama kitap fikri bence henüz olgunlaşmamış. Onu daha sonraya erteleyerek seminerlerle işe başlasanız nasıl olur. Belirlediğiniz konuda uzman kişileri çağırıp seminer verdirebilirsiniz. Böylece okul içinde ve dışında tanınırsınız. Diğer projelerinizi daha rahat gerçekleştirebilmek için de öncelikle tanınmaya ihtiyacınız var.

Fatma / Bursa;
‘Bunalan Dünyaya Yeni Bir Yaşam Projesi’ olarak takdim ettiğiniz çalışmanızın teferruatını merakla bekliyorum. Doğrularla yanlışların, günahlarla sevapların bu kadar iç içe yaşandığı bir zamanda insanların yeni çözümlere ihtiyacı var. çoğu insan gereksizliklerle o kadar meşgul ki; ‘yeni proje’ üretmek şöyle dursun, üretileni dinlemeye bile vakit bulamıyor.
Hayatımız malâyaniyata dönüştü. Yeni fikirleri hayata geçirecek vakit yok. özellikle gençlerin hali beni çok üzüyor, o kadar günübirlik yaşıyorlar ki; bazen acıyorum. Benim de 18 yaşında bir oğlum var ve onun karşısında kendimi çok çaresiz hissediyorum.
Bilgisayar, çocuklarımızı esir aldı. Düşman evimizin içinde… Bu ortamda yeni bir duruş tespit etmemiz ve o duruştan beslenmemiz gerekiyor.
Aslında ‘Yeni Bir Yaşam Projesi’ başlığı altında bir televizyon program yapsanız, ne güzel olur. Siz gerçekten de fikirlerinize yüreğinizi katıyorsunuz. Bu yapınız okuduğunuz şiirlere de yansıyor. Keşke daha sık şiir okusaydınız.
* Teşekkürler Fatma Hanım. Haklısınız, kadim köklerimizin üstünde “Yeni bir duruş”a ihtiyacımız var. Şiir okuma meselesine gelince.. Fazla coşkulu olduğumda dilim şiire kayıyor. Yoksa profesyoneller gibi tabii ki okuyamıyorum. Buna rağmen okumamın bir sebebi de, biliyorsunuz bu ülkede şiir okuyanı önce içeri atıyorlar, sonra çıkarıp Başbakan yapıyorlar! Hani diyorum… (Şaka efendim, şaka!)

Kemal Baş / KKTC;
Ben Doğu Akdeniz üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Türk Edebiyatı üzerine yüksek lisans yapmaktayım…
Sizi yazı ve eserlerinizden tanıyor ve çok beğeniyorum. Kıbrıs’ın kültürel açıdan kısırlığı malûm. Bu sebeple kitap dünyasından gerektiği gibi yararlanamıyoruz. Eğer mümkünse kitaplarınızdan bir demet rica edebilir miyim?
* Sevgili Kelam. Lefkoşa’daki üniversitelerden birinde konferans vermiştim. Karşılaştık mı bilmiyorum. Umarım tanışmışızdır. Kitaplarıma gelince.. Benim yazdıklarımdan bende yok. Kimse inanmıyor, ama bunu gerçekten söylüyorum. Kitaplarımı Nesil Yayınları basıyor; yani kitaplar Nesil Yayınları’nın. İsteyenlere göndermek için kendi kitaplarımı ücretle yayınevinden satın almam gerekiyor. Maşallah, isteyen de çok. Bu durumda ayda en az 10 bin YTL ayırmam lâzım. Olsa dükkân sizin, ama maalesef bende böyle bir para yok.
Yine de taleplere ilgi duyuyorum. önemsiyorum. Bu yüzden Nesil Yayınları’na aktarıyorum. Yayıncılarımın böyle bir kontenjanları ve amaçları var. Taleplerin hiç olmazsa bir kısmını karşılamaya çalışıyorlar. Selam ve sevgiyle…

Murat;
Bildiğimiz gibi, halk arasında (maalesef gerek töremizde, gelenek-göreneklerimizde, gerekse dinimizde yeri olmayan) bir sürü müstehcen fıkra anlatılmakta ve bunların çoğu maalesef Nasreddin Hoca gibi, Namık Kemal gibi değerlerimize mal edilmektedir.
Bu beni fazlasıyla üzüyor. Yazılarınızda buna vurgu yapamaz mısınız?
Cevabım: Yaptım gitti Muratçığım. çok haklısın…
Yakası açılmadık ne kadar ithal fıkra varsa, “Nasreddin Hoca bir gün…” diye, ya da “Günlerden bir gün Namık Kemal…” diye başlıyor…
Hoca’nın ve Kemal’ın de gerçek mahiyetini bilmeyenler, bu fıkralara bakarak, onları “dengesini tutturamamış komik adam”lar sanıyor.
Yanılgıya düşmemek için, “eğitim şart” sevgili kardeşim…
Duyumlarla yetinmeyip kitaba gitmek en iyi çaredir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi