Mehmet Talu

Mehmet Talu

Berat gecesi 5

Berat gecesi 5

Bütün bu hadis-i şeriflerden anlaşıldığına göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, bu gecenin mübarek bir gece olduğunu, Müslümanların bu gecede Berât’a mazhar olacaklarını ancak: Tevbe etmedikleri takdirde, şu kimseler affedilmeyeceklerdir:
1- ALLAH Teâlâ’ya şirk koşanlar.
Bilindiği üzere en büyük günah ALLAH Teâlâ’ya ortak koşmaktır. Zatında ve sıfatlarında tek olan eşi, dengi ve benzeri bulunmayan ALLAH Teâlâ’ya eş koşanları, O, affetmiyeceğini, bunun dışında kalan günahları dilediği kimselerden bağışlayacağını Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmiştir:
“ALLAH, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, bundan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. ALLAH Teâlâ’ya ortak koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur.”
ALLAH, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim ALLAH Teâlâ’ya ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.”
İlgili hadis-i şeriflerle bu ve benzer âyet-i kerimelerin birlikte değerlendirilmesi sonunda anlaşılan odur ki, ALLAH Teâlâ zerre kadar iman ile ahirete intikal eden mü’minleri bile, ya bir müddet cezalandırdıktan sonra, yahut tevbe, keffâret, iyi ameller, musibetlere sabır gibi sebeplerle, yahut da böyle bir sebebe dayanmaksızın affetmekte, bağışlamaktadır. İmansız olarak, inkâr ve şirk içinde hayatını tamamlayanları ise bağışlamayacağı bu âyet-i kerimeden kesin olarak ortaya çıkmaktadır.
2- Kin besleyenler. Bir Müslümanın kalbi başkalarına karşı kesinlikle kin tutmayacak, affedici olacak. Çünkü bu dünyadaki ömür, düşmanlıklarla geçirilecek kadar çok değil. ALLAH Teâlâ için düşmanlık hariç tabii. Bu dünyada insan çarçabuk hazırlığını yapmalı, ALLAH Teâlâ’nın rızasını kazanmalı. Bu dünya bir köprü gibidir. Bir ucundan girdik, öbür ucunda bitecek. Yürüyüp, geçip gideceğiz. Öyleyse güzel şeyleri yaparak geçip gitmeliyiz. Kalplerimizi pak edelim, kalplerimizi hırsdan, kinden, temizleyelim.
3- Zina edenler. Zina çok büyük günah. Kur’an-ı Kerim’de değil yapmak, yaklaşılması bile yasaklanmaktadır. Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
“Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.”
Ayet-i kerimede, “zina etmeyin” denilmeyip de “zinaya yaklaşmayın” buyurulması ilgi çekicidir. Buna göre yalnız zina değil, kişiyi zina etmeye sevk eden; dinen namahrem olan kimselerle başbaşa kalmak, senli-benli, çekici olmak vb. yollar da yasaklanmıştır. Esasen bir kere bu yollara tevessül edildikten, yani insanı zina etmeye zorlayan ve cinsî arzuları kabartan bir ortama girdikten sonra, artık, bu arzuların ağır baskısı karşısında iradenin gücü oldukça yetersiz kalır ve zinadan korunmak son derece güçleşir. İnsanın bu psikolojik zaafını dikkate alan dinimiz prensip olarak insanı kötülüklere sevk edici bütün sebepleri öncelikle ortadan kaldırmaktadır.
4- Sıla-i rahmi yani akrabaları, dostları ve yakınlarıyla akrabalık bağını, gidiş-gelişi, irtibatı kesen kişi. Bu arada: İslâm’ı bilmeyen, tatbik etmeyen akrabalara da gidip gelecek miyiz? diye bir soru gelebilir insanın aklına. Elbette gideceğiz ve taviz vermeden İslâm’ı anlatacağız. Sevgiyle, hoşgörüyle işin aslı budur, diyeceğiz. Hidayet, bizim vazifemiz değil zaten. Ancak tebliğ edeceğiz. Alakayı kesmeyeceğiz. Birbirimizi sevmedikçe, olgun mümin olamayacağımızı, dedikodu, iftira, kin, nefret ve düşmanlık besleme gibi kötü huyları terk etmeden fert ve toplum olarak huzura kavuşamayacağımızı; israf, tembellik, haksız kazanç sağlama gibi davranışları bırakmadan da ülkemizin kalkınamayacağını idrak edelim.”
5- Yol kesiciler.
6- Hayat ve ihtişamlarına mağrur olanlar.
7- Ana-babalarına karşı gelenler.
8- Bir Müslümanı kasden öldürenler.
9- İçkiye düşkün olanlar.
Evet, bütün bunlar tevbe etmedikleri takdirde, bu mübarek gecede afvü mağfirete nail olamayacaklardır.
Bu mübarek gece Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize şefaat hakkının tamamı verilmiştir. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Şaban ayının on üçüncü gecesinde mübârek başını secdeye koydu. Ümmeti için af ve mağfiret istiyordu; kendisine ümmetinin üçte birinin bağışlandığı müjdelendi. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, on dördüncü gece tekrar secdedeydi. Yine ümmetinin bağışlanmasını istiyordu; ümmetinin üçte ikisinin mağfiret edildiği müjdelendi. Ve on beşinci gece yeniden o mübarek baş ALLAH Teâlâ’nın huzurunda eğildi, secdeye kapandı. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, ümmetinin tamamını istiyordu bu defa. Bu gece, Allah Teâlâ’nın emirlerinden yüz çevirenler dışında, ümmetinin tamamı bağışlandı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi