Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Çözelim süreci!

Çözelim süreci!

Evet çözelim gitsin! Cehennemin dibine kadar yolu var!

“Sürece” nereden geldik? Dereden, tepeden, dağdan... Kandan, baruttan, mayından, silahtan...

Geçen sene bu zamanlar terör örgütü saldırdığı her yerden cevabını aldı, kuyruğunu apışarasına kıstırıp çekildi zaten. Nereye? Kuvvetlerimizin silah menzilinin dışına.

Peki, bu sene saldırı mevsimini açacak morali var mıydı?

Olsaydı, süreç müreç vız gelirdi onlara!

Dağda rahatları kaçtı, alan hâkimiyetinde boylarının ölçüsünü aldılar. Hakkari’nin bir bölümünde bayrak dikme safsatası kahraman özel kuvvetlerimize tosladı. Şehirlerde halk savaşı çıkarmak, Kürt baharı estirmek hayallerinin üzerine bizzat sağduyulu Kürt halkı buzlu sular içirdi.

Şartlar bizden çok onları çözüme zorladı. Enerji güvenliği, büyük güçlerin bölgenin en azından bir kısmında istikrardan başka çıkar yol olmadığını gösterdi. Irak’a bakın: Dün kadar kanlı bıçaklı olan Bağdat’la Erbil’i hangi süreç canciğer kuzu sarması yaptı?
Üst yöneticilerinin hepsi göbek bağlamış terör örgütünün emekliliğinin zamanı geldi de geçti bile. Bakmayın siz verdikleri sırıtkan resimlere! Dünya güçlerinin zorlaması, Türkiye’yi çözüme ikna, PKK’lı mecbur etti. Fakat adamların hiçbir şekilde ahlâkları, ilkeleri, değerleri yok.

Bana göre tahmin edilen oldu. Alttan alta bir “yeni Habur süreci”dir gidiyor!

Bir taraftan efeleniyorlar: “PKK çekildi, Hükümet ikinci aşamaya geçmek için adım atmalı” diye.

Diğer taraftan Başbakan, “çekilme yüzde on beş bile değil” açıklaması yapıyor. Üstelik, çekilenler körler topallar, hastalar sakatlar, kadınlar vs.

Bu ne pişkinlik!

Manzara sadece bu mu? Şırnak’ta, Diyarbakır’da maskeli, silahlı “asayiş” örgütleri neyin nesi?!

Var mı yok mu? BDP’nin sırıtkan lideri Silahittin hâlâ soruşturuyor! Mezarlıklarda nutuklar parlatılıyor, bayraklar açılıyor, devletler ilan ediliyor, devletin otoritesine meydan okunuyor. İddiaya göre, PKK’ye en yüksek katılım şu sıralarda oluyor!

Son olarak Lice’de şehit (!) mezarlığı kurup silahlı gösteriler yapılıyor.

“Şehit”lik kim sen kim? Müslümansan şehitsin! Ezdi misin, yezidi mi, gavurmu, ateist mi, belli değil.

Müslümansan, kardeşimsin, başımın üstünde yerin var! Günahsız müslüman askere silah sıkan neyin şehidi olur?

Bir aralar “devrim şehitleri” vardı ya, hani yok yoluna giden.

Bunlarınki de o hesap.

Görünen o ki manzara Habur’dan daha karanlık!

Hafızanızı zorlamayacağımı umarım. Hani bir kaç yıl evvel yine iyi niyetlerle yola çıkılmış, kanın durdurulması için safiyane adımlar atılmıştı ya…

Sahi ne olmuştu o işin sonu? Habur çayında girdaba kapılmıştı!

Güya Kandil’den gelen barışçılar, bir anda “Birinci Habur Çayı Deniz Savaşı”nı kazanmış komutanlar edasıyla afralar tarfalar satmış, taşkınlıklar yapmıştı. Milletin lânetine uğramıştı…

İşte o zaman süreç bitti!

Sürecin yine, hem de kesinlikle bitmesi gerekiyor! Siz onların “barışçılık” ağızlarına bakmayın.

Eğer süreç iyi işler, kan durur, barış sağlanır memleketin çocukları işinde gücünde olursa, PKK’yı kim sallar, DTP’nin reyleri nerelerde sürünür? Bunlara demokratik hayatta ekmek yok.

O zaman neden gerçekten barış istesinler ki?

Terör örgütü, geçen yıllarda yapamadığını yapıyor, silahlı militanlarını güpegündüz gözlerimizin içine sokacak şekilde teşhir edebiliyorsa, bu işte bir terslik var demektir!

Bunların iyi niyetinden şüphe etmemek, düşünmemek demektir. Hani ne demiş Dekart? “Şüphe ediyorum, öyleyse düşünüyorum; düşünüyorum, öyleyse varım!”

Bunların iyi niyetinden, hayırhahlığından, müslümanlığından hatta insanlığından şüpheye mahal bırakmayacak şekilde şüpheliyim!

Bu işin sonu kötüye gidiyor, öyleyse çözelim süreci!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
21 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi