Ersoy Dede

Ersoy Dede

Mahalle Baskısı

Mahalle Baskısı

Ne garip bir dünyaymış bu sanat dünyası arkadaş.. Bir doğrusu yok. Bir düzeni yok. Sürüklenmiş gidiyor. Nerede duracağı da belli değil. Sadece şunu anlamış oldum ben bu dönemde. Hani hep söylenir ya; “futbol asla sadece futbol değildir” diye.. İşte aynen, sanat dünyası için de buna benzer bir önermede bulunabilirsiniz; “şarkı asla sadece şarkı değildir” ya nedir? Birincisi pazardır.. İkincisi itibardır.. Üçüncüsü var olma savaşıdır.. Biz yazarların durumu bu anlamda çok daha iyi. Ben en azından kendi adıma söyleyeyim, herhangi bir şarkıcının öğle yemeğinde harcadığı kadar parayı bir ayda zor kazanıyorum. Dolayısıyla ne Pazar kaygısı güderim ne de başka bir şey. Ama o gariban (!) şarkıcı, pazarını kaybederse toparlaması çok güç oluyor.. Ve anlaşılan o ki, bu gezi meselesinde yaşanan savrulma sonunda sahne ve televizyon dünyasının önemli isimleri Pazar kaybetme kaygısı ve baskısı altında direniyor.. Daha doğrusu kimileri direniyor kimileri mecburen teslim olmuş durumda..

DOĞUŞ DİRENDİ

Mesela Doğuş.. Kalktı Kazlıçeşme Mitingi’ne gitti.. İçeri girmekte de hayli zorlandı.. Sevdiği lideri kürsüde izlemek istemişti.. Miting bitti.. Gözyaşları içinde alandan ayrılırken telefonuna bir baktı ki ne görsün?.. Twitter takipçilerinden 600 bini bir anda Doğuş’u takip etmekten vaz geçmişti.. Sonra her şey çorap söküğü gibi art arda geldi.. Konser anlaşmaları iptal edildi.. Tüm hazırlıklarını yaptığı kasetini çıkartamadı. Anlayacağınız ticari hayatı alt-üst olmuştu.. Yakından bildiğim için Doğuş örneğini verdim.. Diğerleri için benzer çıkarımlar yapabiliriz.. Bu gelişmeler karşısında Doğuş’un alması gereken bir karar vardı.. Ya; “Ak Yürekler Seninle” şarkısını yapıp, Başbakan’ın peşinden yollara düşmeye devam edecek ya da; “küçük bir yanlış anlama var. Ben aslında Gezi’deki sanatçı arkadaşlarımın yanındayım” deyip eski anlaşmalarını tazeleyecek..

AJDA’NIN DURUMU ANLAŞILAMADI

Sabah Gazetesi’nin 11 Haziran tarihli haberine göre (tarihi özellikle verdim dikkat edin) Ajda Pekkan hayranları, Gezi ile ilgili olarak twit atmayıp, 12 Haziran’daki Ankara konserini iptal ettiğini açıklayan Süperstar’ı olaya karşı duyarsız kalmakla suçladı. Eleştiriler karşısında Ajda Pekkan, “Gezi Parkı’nda yaşananlarla ilgili tavır almayan sanatçılar neredeyse linç edilecek. ‘Gezi Parkı korunsun’ demek kadar, ‘Topçu Kışlası yapılsın’ demenin de demokratik bir hak olduğunu düşünüyorum” dedi.. Arkasından da Pekkan’a ait olan twitter hesabında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Gezi ile ilgili yeşillendirme çalışmalarının övüldüğü bir mesaj yayınlandı.. Ve o mesaj bir haftadan fazla bir süre hesapta durdu.. Bu süre boyunca Ajda Pekkan sürekli olarak eleştirildi.. 20 Haziran’da Mersin’deki Akdeniz Oyunları açılış organizasyonunda sahne aldıktan bir gün sonra Kelebek Gazetesi’ndeki köşesinde, hesabının hack’lendiğini, kalbinin Gezicilerle olduğunu izah eden bir yazı yazdı.. Hem camiadan dışlanmamış hem de ticari kayıp yaşamamış oldu bu sayede..

ŞAFAK SEZER NADİM OLDU

Ya Şafak Sezer’e ne demeli.. Gezi İşgali’nin ilk günlerinde Halk Tv’nin ekranında; “Barbaros Direnişi’nin başında Şafak Sezer var” diye yazıyordu.. Bir kamyonun camından kitleyi yönlendiriyordu gece yarısı.. Sonra nadim oldu demek.. Başbakan’dan özür diledi.. Acaba gücün yanında pozisyon almak mıydı bu? Yoksa eğer o darbe denemesi başarıya ulaşsaydı da, Şafak Sezer yine Başbakan’ın dizinin dibine eğilip; “affedin Başbakanım” der miydi?

UNUTMAYALIM

Ben daha evvel de yazdım.. Bunu bir tür kin tutmak gibi görmeyin ama, 31 Mayıs’tan beri pozisyonunu hiç değiştirmeyen darbe karşıtlarını da, Başbakan dış geziden döndükten sonra yeniden pozisyon alan korkakları da olaylar yatıştıktan ve Geziciler tepe taklak olduktan sonra nadim olanları da hiç unutmayın.. Bu veriler size yarın-birgün lazım olacak. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi