Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Onbaşı olamadılar!

Onbaşı olamadılar!

Telefonlarım susmuyor! Arayan arayana! Mesajların arkası kesilmiyor...

“Ne dedinse çıktı, seninkiler için ‘onbaşı bile olamayacaklar’ dedin, rütbeleri ere indi!”

Onların neden “benimkiler” olduğunu genç nesil bilmeyebilir... Bundan yıllar, on yıllar önce, bu gazetenin ceddi olan Vakit gazetesinde bir yazımız yayınlandı: “Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke!”

İki darbeci general ile ilgili bir yazı idi bu...

Fakat, işe bakın Türkiye’nin muvazzaf generallerinden 312’si, “beni kastettin” diye dava açtı. Kahraman ordumuzun paşalarından sadece biri, o da Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök üzerine alınmamıştı. Gerçek bir paşa her zaman paşadır!

İki binli yılların başı... Daha net söyleyelim, 2003...

Darbe ocaklarında sürekli kazanlar kaynıyor. Ha oldu ha olacak. Ay ışığında veya gün ışığında darbe arayışları sürerken, darbecilerin elinde iki güçlü cihaz vardı: Birincisi basın, ikincisi hukuk!

Bir taraftan basını saldırttılar, diğer taraftan hukuka talimat verdiler. Basındaki en azgın üren it şimdi Sözcü isimli varakparede av-aveye devam ediyor!

312 General adalet terazisine kılıçlarını koyunca, mahkumiyet kararı kaçınılmazdı. Her birine iki milyardan altı yüz küsur milyar.. Faizler şunlar bunlarla tirilyonluk dava... Hukuk tarihinin en yüksek tazminat davası...

Basının en ahlâksız, bir o kadar şerefsiz ve haysiyetsiz genel yayın yönetmeni, ki şimdi gazetesinde sık sık cinsellik höpürdetiyor, “Generallerin hukuk zaferi” manşetini attı!...

O günler... Neydi o günler! Generallerin avukatı, “onun kolundaki saati, parmağındaki yüzüğü bile alacağız, soyup soğana çevireceğiz” diye naralarınıyordu televizyonlarda... 
Gelelim bu günlere: Devran döndü. Türkiye’de darbenin suç olduğu anlaşıldı. Bize dava açan generaller üçer beşer mahkemenin yolunu tuttu, bir kısmı içeride bir kısmı dışarıda adalete hesap veriyor. Yazımıza mevzu olan general Balyoz davasından mahkum oldu...
Şimdi onbaşı bile değil!

Sonra diğerleri... Ergenekon generalleri... Hele de, beni enseletmek icin Telekom’da jandarma karakolu kuran Şen-er general... Mahkemeye düşünce hafızasını kaybetti...Tenzili rütbe eminim ona hafızasını iade edecektir!

Ahlâksızlık sicili kabarık bir gazete Ergenekon cezaları için “Adalet eliyle intikam” manşetini atmış! Eğer 312 general mevzuunda “Silah zoruyla verilmiş karar” manşeti atsa idi, bu manşetine bir şey denemezdi!

Bakın kimin ne söyleyeceği belli: Yassıada mahkemesinin hukuk rezaleti kararlarını alkışlayanlar, bu mahkeme kararına şiddetle karşı çıkacaklar!

Gelelim sadede! O yazıda söylediklerimiz mahkeme kararından önce YAŞ’da tescil edildi: 

“Türkiye’de birileri halka karşı mücadele ederek yıllarca omuzlarını doldurdular. Onların gerçek düşman karşısında hiçbir güçleri olmaz, esameleri bile okunmaz. O yüzden giderek seslerini yükseltiyorlar. Çünkü bundan sonra irtica ile mücadele ederek general olunamayacak. Gerçekten general olunacaksa, bu dış düşmana karşı mücadele edebileceklerin hakkı olacak. Esas yapılması gereken, iç düşmana göre subay yetiştiren Harbiye’nin programını gerçek rayına oturtmak olmalıdır.”

Bana “mahkeme kararı mı?”, “YAŞ sonuçları mı?” deseler, ikincisini seçerim. 

Çünkü intikam bize yakışmaz! Hatta bu yaşını başını almış, şöyle veya böyle memlekete hizmet etmiş şahsiyetlerin uzun süre hapiste kalmasını istemem.

Bir zamanlar makamdan, mevkiden üniformadan kuvvet alarak halkın iradesine karşı duranlar, bunu olağan görüyorlardı. Artık olağan görmek mümkün değil. Sistem darbeci üretiyordu, sistemin kanalları da onları yüceltiyordu. 

Geçti o devir. Hukuk, fiilini değerlendirir, kitaba bakar, cezasını keser. 

Onları kurtaracak milletimizin affı! İktidar halktan destek alırsa, onları affeder!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi