Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Mısır’da devlet terörü ve İhvan Hareketi’nin direnişi

Mısır’da devlet terörü ve İhvan Hareketi’nin direnişi

Mısır’da Firavunlar çetesinin halka yönelik saldırıları ve ülkede estirilen devlet terörü sonucu vahşet sürüyor.

İhvan Hareketi’nin çağrısı sonucu başlatılan direnişin karşısında korku ve paniğe kapılan darbeciler bir cinnet hali yaşıyorlar. Ülke genelindeki şehir meydanları ve sokakları dolduran milyonlarca insanın hak ve özgürlük arayışını şiddet kullanılarak bastırılmaya çalışıyorlar.

Yeni Firavun El Sisi ve ekibi kendi yanlışlarını gizlemek için bir yanda saldırılarını sürdürürken diğer yandan kamu binaları ve kiliseleri ateşe veriyor. (Nitekim Bu eylemleri “İhvan Hareketi”nin organize ettiğini iddia ederek, “İhvan Hareketi’nin bir terör örgütü olarak ilan etmiştir.)

Firavunlar çetesi bu ilanla yetinmedi ve binlerce “İhvan Hareketi” mensubu ile birlikte Müslüman Kardeşler lideri Muhammed Bedii ve binlerce üst düzey yöneticisini tutukladı. Kahire başta olmak üzere ülke çapında “Olağan üstü hal” ilanına ve tüm yasaklara rağmen, protesto dalgasını durduramayan darbeciler çareyi “İhvan Hareketi’ni yasaklamakta buldu. Ancak bu yasaklama ve terör örgütü suçlaması karşılık bulmadı.
Çünkü; “İhvan Hareketi”nin kuruluş felsefesi ve şimdiye kadar ki 82 yıllık mücadele hayatında tek bir silahlı eylemi olmamıştır. Demokrasi düşmanları batı destekli Firavunlar Çetesi’ne karşı Mısır’da demokratikleşme ve özgürlüklerin mücadelesini veren İhvan Hareketi’nin bir terör örgütü olmadığı herkes tarafından bilinmektedir.

BASKILAR VE YASAKLAR İHVAN HAREKETİNİ GÜÇLENDİRİR

Müslüman Kardeşler kurulduğu 1928 yılından itibaren İhvan hareketi karşılaştığı pek çok zor dönemeci aşarak tüm İslam Dünyası’nda etkinliğini sürdürmeyi başardı.

Despotçu diktatörler döneminde uzun yıllar devam eden yasaklar yüzünden faaliyetlerini gizli yürütmek zorunda kalmıştı. İdamlarla ve ağır cezalar yüzünden binlerce taraftarı mahkemelerde süründürüldü. Binlerce taraftarı ve yöneticisi yüzlerce davanın yanında yıllarca süren takibata uğradı. Siyasetten yasaklanıp yasadışı alana itildiler.

Bütün bu baskı ve yasaklara rağmen Müslüman Kardeşlerin kadroları çok sıkı bir ağa sahip, iyi organize olmuş ve yapılanmıştır. Birçok yöneticisi sürgün hayatı yaşamıştır. Bu sürgünler dış dünyayı tanıma ve demokrasi ile İslam’ın bir arada yaşayabileceği anlayışı ve kabulü geliştirmiş oldu.

Müslüman Kardeşler, günümüzde de Mısır’daki en büyük siyasi güçlerden birisidir. Ordunun müdahalesiyle sonuçlanan Mursi karşıtı kitle gösterilerinin darbecileri korkutacak düzeyde olmasının sebebi de budur.

Mısır’da darbe sonrası meydana gelen olaylar karşısında Müslüman Kardeşler Hareketi (İhvanü’l Müslimin) için yeni bir mücadele dönemi başlamış oldu. İhvan Hareketi bugün Mısır’da bir Sivil Toplum Kuruluşu iken darbeciler tarafından yasaklanan bir terör örgütü olarak ilan edilmiştir. Hareketin en üst düzey yetkilileri öldürülmüş ve büyük bir kısmı tutuklanmıştır. Siyaset meydanındaki temsilcisi olan Adalet ve Hürriyet Partisi kapatıldı.
Şimdi herkes “Peki bundan sonra neler olur?” Sorusunu soruyor.

Bugün demokrasi düşmanı dış destekli darbecilerin yanlışları ve ihanetleriyle Mısır; çok korkunç ve çok vahim bir çıkmazın içine sürüklenmiştir. Protesto ve direniş kamplarının boşaltılma şeklini her halükarda orantısız bir güç kullanılarak acımasızca ve de insafsızca toplu katliamlar gerçekleştirilmiştir. Terör örgütü ilanı ve siyasi arenadan dışlama adına getirilmeye hazırlanan yasaklar ile Mısır’da tam bir devlet terörü uygulanmakta olduğu açıkça görülmüştür.

Müslüman Kardeşlerden yine birçok kişi hayatını kaybetti. Bu acının dinmesi, çok uzun süre alacaktır. Kahire ve diğer kentlerin sokaklarındaki kan lekeleri, kısa sürede silinebilir ama derin psikolojik yaralar çok zor kapanır. Müslüman Kardeşler başlarda en liderler kadroları ile Mursi serbest bırakılmaz baskı ve saldırılar sürdürülüp tutuklulara mahkemelerde taşınır ağır cezalar verilirse artık barış ve uzlaşmadan asla söz edilemez. Korkunç ve endişeli bir süreç artarak devam eder ve büyük kayıplar verilir.

Müslüman Kardeşler bütün tehdit, tutuklama, şiddet ve kan dökmeye rağmen protesto eylemlerine ara verilmeyecektir. Toplanma yasağına uymayacak ve miting düzenlemelerini sürdürecek.

Yenilgiyi kabul etmeyen darbeciler yeni toplu katliamlar ve operasyon dalgalarını sürdürecektir.

Kısacası; Yeni firavunlar çetesinin uygulamaları sonucu Mısır’da gerilim dramatik bir biçimde tırmanıyor. Hatırlatmak isterim ki darbenin başı El Sisi bu olaylar sebebiyle Uluslararası Ceza Mahkemesine hakkında dava açılabilir.

Sonuç olarak ifade etmek isterim ki;
Müslüman Kardeşleri, dışlayıp yasaklamak, mensuplarını tutuklayıp terör örgütü olarak ilan etmek bir çıkış yolu değildir. Bu yanlışlar üzerinden Mısır’a ve Mısırlılara kendini kabullendirmeleri mümkün değil, tehdit ve baskıları içeren bu politikalar başarıya ulaşamaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Koçak Arşivi